'Recep Bey'in böylesine korkacağını hiç düşünemezdim!'
Sözcü Gazetesi yazarı Emin Çölaşan, 24 Haziran seçimleri önce muhalefet adaylarına atılan iftiraları ve Muharrem İnce'nin Erdoğan'a yaptığı 'televizyona çıkalım' çağrısını değerlendirdi.
Sözcü Gazetesi yazarı Emin Çölaşan'ın "Din sömürüsü biter (mi)?" başlıklı köşe yazısı şöyle:
"Sevgili okurlarım, hepinize iyi bayramlar diliyorum. Her ramazan ayı, Türkiye'de din ticareti ve din sömürüsünün zirve yaptığı bir dönemdir.
Bu ramazan da özellikle böyle oldu. Üstelik bir de seçim geliyordu.
Uyanık Recep Bey büyük bir ustalık (!) sergileyip seçimi 24 Haziran tarihine, başka bir deyişle ramazandan bir hafta sonrasına almayı başardı.
30 gün boyunca din ticaretinin ve din sömürüsünün akla gelen veya gelmeyen her türlü atraksiyonunu denediler.
Bunları yutan acaba olmuş mudur?
Mutlaka olmuştur.
* * *
Bu memlekette Recep Bey ve partisi Müslüman, onların dışında kalan milyonlarca mümin ise değil!
Dinimizin koruyucusu Recep Bey ve partisi, uygulayıcısı yine onlar!
Dinimiz onlara emanet!
Şu mübarek ayda yaptıklarına kısaca göz atalım.
– Binlerce yerde iftar ve sahur sofraları kurdular, her isteyene yemek yedirdiler.
O sofraların bütün harcamaları ya sizin sırtınızdan, ya da devlettten karşılandı.
Onların cebinden para çıkmadı.
* * *
O sofralarda fakir fukaraya verilen yemekler genelde aynı idi:
Çorba, kuru fasulye, pilav ve bir de en ucuzundan tatlı.
Kendi sofraları ise epeyce değişikti!
Özellikle sarayın sofralarında her zaman olduğu gibi sadece kuş sütü eksikti.
Bu vesileyle yandaş televizyonlardan öğrendik ki, sarayda 35 aşçıbaşı görevli imiş. Buna öteki sofra ve mutfak personelini, papyonlu garsonları falan katın, karşımıza yüzlerce kişilik bir ekip çıkıyor.
Maşallah yani.
* * *
– Bütün iftar sofraları özellikle ve bilerek siyasete alet edildi.
Amaç Allah rızası için iftar yapmak değil, nutuk atıp oy devşirmekti.
Önce Kur'an okunuyor, sonra sayın devlet büyüğümüz kürsüye çıkıp siyasi nutuk atıyor, yapılan ve yapılacak hizmetleri saymaya başlıyordu.
Hemen belirteyim, o büyüklerimizin çoğu oruç falan tutmaz ama ahalinin önünde tutuyormuş gibi görünür.
Büyüklerimizle halkın arasına kalın şeritler çekiliyor, onların rahatsız olmaması bu yolla sağlanıyordu.
* * *
– Muharrem İnce ve Meral Akşener'e yalanlarla saldırılması.
İnce'ye Samsun mitinginde bisiklet hediye ediliyor, sahnede bisiklete biniyor. Uşak'ta, tarlada traktör kullanıyor.
Sonra ne oldu biliyor musunuz, AKP tarafından bunlar seçim malzemesi yapıldı ve görüntüler şöyle montajlandı:
İnce caminin içinde bisikletle geziniyor!
İnce caminin içinde traktör kullanıyor!
Sahtekârlığın bu kadarı ayıptır.
Yapanlarda ve yaptıranlarda acaba hiç mi utanma yoktur?
Fetullah'ı büyütenler, kanatları altında koruyup besleyenler, ABD'de ziyarete gidenler şimdi Meral Akşener'in FETÖ'cü olduğunu iddia ediyor!
Yine insaf.
* * *
30 gün ramazan boyunca kutsal dinimizi hiç utanıp sıkılmadan yine tepe tepe kullandılar, insanları böldüler, birbirine düşürdüler.
Yetiştirdikleri kindar nesil'i dibine kadar kullandılar.
Camileri, Kur'an kurslarını, iftar sofralarını kendi siyasi çıkarları doğrultusunda sömürüp durdular.
Camilerin içinde iftar sofraları kurdular.
Haklılar!..
Çünkü onlar Müslüman, onlardan olmayanlar değil!
Ramazan onların, dini bayramlarımız yine onların!
* * *
Karşımızda bir cumhurbaşkanı var, her gün, her yerde ve herkese bağırıp çağırıyor, yerli yabancı herkese posta koyuyor.
Ama Muharrem İnce'nin “Gel televizyona birlikte çıkalım, istediğin konuyu tartışalım” çağrılarına yanıt vermiyor, veremiyor.
Ben Recep Bey'in günün birinde böylesine ürkek olacağını, korkacağını, doğrusunu isterseniz hiç düşünemezdim!
* * *
Sevgili okurlarım, ramazan ayı bitince din ticaretinin ve din sömürüsünün de bitmiş olacağını sakın ola ki düşünmeyin.
Seçime kadar aynen devam edecek…
Dahası, bir takım siyasetçiler bu işten mama yediği ve beslendiği sürece her zaman sürüp gidecek.
Bu oyun özellikle fakir fukara ve eğitimsiz müminlerin, inançlı ama sorgulamayı aklına getirmeyen insanlarımızın sırtından bugüne kadar hep oynandı.
Bundan sonra da sürekli oynanacak.
Tekrar iyi bayramlar diliyorum.
Ama başka bir büyük bayramı hep birlikte 24 Haziran gecesi yaşamayı diliyorum.