Eski AKP’li vekilden çarpıcı Ayasofya yorumu: Amaç birilerinin siyasi ömrünü uzatmak
Eski AKP Milletvekili ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, “Kimi çevrelerden gelen eleştiriler açılmasına değil, istismar edilmesine. Çünkü hedef de Fatih'in vasiyetini yerine getirmek değil, birilerinin siyasi ömrünü uzatmak” dedi.
Eski AKP Manisa Milletvekili ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, dün kılınan Cuma namazının ardından ibadete açılan Ayasofya'ya ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“ÜLKEYİ KURTARACAK BİR PROJELERİ YOK”
Sözcü'den Müslüm Evci'nin haberine göre, sosyal medya hesabından isim vermeden eski partisini eleştiren Özdağ, “İktidarın oyları eridikçe değerler siyasetine yöneliyor, çünkü ülkeyi içine düştüğü durumdan kurtaracak bir projeleri yok. Politik başarısızlıkları TV ekranlarına doldurulan propagandist hocalar ve insanların dini duygularına hitap eden sembolik hamlelerle örtmeye çalışıyorlar. Ama örtülmüyor .Vatandaşın gündeminde, pahalılık, enflasyon, ekonomik kriz, demokrasiden uzaklaşma, yargının siyasallaşması, terör ve bölücülük var. İktidar ise ‘bak cami açtım, boş ver ekonomik krizi buraya odaklan' diyor” ifadelerini kullandı.
“HEDEF BİRİLERİNİN SİYASİ ÖMRÜNÜ UZATMAK”
“Bu ülkede kimse Ayasofya’nın açılmasına bir şey demez” diyen Özdağ, “Kimi çevrelerden gelen eleştiriler açılmasına değil, istismar edilmesine. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bu bir siyasi tasarruf, hedefi de Fatih’in vasiyetini yerine getirmek değil, birilerinin siyasi ömrünü uzatmak” açıklamasında bulundu.
“ÜLKENİN ZENGİNLİKLERİ SATILIYOR”
Türkiye'nin geleceğinin ipotek altına sokulduğunu ifade eden Özdağ, “Bugün ülkenin kaderi açısından Ayasofya’nın açılmasından daha önemli şeyler oluyor. Ülkenin zenginlikleri parsel parsel satılıyor, Türkiye’nin geleceği ipotek altına sokuluyor, elli yılda ödenmeyecek borçların altına giriliyor, yargı adalete değil giderek siyasete hizmet eden bir aygıt haline geliyor, korku siyasetiyle toplum konuşamaz hale getiriliyor, ülkenin bütün imkânları bir kişi iktidarını sürdürsün diye kullanılıyor” dedi.
“BU NE DİNDİR, NE DE DİNDARLIKTIR”
Ayasofya'da kılınan Cuma namazının bir gösteri olarak değerlendiren Özdağ, şu ifadelere yer verdi;
* Fatih'in fethettiği toprakları parsel parsel yabancılara satıp sonra da cami açmakla övünmenin bir anlamı var mı?
* Ülkeyi borç batağına saplayarak, özgürlük ve bağımsızlığını ipotek altına aldıktan sonra binlerce cami açsanız ne olur?
* Bu ne dindir, ne dindarlıktır. Ayasofya’yı açarken bile muhalefeti nasıl ofsayta düşürürüz hesabı yapılıyor
* Şu şu parti başkanlarını çağırdık gelmediler diyecekler. Bu bir namaz değil ki bu bir gösteri, siyasi bir propaganda, caminin siyasete alet edilmesi.
(Bazılarını davet ettiler, bazılarını da davet etmediler. Ümmeti böldüler!)
“İLK MÜCADELEYİ BAŞLATANLAR MİLLİYETÇİLERDİ”
Ayasofya'nın ibadete açılmasını isteyenlerin başında Nihal Atsız'ın geldiğini ifade eden Özdağ, şunları söyledi;
* İnsan gerçekten üzülüyor. Ayasofya gençlik dönemlerimizin kızıl elmasıydı. Bu işte ilk mücadeleyi başlatan da siyasal İslamcılar değil, milliyetçilerdi.
* Gündeme getirenlerin başında bazı çevrelerin hiç hazzetmediği Nihal Atsız geliyor. Lakin onlar açılsın derken siyasi bir beklentileri yoktu.
* İki amaçları vardı, bir: böyle bir ibadethaneyi aslına irca etmek, İki: bunu bir bağımsızlık ve egemenlik hakkı, ecdadın bir vasiyeti olarak görmeleriydi.
* Bugün Ayasofya’yı açan düşünce ile Atsız’ın, Necip Fazıl'ın Fazıl’ın, Serdengeçti’nin niyetleri arasında hiç bir benzerlik yoktur.
* Bugün Ayasofya veriliyor, bin katı alınıyor. yapılan yanlışlar, telafisi büyük bedellere mal olacak politik hatalar karşılığında -sus payı- olarak mı veriliyor?”
* Din, siyaset alanında kullanıldıkça inanç problemi yaşayanların nazarında kirlenmeye, değersizleşmeye başlar. Bunu son yıllarda bazı kavramlar etrafında oluşan tepkilere bakarak görmek mümkün.
“ARTIK MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR”
Dini kavramların siyasi bir kadronun çıkarları için kullanıldığına vurgu yapan Özdağ, “Ne yazık ki, bugün Ümmet deyip her çirkinlik yapılıyor. Dini kavramlar, dinin kendisi ve amaçları için değil, siyasi bir kadronun çıkarları için kullanılıyor. Ayasofya’da bu çıkarcı anlayışın son kurbanlarından biri. Lakin artık mızrak çuvala sığmıyor, Ayasofya’nın açılması hiç bir şeyi örtemiyor, tam tersine bazılarının içlerindeki samimiyetsizliği teşhir ederek, gözler önüne seriyor” ifadelerine yer verdi.