Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 15 Temmuz yanıtı: Hayati Yazıcı'ya sor! Asıl sen neredeydin o gece?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kendisinin Atatürk Havalimanı'dan çıkışını sorgulayan Erdoğan'a "Hayati Yazıcı nasıl çıktıysa ben de öyle çıktım. Asıl sen neredeydin o gece" dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hafta sonu yapılacak olan 37. Olağan Kurultay öncesi CHP grubunda konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sert sözlerle yüklenen Kılıçdaroğlu, "Devletin en tepesindeki kişi aldatılma kapasitesine sahipse o koltukta oturmaması lazım. Her gelen seni aldatmış" dedi.
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan kendisinin çıkışıyla ilgili spekülasyon yapan Erdoğan'a "Benim nasıl çıktığımı merak ediyorsdan Hayati Yazıcı'ya sor. O nasıl çıktıysa ben de öyle çıktım. Asıl sen o gece neredeysşin bunu açıkla" diye yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 46. Yılı… Dolayısıyla, 46 yılda kimsenin burnu kanamadı. Bu harekata karar alan rahmetli Bülent Ecevit’i, Rahmetli Necmettin Erbakan’ı, rahmetli Fazlı Küçük’ü ve Rauf Denktaş’ı rahmetle anıyorum.
Biz KKTC’nin bağımısız bir devlet olarak dünya tarafından tanınmasını istiyoruz.Ecevit’i bir kenara bırakıyorum. Bu ülkenin tank palet fabrikasını yabancıya peşkeş çekenler bizim milliyetçiliğimizi sorgulayamazlar.
Vatan toprağını terk edip Süleyman Şah Türbesi’ni kaçıranlar bizim milliyetçiliğimizi sorgulayamazlar.
"33 ASKERİN KANI YERDEDİR"
Bugün Ege adalarının önüne gelip silahlarla gösteri yapanlara ses çıkarmayanlar bizim milliyetçiliğimizi sorgulayamazlar.İdlib’te 33 askerimiz şehit oldu. Hesabı soruldu mu? Onların durumu sorgulanacağına koşa koşa gidip Putin’in önünde esas duruşa geçtiler. 33 askerin kanı yerdedir. Vatan toprağını parselleyenler, 250 bin dolara vatandaşlık satanlar bizim milliyetçiliğimizi sorgulayamazlar.Bizim milliyetçiliğimizde bayrağa ve vatanın bütünlüğüne saygı var.
TUTUKLU GAZETECİLER
"24 Temmuz Basın Bayramı olarak kutlanıyor ama Türkiye2de bir bayram avası yopk. Yüzlerce gazeteci hapiste. Yazııp sorgulaıkalrıi, gerçekleri yazıp kalemlerini satmadıkları için, Saray'a itaat emedikleri içni, beslemeyi reddettikleri için tutuklanıyorlar. Bu vesileyle Barış Pehlivan'ı Murat Eğirel'i, Hülya Kılınç'ı ve Müyesser Yıldız'ı saygıyla anıyoruz. İstedikelri kadar hapse atsınalr, isteddikleri kadar dişi ağrıdı diye doktora çıkarmazınlar bu kişiler kalemlerini satmazlar. Bunalr ülkelerinin çıkarları için mücadele ederler ve doğruları yazalar. Doğruları yazan ve kalemini satmayan bütün gazetecilere şükran borçluyuz."
"59 KİŞİNİN ÖLÜMÜNÜN SORUMLUSU KİM?"
Bir olay oldu ama yetince üzerinde duramadık. Van Gölün’de bir facia oldu 59 kişinin cesedine ulaşıldı. Van Gölü bizim sınırlarımız içinde. Nasıl geçiyor da bu insanlar teknelere binip başka ülkelere geçiyorlar? Buna nasıl izin veriliyor.Eğer bu ülke yol geçen hanı gibi kullanılıyorsa iktidarın düşünmesi lazım? 59 kişinin ölümün sorumlusu kim? 100 binlerce kişi gidip geliyor. Parayla tabi. Bu paranın yukarı çıkış merdivenleri var mı? Bu apradan nemalanan siyasetçiler de var mı acaba? Bunalrın da sıorgulanması lazım. Bugünkü teknolojide sinek geçse bile bulabiliriz. Nasıl oluyor da yüzbinlerce insan geçiyor sınırlardan? Bunun sorgulanması lazım"
AMBULANS UÇAK NEYE YARAR?
Felaketi yaşadığımızı söylemiştim birçok bölgede. Vekil arakadaşlarımıza gidin o bölgedeki insanların sorunlarıyla ilgilenin demiştim. Rize Köprübaşı köyünde de böyle bir felaket yaşanmıştı. Felaketin ardından sadece CHP’li vekiller gitti. Devletin yetkilileri gitmedi. Havva Tüysüz enkaz altında kaldı. Yardım tam 10 saat sonra geldi. İnsanlar 10 saatte dünya turu atıyor. Nasıl oluyor da ulaşamıyorsunuz? Havva Tüysüz iç kanamadan hayatını kaybetti. Sorumlusu kim? Ambulans uçaklarımız, helikopterlerimiz var, doğru. İnsana ulaşmıyorsa, insan hayatını kurtarmıyorsa ambulansın ne değeri, uçağın, helikopterin ne depğeri var?"
ÇİFTÇİLERİN ELEKTRİKLERİNİN KESİLMESİ
Mardin ve Şanlıurfa’da çiftçilerin çok sıkıntılı olduğunu söylemiştim. Elektirikleri kesiliyordu. 14 Mayıs dünya çiftçiler gününde başlamıştı. Harran Ovası dünyanın en bereketli ovalarından biri. Ama çiftçiler elektirik boçları yüzünden tarlalarını sulayamıyor. Vekil arkadaşlarımız gidip orada vatandaşların sorunlarını dinledileri. Vatandaşlar tarlalarını sulayamadığını anlattılar. Zemzem hanım enerji şirketinin hatlardaki arzılar nedeniyle kesinti olduğunu söylediğini aktardı. Siz insanlarla dalga mı geçiyorsunuz? Bari bırak tarlayı sulasın mahsuünü satsın ondan sonra ödesin borcunu. Çiftçinin 176 milyar lira alacağı var Saray hükümetinden. Bütün sorumlu Saray'daki zattır. Bakan'ın iradesi yok. Bütçe görüşmeleirnde Cumhurbaşkanı yardımcısını ve bakanları gösterip bunlar siyasetçi değil devlet memuru demiştim. Bunalr Saray'dan aldıkalrı talimatı yerine getiren emir kulları. Zemzem hanım da emir kulu. Zemzem hanım bu mileltin oyunu almışsa Saray'ı değil, milleti dinlemesi lazım."
Erdoğan’ın dünyaya meydan okuduğu yok. Erdoğan, dünyanın önemli liderlerinden talimat alıp uygulayan adam. Erdoğan, 33 şehidin ardından Putin’in yanına gitti sandalye bile vermediler.
"FINDIK ÜRETİCİSİ NASIL KAR EDİLİR GÖRECEK"
Devlet, 16-17 liradan fındık satıyordu. Şimdi gazeteye ilan verdi 24 liradan satıyor. Fındığa verilecek fiyat 25 liradan aşağı olamaz. Asıl bizi üzen nokta şu: Son 5 yılda kilo başına 11,77 liradan 6,35 liraya düştü fındığın fiyatı. Aradaki farkı kim götürdü?Asıl sorgulanması gereken soru bu. Her yıl fındık mevsiminde bu konu tartışılır. Düşünmüyor musunuz bu konu niye tartışılır? Maliyeti belli, alınacak para niye belli değil? Çiftçi de ne kadar gelir elde edeceğini bilecek.Fındık üreticisi de beklesin. Fındık üreticisi nasıl kazanılır, nasıl kar edilir görecek. Fındık üreticisi bir yabancı üreticinin egemenliğine girmeyecek. Ne zaman? Halkın iktidarı geldiğinde.
KADIN ÖRGÜTLERİNİN BEŞ ACİL TALEBİ
* 306 kadın örgütünün temsilcileriyle bir toplantı yaptık. Bana en önemli talebinizi iletin dedim, söz veriyorum dile getireceğim dedim. Beş acil talebi sizlerin bilgisine sunuyorum.
1- Kadın erkek eşitliğini kabul edin.
2- Kadınların hayatın her alanında eşit temsiline yönelik somut adımlar atın.
3- Şiddeti önlemeye yönelik İstanbul Sözleşmesini kaldırmaya yönelik girişimden vazgeçin.
4- 4+ uygulamalarının zararlarını giderin. Her mahalleye kreşler açın.
5. Kadınların kazanılmış haklarını elinden alan uygulamalardan vazgeçin, kadının ev içi emeğinden doğan miras hakkına yönelik engellemelerden vazgeçin.
"ÇOÇUK YAŞTA EVLİLİĞİN ÖNÜNÜ AÇAN 4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİNE SON VERİN"
Kadın seçmen sayısı erkeklerden fazla Şiddeti önlemeye yönelik İstanbul sözleşmesinden çekilme girişimlerinden vazgeçin. Sözleşmeyi ve yasayı uygulayın. Kadınların şiddetsiz bir yaşam sürmesi için gerekli girişimleri oluşturun. Çocuk yaşta evlilik ve çocuk işçiliğin önünü açan 4+4+4 eğitim sistemine son verip, 12 yıllık kesintisiz eğitime geçin.Cinsiyet ayrımı yapılmadan tüm mahalle ve iş yerlerine ücretsiz kreşler açın Çocuk istismarcılarına af getirilmesi, nafaka hakkının kısıtlanması, kadının ev emeğinden çıkan miras hakkının önüne geçilmesine son verin.Bütün kadınlara tekrar sesleniyorum: Hakkınız var yeniliyor. Kadın erkek eşitliğini istiyorsanız yapacağınız tek şey CHP’ye oy vermek. Bu ülkeye sevgi ve hoş görüyü siz getireceksiniz.
"MİLLİYETÇİ İNSAN RÜŞVETE KARŞI MÜCADELE EDER"
Milletin vekili milletin hakkını ve hukukunu savunur. Seçildiği bölgenin değil Türkiye’nin milletvekilidir. Haksızlığı, hukuksuzluğu TBMM kabul etmez. Saygın meclis diyoruz. Beni derinden yaralan bir şeyi geçen hafta yaşadık. Grup Başkanvekillerimiz Serik’teki 500 bin liralık rüşvetin araştırılması için önerge verdi. AKP’li ve MHP’li vekiller hayır oyu verdiler.Haksızlık ve hukuksuzluğa ortak oldular. Bunlar bu milleti temsil edemezler. Bu milletin rüşvete ve kul hakkı yiyenlere karşı bir duruşu vardı. Bu vekillerin iradesi yoktur. Bunlar Saray’ın talimatıyla hareket ediyorlar. Milliyetçi dediğiniz insan kul hakkı yemeyendir. Milliyetçi insan rüşvete karşı mücadele eder. AKP ve MHP’li vekillerin bağımsız iradeleri söz konusu değildir.
"DEVLET ADAMLARI BEN KANDIRILDIM DİYEMEZ"
Devletin yönetiminde liyakat ve adaleti çok sık söyleriz. Osmanlı arşivi bir dünya arşividir. Osmanlı liyakat olmadığı için battı. Bunların başlangıçta olması, eğer umursanmazsa bu, devlette çürümeye yol açar ve bu çürüme bütün adımlara yayılır.Devlet adamları ben kandırıldım diyemez. Sen çocuk değilsin ki devleti yönetiyorsun. Devleti yönetmek liyakatli atamalara bağlıdır. Kıdem tazminatını getireceğiz dediler. Erdoğan öve öve anlattı. Sendikalar karşı çıktı, genel greve gideriz dediler. İşçiler burada net tavırlarını ortaya koydular. Erdoğan şimdi bu adil değil demeye başladı. Neden en başta sendikaları çağırıp sormadın? Egemen güçler talimat verip bizim çıkarlarımız bu kıdem tazminatının yok olmasını gerektiriyor demiştir, o da kabul etmiştir. 2019’da Balyoz ile ilgili bu millet, şahsım dahil aldatıldık dedi. Biz aldatılmadık. Eğer seni aldattılarsa senin o koltukta ne işin var. Herkesin kandırdığından devlet adamı mı olur? Darbe girişiminden sonra Rabbim bizi affetsin dedi. Peki 251 şehidin kanı ne olacak. Sen Marmaris’te saklanırken 251 kişi hayatını kaybetti. Sen kandırılmadın. 20 Nisan 2017: Obama ne yazık ki PKK ve PYD konusunda bizi aldattı dedi. Milletin yerine Obama’nın çıkarını savunan kim. Sen devlette liyakati bitirdin. Her gelen seni aldatacak zaten. Türkiye Cumhuriyet tarihinde her konuda aldatılan bir cumhurbaşkanı geldi mi?Erdoğan egemen güçlerin talimatını dile getiriyor. Bakmayın öyle hava atmasına. Bütün cümleler ona ait. Öyle kahraman gibi ortada gezmeye hakkı yok.
"50 BİN DOLARLIK ÇANTAYLA GEZENLER VATANDAŞA ÜCRETSİZ İZİN VERİYOR"
Herkes işsizim diyor. Her alandan işsiz var ülkede. Türkiye’nin en temel sorunlarından biri işsizlik. Pandemi süreciyle ilgili bir kısım önlemler aldılar. En fazla mağduriyeti esnaflar yaşadı. AKP’ye en çok oyu da esnaflar verdi. Uyarım onlar da uyanır artık. Ücretsiz izni bir yıl süreyle uzattılar. Buna aylık 1168 verecekler. 1168 lirayala çocuğunu geçindir diyecek. Günlük 39 lira yapıyor. AKP ve MHP’ye oy veren bütün vatandaşlara sormak isterim: 1168 lirayala ev kirası mı, su parası mı, çocuğun okul masrafını mı ödeyecek? Bunlarda vicdan da yok. Bari asgari ücret verin. İstifa etse kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alamayacak. 50 bin dolarlık çantayla gezenler, hava atanlar, dönüp vatandaşa diyor ki sana bir yıl ücretsiz izin veriyorum, sana 1168 lira veriyorum kral gibi yaşa. Sendikalar niye sesiniz çıkmıyor? Sendika başkanları da günlük 39 lira alsınlar.
"PARA VAR, NEREYE GİDİYOR? LONDRA'DAKİ TEFECİLERE GİDİYOR"
AKP’li bir vatandaş çocuğumu gezdiremiyorum niye yaşayayım dedi. Artık orta sınıf yok sadece zengin ve fakir var. 5 bin lira ile geçinen biri ücretsiz izine çıktığında 1168 lirayla geçinmek zorunda kalacak.Ben ücretiz izne çıkarılar yaklaşık 1 milyon 100 bin vatandaşlara seslenmek isterim. Sen aynı zamanda yaptığın her alışveriş için vergi ödeyeceksin. Kendine şu soruyu soracaksın. Hani Türkiye zengindi? 4 maaş alan var. Neden ben 1168 liraya mahkum ediliyorum. Para var, nereye gidiyor? Londra’daki tefecilere gidiyor.
"SARAY İÇİN 83 MİLYON ÇALIŞIYOR"
Erdoğan bugün 2 yılı değerlendirecekmiş bunu külahıma anlat sen bunları. Tek kişilik saray hükümeti ölü doğmuştur. Bir kişi için 83 milyon çalışıyor. Saray’ın için 83 milyon çalışıyor. Orta sınıf tamamen yok oldu.
15 TEMMUZ ŞEHİT VE GZİLER İÇİN TOPLANAN PARALAR
15 Temmuz gazileriyle ilgili bir sürü laflar söyledik toplanan paraların akıbetini. Onlar bile unuttu ama biz unutmadık. Geçen hafta gazi sayılmayan Rıfat Kayra’yı anlatmıştım. Binali Yıldırım 16 Ağustos 2016’da o meydana inenler tırnağı bile yaralansa gazilik hakkından yararlanacak demişti. Yalan söylemekte bunların eline kimse su dökemez. Bu kadar yalı nasıl rahat söylüyorlar emin olun bilemiyorum. O yalanları herkes unutur, biz unutmayız. Unutuyorsan biz hatırlatacağız.Biz bunları söyleyince Erdoğan’ın çok ağrına gitti. 15 Temmuzla ilgili tören yapılırken gazileri anmadılar. Polis toparladı, hepsini gözaltına aldı. Erdoğan şehit ailelerini topladı. Ortaya attığı safsatalarla şehit ve gazi ailelerin zihnini bulandırmaya çalışıyor dedi. Ne zihin bulandırması? 15 Temmuz şehit yakınları ve gazilerin ihtiyaçları için 340 milyon civarında yardım toplandı. Bu yardımı vatandaş verdi. İki sefer biner lira verdik dedin. İnsan bunu söylerken bile utanır.
"TOPLANAN PARALARI NEDEN ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLERE NEDEN ÖDEMİYORSUN?"
Sen bunlara sadaka mı veriyorsun. Bir de kalkıp utanmadan bizi eleştiriyorsun. Sizlerden şehit nedir bilmeyen kifayetizlere kulak asmamanızı rica ediyoruz dedi. Yanı Kılıçdaroğlu’na kulak asmayın diyor. Şehitlik ayrı bir olaydır. Elinde bayrakla tankın altında kalan demokrasi şehididir. Sen neredeydin? Şehitliği de parayla verebileceğimizi düşünüyor galiba.Hiçbir şehit ailesi bu unvanı taşımakta zorlanmaz. Arkadaş, para topladın, bu parayı şehit yakınları ve gazilere neden ödemiyorsun? Bu paraya el koydun, ben bunu da biliyorum. Şehit yakınları ve gazileri o kadar çok istismar etti ki. Hangi derneğe verdin 250 bin doları? Tık yok. Çiftçinin, esnafın, şiddete uğrayan kadının halinden anlamaz; vatan millet Sakarya edebiyatı yapar. Size cehennem bile lüks gelecek. Siz şehidin parasına nasıl el koyarsınız? 15 Temmuz gecesi Harp Okulu öğrencilerini dışarı çıkarıp darbeci diye müebbet hapse attılar.Bir öğrenci genelkurmay başkanına mı talimat verir? Harp Okulu 19 yaşındaki Furkan Çetinkaya’nın annesi adalet istiyor. Anne, 7 kişilik koğuşlarda 45 kişi kalıyorlar 28 kişilik yemek veriyorlar diyor. Bunları söylerken polisler çevirip gözaltına alıyorlar, sonra hapse atıyorlar. Bu annenin hakını CHP soruyor. Bu kadını tanımam ama bu öğrencilerin haksız yere hapiste olduklarını biliyorum.
NE ALDATILMASI! SEN ÇOCUK MUSUN?
* Erdoğan, “Aldatıldık” diyor. Ne aldatılması! Sen çocuk musun? Devletin en tepesindeki kişi aldatılma kapasitesine sahipse o koltukta oturmaması lazım. Bir terör örgütünün en tepesindeki kişi seni aldatma kapasitesine sahipse senin o koltukta oturmaman gerekli! Her gelen seni kandırmış. Sonra kalkıp Rabbim de milletim de bizi affetsin diyor. Peki 251 şehidin kanı ne olacak? Sen Marmaris’te saklanırken o insanlar şehit oldu. Erdoğan bana "O gece Atatürk havalimanından nasıl ayrıldın" diyor. Bunu Hayati Yazıcı'ya sor. O da aynı uçakta geldi. O nasıl ayrıldıysa ben de öyle ayrıldım. Asıl o gece sen neredeydin bunu açıkla. Neden Marmaris'e saklandığını açıkla.