Ahmet Hakan: CHP’nin tavrı ne İsa’ya ne Musa’ya yaradı
Atatürk’ün sözüdür: “İdare-i maslahatçılar, esaslı devrimci olamazlar.”
Dün kılınan cuma namazı ile yeniden ibadete açlan Ayasofya konusunda CHP'nin aldığı tutumu eleştiren Ahmet Hakan, "Ne zaman din iman üzerinden bir bölünme yaşansa... Ne zaman başörtüsü üzerinden bir bölünme yaşansa... Ne zaman kültürel değerler üzerinden bir bölünme yaşansa... Hep AK Parti’ye yaradı, yarıyor." dedi ve CHP'nin Ayasofya konusunda başka bir tutum alabileceğini savundu.
Ahmet Hakan'ın yazısı şöyle:
AYASOFYA konusunda CHP’nin tutumu aşağı yukarı şöyle bir şeydi:
*
- Ne tam olarak karşı çıktı... Ne de tam olarak benimsedi...
- Ne tam memnun oldu... Ne de tam memnuniyetsiz oldu...
- Ne tam olarak bir manifesto ortaya koydu... Ne de tam olarak sessizliğe büründü.
*
Buradan ne çıktı?
Şu çıktı:
*
Ayasofya’nın ibadete açılmasından memnun olanların tümü, iktidara şükran hissiyle dopdolu olurken...
Ayasofya’nın ibadete açılmasından memnun olmayanlar bile CHP’nin bu iki arada bir derede kalmışlığından memnun kalmadılar.
BAŞKA BİR AYASOFYA POLİTİKASI MÜMKÜNDÜ
NE zaman din iman üzerinden bir bölünme yaşansa... Ne zaman başörtüsü üzerinden bir bölünme yaşansa... Ne zaman kültürel değerler üzerinden bir bölünme yaşansa...
Hep AK Parti’ye yaradı, yarıyor.
*
İşte tam da bu nedenle...
CHP, Ayasofya konusunda yaşanabilecek bir bölünmenin tarafı olmama gayreti içine girdi.
Doğru da yaptı.
*
Ama dün itibarıyla çok daha iyi anladı ki...
CHP’nin bu gayreti, Ayasofya konusunda yaşanan bölünmenin önüne geçememiş.
*
Oysa CHP...
Ayasofya’nın açılışında iktidarı tek başına bırakmamayı seçebilirdi.
*
- “Biz bundan asla rahatsız değiliz” diyebilirdi.
- “Ne rahatsızlığı? Memnunuz yahu” diyebilirdi.
- “Tabii ki açılışına gelir, namaz kılarız” diyebilirdi.
- “Sevinen vatandaşlarımızın sevincine ortak oluruz” diyebilirdi.
*
Ve böylece...
- Ayasofya üzerinden yaşanabilecek bölünmenin şevkini, coşkusunu, direncini kırabilirdi.
- Ayasofya üzerinden iktidarın alabileceği puanlara ortak olabilirdi.
- Sağa açılma politikasında önemli bir aşama kaydedebilirdi.
- Kültürel değerler üzerinden bu zamana kadar yaşananların dışında bir olgunun yaşanmasını sağlayabilirdi.
*
CHP, bunların hiçbirini yapmadı.
Maslahatı idare etme yolunu seçti.
Ve CHP’nin tavrı ne İsa’ya ne Musa’ya yaradı.
*
Atatürk’ün sözüdür:
“İdare-i maslahatçılar, esaslı devrimci olamazlar.”