'Erbaş’ı değil Erdoğan’ı izleyin!'

Aysever: Kimse kendini kandırmasın. Göğsünde Atatürk fotoğrafı taşıyarak, arabaya Mustafa Kemal imzası yaptırarak muhalefet etmiş olunmaz.

'Erbaş’ı değil Erdoğan’ı izleyin!'

Cumhuriyet yazarı Enver Aysever "Erbaş’ın kılıcı!" başlıklı yazısında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın çıkışları ve kılıçlı meydan okumasının ne anlama geldiğini yazdı.

"Ali Erbaş’ın sözleri, davranışları öfke uyandırıyor toplumun farklı kesimlerinde. Erbaş memurdur, Ayasofya’yı camiye döndürmek gibi yetkisi yoktur. Atayan her kimse, onun adına konuşur." diyen Aysever şunları yazdı:

Cumhuriyet savunusu önemlidir. Bu görevi kim yapacak peki? Eskiden askerler sanırdı ahali. Oysa TSK çok uzun zamandır, belki elli yıldır, gericilerin suç ortağıdır. 12 Mart, 12 Eylül derken bugünlere kadar geldik. Cumhuriyeti halk savunmalıdır; gençler özellikle ve okuryazar kesim. Peki, orada durum nasıl? Geçen gün bir video vardı, pek övülen Z kuşağı çocukları Survivor ünlüsü biriyle fotoğraf çektirmek için upuzun kuyruk oluşturmuştu. Korona morona hak getire, dip dibeydiler. Görünüşe bakılırsa iyi eğitimliler çoğunluklaydı. Zaten sorun da bu ya, iyi eğitim ne demek?

Tüccar üniversitelerle ilgili yeni veriler yayımlandı geçen gün. (Vakıf ya da özel diyorlar ama doğrusu tüccar olacak) Bu mekteplerde reklam harcaması, kütüphaneye yapılanın dört katıymış. Başka söze gerek var mı? Patronları Saraydan emir alan, rektörleri Erdoğan’ın kulu haline gelmiş, öğretim üyeleri işini kaybetmekten korkan bu yapılardan yetişen gençlerden ne olur? Bunlardan birinde iktisat profesörü olanı pek meşhur sosyal medyada, abuk sabuk öğütler veriyor, diyor ki: “Siyasetle ilgilenmeyin, bilim yapın, kendinizi geliştirin” Tiksindirici liberalizm budur işte. “Cehalet, vasatlık, bayağılıkta herkes uzlaştı” deyince kızıyorlar. Gençlik fetişizmi de yanılgıdır. Bir an önce kapağı yurtdışına atmak isteyen milyonlar var, peki ülkeyi kim savunacak?

***

İlkin sorun doğru saptanmalıdır. Neoliberal alçaklık tüm dünyayı esir aldı, en çok bizim gibi geri kalmış ülkelerde etkili oldu. Buralarda milliyetçilik, dincilik kolay pazarlanır. Gerçi Trump’ın ülkesinde de işler pek iç açıcı değil. Küçük ABD biziz ve artık pis koku her yana yayıldı, hakiki ABD de sorunlar örtülemez halde. Kapitalizmin krizi derin. Bu süreç ürkütücü etik sorunlar doğurdu. Bencil insanlar dünyayı kendi mutluluklarından, çıkarlarından ibaret sayıyor. Gençlerin ideolojisi bu! Erdoğan ideolojisi kapitalizmle yüzde yüz uyumludur!

***

Erbaş’ın kılıçlı müsameresi hafife alınır türden değildir. Bu süreç Cumhuriyetin tüm kurumlarıyla ortadan kaldırılmak istenmesine varacaktır. Kimse kendini kandırmasın. Göğsünde Atatürk fotoğrafı taşıyarak, arabaya Mustafa Kemal imzası yaptırarak muhalefet etmiş olunmaz. “Konforundan vazgeçmeye cesaretin var mı, yok mu?” Bu sorunun yanıtı verilmelidir. Örgütlenmek için mücadele gücü gerekir. Değerleri anlatmak için sıfırdan başlama iradesi lazımdır. Yoksa içi boş “Gardırop Atatürkçülüğü” ile bu işler yürümez…

***

Yeni bir Cumhuriyet için önce gerçeği görmeliyiz, sonra da dava arkadaşlarını iyi seçmek gerekir.

Kapitalizmle hesaplaşma olmadan yol almak mümkün değildir.

Erbaş’ı değil Erdoğan’ı izleyin!

Etiketler
Mustafa Kemal Atatürk Muhalefet