Bağımsız milletvekili adayına 11 kez gözaltı

Bağımsız milletvekili adayı Mahmut Konuk, adaylığını açıkladığı günden bu yana 11 kez gözaltına alındı.

Gözaltılara tepki gösteren Konuk basın açıklaması yaptı. Açıklamasında, “OHAL koşullarında seçim olursa böyle olur! Sevsinler böyle demokrasiyi” diyen Konuk şunları söyledi:

Bir Cumhurbaşkanı adayının (Selahattin Demirtaş'ın) 147 yıl hapis istemiyle tutuklu olarak seçim kampanyası yürüttüğü koşullarda; "ben de sürekli gözaltına alınıyor, Polis şiddetine maruz kalıyorum" demek beni rahatsız etse de basına ve kamuoyuna bu durumu aktarmak zorunlu hale gelmiştir.

Ankara 1. Bölgeden bağımsız Milletvekili adaylığına başvurumun resmileştiği günden bu yana tam 11 kez polis şiddetiyle, zorla gözaltına alındım. Aslında buna gözaltı da denemez. Çeteleşmiş Devlet aygıtı eliyle demokratik bir hak olan basın açıklaması yapma hakkının gasp edilmesi ve sokak satıcılarına, dilencilere, sokak serserilerine vb. uygulanan "kabahatler kanunu" çerçevesine sokarak iki kere suç işlemek demek daha doğru olur. Adaylık başvurumun resmileştiği 19 Mayıs 2018 tarihinden bu güne tam 11 kez; "ihraç edildiğin işyeri önünde aday olduğunu duyuramazsın, Yüksel Caddesinde devam eden direnişe destek olamazsın-katılamazsın, Yüksel Direnişçilerine uygulanan Polis şiddetine, işkenceye; gözünün önünde de olsa tepki gösteremezsin, teşhir edemezsin, sen kendi işine bak, o senin işin değil..." vb. denerek tam 11 kez zor ve şiddet uygulanarak polis tarafından gözaltı aracına bindirilerek bulunduğum alandan uzaklaştırıldım. Hastaneye götürülüp "darp raporu" alındıktan sonra "kabahatler kanunundan 259 liralık İdari Para cezası" ile cezalandırıldıktan sonra serbest bırakıldım.

Daha önceleri bu tür basın açıklaması yapma girişimlerimize "gözaltı" işlemi yapan polis, Savcıların genelde "takipsizlik" kararı vermesi, dava açılan durumlarda da şimdiye kadar "beraat"le sonuçlanması; bize "tazminat", Avukatlarımıza da "Vekâlet Ücreti" hakkı doğurmaktaydı.Şimdi Ankara Valiliği ve Emniyeti hem bir anayasal demokratik hakkı ortadan kaldırmak, hem de bunu hiç ilgisi olmayan "kabahatler Kanunu" içerisinde göstererek görev ve yetkiyi kötüye kullanmak şeklinde çifte hukuksuzluk olarak uygulamaktaydı. Şimdi "Bağımsız Milletvekili Adaylık çalışmalarımı engellemek-kısıtlamak biçiminde üçüncü bir katıyorlar. Konuyla ilgili olarak bugün Avukatım aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum. Suç duyurusu dilekçesi ve ekleri ekte sunulmuştur. Saygı ve dostlukla...”