Oral Çalışlar: CHP'nin kurultayı neden önemli?
Posta gazetesi yazarı Oral Çalışlar, bugün ve yarın gerçekleştirilecek CHP’nin 37. Olağan Kurultayı'na ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Çalışlar, kurultayın neden önemli olduğunu çarpıcı sözlerle anlattı...
CHP’nin 37. Olağan Kurultayı bugün ve yarın Ankara Bilkent Odeon Gösteri ve Kültür Merkezi'nde "İktidar kurultayı" başlığı altında gerçekleştirilecek. Saat 10.00'da başlayacak kurultayda bugün genel başkanlık seçimi yapılacak.
Posta gazetesi yazarı Oral Çalışlar, kurultaya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Çalışlar, "Şimdi CHP, bu sistem içinde bir iktidar yürüyüşü planlayabilecek bir noktaya geldi. Oy oranı tek başına iktidara gelecek düzeye gelmese de CHP’yi iktidar adayı bir parti havasına sokabilmesi bir siyasi başarı olarak görülebilir." yorumunda bulundu.
Çalışlar, yazısında şunları kaydetti:
Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlığının belki de en rahat seçimine gidiyor. 30 Mart 2019 yerel seçimlerindeki başarı, CHP liderine karşı olan, onu yetersiz gören çevrelerde bile bir takdir duygusu yarattı. Lider ve ekibinin rahatça kazanacağı bir Kurultay fazla heyecan verici olmasa bile, siyasetin geleceği açısından önemli sayılabilir. Kurultay’da Kılıçdaroğlu karşıtlarının, rakip adayların söylediklerini dinlemek ilginç olacak.
Çünkü CHP, Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde epeyce bir süredir bir değişim yaşıyor. Bu değişimin ana çizgisi, siyasetin demokratikleşmesi. “Cumhuriyeti demokratlaştırmak”, CHP liderinin vurgu yaptığı en temel nokta. Bunun yanında geleneksel otoriter-devletçi kültürden CHP’yi uzaklaştırdı. Bu anlayışla siyaset yapma tarzından da. Baykal döneminin AB üyeliği karşıtı, Kürt meselesinde çözüm karşıtı, demokraside tehlike gören, militarizmle arasına sınır çekemeyen CHP’sinden bugünlere gelmek kolay olmadı.
Şimdi CHP, bu sistem içinde bir iktidar yürüyüşü planlayabilecek bir noktaya geldi. Oy oranı tek başına iktidara gelecek düzeye gelmese de CHP’yi iktidar adayı bir parti havasına sokabilmesi bir siyasi başarı olarak görülebilir.
Geniş cephe stratejisi
Geçen yıl yapılan yerel seçimlerde sağlanan partiler arası ittifak, seçmenin de desteğini sağladı ve yüzde 50 artı bir’e kilitlenen umutları yeşertti. Bu nasıl sağlandı? Bir tarafında HDP, öbür tarafında İYİ Parti ile birlikte hareket edebilmek; seçmeni ikna edebilmek, tek başına Kılıçdaroğlu’nun başarısı olmasa da katkısını küçümsememek gerekiyor. Şimdi siyasi tablo daha da çetrefil hale dönüşüyor.
AK Parti’den kopup gelen iki parti de (Gelecek-DEVA Partileri) muhalefet cephesinin parçası olacak. Onların bu cephe içindeki muhtemel varlıkları CHP’deki bir kesimi öfkelendiriyor. “Düne kadar Erdoğan’ın noterliğini yapanlarla, Türkiye’nin bugünlere gelmesinde sorumluluğu olanlarla işbirliği yapılamaz” diyen sesler belli kesimlerde yankı buluyor.
CHP, yüzde 25-30 bandındaki oylarıyla tek başına iktidar olabilir mi? Ancak bir muhalefet cephesi içinde en büyük ortak olarak bir rol oynayabilir. Muhalefet cephesini iktidara taşıyacak bir cephe oluşturmanın sorumluluğu en başta CHP yönetiminin omuzlarında. Siyasi partilerin katılımının sağlanması ince siyaset yeteneğini gerektiriyor. Olay burada bitmiyor, yüzde 25-30’luk seçmen kitlesinin ikna edilmesi gerekiyor.
CHP içindeki kutuplaştırıcı, ötekileştirici eğilimin gücünü de küçümsememek gerekir. Kılıçdaroğlu, parti içi dengeleri gözetmekte başarılı. En önemli özelliği ise muhalefetten iktidara yürüyebilmenin karşılıklı ödünlerle kurulacak ittfaklardan geçtiğini görebilmesi. CHP lideri Kurultay’ın desteğini almış görünüyor.