Erdoğan'ın eski danışmanından Albayrak'a: 'Bir inattır yaşamak' felsefesiyle nereye kadar!
"İktidar da muhalefete sicil amirliği taslama yeri değil. Muhalefet partilerinden kendilerini size beğendirmesini bekleyemez, dayatamazsınız. "
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın katıldığı bir televizyon programında Karadeniz'de bulunan doğla gaz rezervi ile ilgili olarak sarfettiği "Halkının sevinciyle sevinemeyen, üzüntüsüyle üzülmeyen, mutluluğuyla mutlu olamayan kesimi üzmeye devam edeceğiz. Milletimizi ve toplumumuzu sevindirmeye devam edeceğiz" sözlerine Erdoğan'ın eski basın danışmanı olan KARAR yazaır Akif Beki'den tepki geldi.
"Hem tek bir ferdini dışlamadan "Milletimizi ve toplumumuzu sevindirmeye devam" edeceksiniz. Hem de "Halkın sevinciyle sevinemeyen kesimi üzmeye..." 'Halkın bir kesimi'ni karşınıza alırken 'millet ve toplumun tamamı'nı kapsayabilir misiniz?
Bu ikisi bir arada mümkün mü?" diye soran Akif Beki, Berat Albayrak'a şöyle seslendi:
Buradaki mantık tutarsızlığı, ancak "Halk" yerine "AK Parti" yazılarak düzeltilebilir. Yani cümleyi şöyle kurarak:
"AK Parti'nin sevinciyle sevinemeyen kesimi üzmeye devam edeceğiz."
Hakkınız da. İktidar partisi olarak, siyasi rakiplerinizi sandıkta üzmek için elinizden geleni yapmak helalühoş size.
Ama unutmayın! Partinizin başarılarına sevinmemek, siyasi şovlarınıza alet ve ortak olmamak, güç gösterilerinize alkış tutmamak da muhalefetin hakkı.
Bu yüzden rakibinizi suçlayamaz, Türkiye düşmanı gibi gösteremezsiniz. Nihayetinde muhalefet, Osmanlı sarayındaki hademe alayının şakşak bölüğü gibi bir şey değil.
İktidar da muhalefete sicil amirliği taslama yeri değil. Muhalefet partilerinden kendilerini size beğendirmesini bekleyemez, dayatamazsınız.
Yaparsanız, milletin de demokratik yarışın da ne olduğunu hiç anlamamışsınız demektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, vaktiyle muhalefet partileri CHP ile MHP'ye hep hatırlattığı üzere... Siyasi rakipsiniz, hasım değil, kan davalısı değil. Yok edilecek, hayat hakkı tanınmayacak bir düşman hiç değil.
Beki'nin organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in 'Bir umuttur yaşamak' sloganına gönderme yaparak AKP stratejisini sorguladığı yazı şöyle devam ediyor:
"
Memnuniyetsiz, rahatsız, küskün toplum kesimlerini gözden çıkarabilir mi bir iktidar?
Onları üzmeye, milletin parçası olmaktan kovana dek zıtlaşmaya, kan kusturmaya ant mı içiyordu eski AK Parti?
Aksine..."Sosyal restorasyon"la ülkeye ve millete aidiyet bağlarını güçlendirmeye, onları kaybetmeye değil kazanmaya, sevindirmenin yollarını bulmaya bakmıyor muydu?
Darılmaca yok, "Bir inattır yaşamak" felsefesiyle nereye kadar!"