Terör örgütlerini kutlayan Erdoğan ve AKP; vatanseverleri nasıl hayattan kopardı?
Başta Recep Tayyip Erdoğan ve Süleyman Soylu olmak üzere AKP, terör örgütleri üzerinden propaganda yapıyor ancak 21 yıllık iktidarlarında hem terör örgütleriyle iş tuttular hem onları kutladılar hem de vatansever masum insanları hayattan kopardılar.
Türkiye 14 Mayıs seçimlerini ardında bıraktı, 28’inde gerçekleşecek ikinci tura odaklandı. İlk turda AKP yöneticileri muhalefeti, FETÖ’yle işbirliği yapmakla suçladılar. İnsan hafızasının zayıflığına güvendiler. Ancak arşiv günahları da sevapları da bir bir aklında tutuyordu; görmek isteyenler için…
Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP iktidarında geçen 21 yılda, acılar daha büyük acılarla unutuldu. Bu 21 yıla AKP, darbe ve tarihin en büyük ekonomik krizini de sığdırdı. Terör saldırıları, bombalamalar, cemaatlerin hükümdarlığı, uyuşturucu baronlarıyla ticaret son yıllarda gündemden düşmeyen konulardı.
AKP’NİN, TERÖR ÖRGÜTÜYLE HAYATTAN KOPARDIĞI VATANSEVERLER
AKP’nin 21 yıllık iktidarında, terör örgütleriyle el ele verip kurduğu kumpaslarla aldığı canlar da vardı. Onlardan biri de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı ve Kardelen projesi ile yaşam, sağlık ve eğitim gibi birçok alanda insanlara umut ışığı olan Prof. Dr. Türkan Saylan’dı.
Türkiye'nin aydınlanma mücadelesine olan desteğiyle bilinen Saylan, dün hayata veda edişinin 14. yılında anıldı. AKP iktidarının hayattan kopardığı yüzlerce isimden sadece biriydi Saylan. Onu hayattan koparanlar AKP ile iş tutan FETÖ’ydü.
En tepeden en dibe iktidar kanadında ve devletin en kudretli makamlarında olan AKP’li ve AKP’ye yakın isimlerin suç birliğinde bulunduğu Fethullahçılar, hukuku bir sopa olarak kullanarak yüzlerce kişiyi hapsetti.
Fethullahçılarla iktidardaki destekçilerinin yargıyı sopa olarak kullandığı yıllarda, ilk büyük kumpas Poyrazköy’dü.
2009 yılında Ergenekon kumpası kapsamında Beykoz ilçesi Poyrazköy Keçilik mevkisindeki bir arazide gerçekleştirilen kazılarda ele geçirilen silah ve mühimmatlarla başlayan süreçle yüzlerce isim yargılandı. Poyrazköy'de yapılan kazılarla başlayan ve ÇYDD, Amirallere Suikast gibi davalarla birleştirilen davada, hem Kafes Eylem Planı'ndaki imza hem de el konulan dijital dokümanlar ise sahte çıktı.
ERDOĞAN, KUMPASLARLA CAN ALANLARI KUTLADI
Sahte belgeler, yalancı gizli tanıklar ve hukuk tanımayan yargı mensuplarıyla AKP iktidarının, Türkiye’nin yetiştirdiği en parlak zihinleri hayattan kopardığı davalar kumpas Poyrazköy ile başladı. Bu dönemde, Yarbay Ali Tatar'ın Alevi cuntası kurduğu ve Türkan Saylan'ın misyoner olduğu yalanı AKP iktidarı tarafından Fethullahçı medyada servis edildi. Erdoğan ise kumpasçılara sesleniyor ve “Herkesi kutluyorum, tebrik ediyorum ve hayırlı olsun” açıklamalarında bulunuyordu.
Erdoğan’ın alkışladığı yalanlarla ve sahte belgelerle kurulan kumpasta, Türkan Saylan’ın hastalığı hapishanede daha da ilerledi. Tüm taleplere rağmen Saylan ölüme sürüklendi.
Yine Erdoğan’ın alkışladığı kumpasta Yarbay Ali Tatar da "En küçük suçu ve günahı olmayan ben, bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık tutabilmek için hayatıma son veriyorum" diyerek yaşamına son verdi.
Terör örgütünün hakimleri, savcıları ve polislerini kumpas kurmaları yönünde teşvik eden, kutlayan Erdoğan’ın hayattan kopmasına göz yumduğu bir diğer isim de Kuddusi Okkır’dı. FETÖ’den firari eski savcı Zekeriya Öz’ün talimatıyla gözaltına alınan ardından tutuklanan Okkır, hapishanede kansere yakalandı. Okkır’ın sağlık durumu kötüye gidince tahliyesi istendi, bilinci kapalı olmasına rağmen “delilleri karartabileceği şüphesi göz önüne alınarak" tahliye edilmedi ve yaşamını yitirdi.
Aslında acılar daha büyük acılarla unutulmuyordu. Ancak birileri acı çektirmeye devam ediyordu.
AKP CAN ALMAYA DEVAM ETTİ: TERÖR ÖRGÜTLERİYLE İŞ TUTTU, AYNI YÖNTEMİ KULLANDI
Erdoğan’ın, masum insanların hayattan kopmasına yol açanları kutladığı ve iş tuttuğu yıllar, 15 Temmuz Fethullahçı darbe öncesinde kaldı. Ancak zalimler, masumların canını alan sistemi devam ettirdi. İsimler farklı yöntemler ise aynıydı.
AKP’nin 21 yıllık iktidarının tüm dönemlerinde hedefte olan ulusalcı, vatansever isimlere, Erdoğan’ın Fethullahçılara “kardeşim” yerine “FETÖ” dediği dönemde de zulmedilmeye devam edildi.
Geçen yıl ağustos ayında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 28 Şubat davasında haklarında verilen müebbet hapis cezaları kesinleşen 14 kişi hakkında yakalama kararı çıkarttı. Çevik Bir ve Çetin Doğan'ın da aralarında olduğu 8 kişi yakalandı. Hapis cezası kesinleşenlerin rütbelerinin söküldü. 80 yaşın üzerindeki emekli komutanlar hapsedildi. 28 Şubat davası da tıpkı AKP’nin siyasi davaları, Fethullahçıların kumpasları gibi sahteydi.
28 Şubat davasında belgeleri teslim edenler sahte isimli, evrakları iletenler FETÖ mensubuydu, iddianameyi yazan savcı Mustafa Bilgili hüküm giymiş bir kumpasçıydı, davaya dayanak gösterilen CD’lerin ise bilirkişi heyetinin çalışması sonrası delil niteliği taşımadığı ortaya çıktı.
Ancak tüm raporlara ve tespitlere rağmen başta Erdoğan’ın hedef gösterdiği 80 yaşın üzerindeki komutanlara müebbet hapis cezası verildi. O isimlerden biri 85 yaşındaki emekli korgeneral Vural Avar’dı.
SAYLAN, OKKIR VE TATAR’I HAYATTAN KOPARANLARI KUTLAYAN ERDOĞAN VURAL AVAR’IN ÖLÜMÜNE İMZA ATANLARI DA KUTLADI
85 yaşında Sincan F Tipi Cezaevi’nde hapsedilen Vural Avar, ailesinin ve avukatlarının, sağlık sorunları olduğunu raporlarıyla yetkililere sunmasına rağmen tahliye edilmedi. Tıpkı Kuddusi Okkır ve Türkan Saylan’a yapılanlar gibi Vural Avar’a aynı zulüm yapıldı. Terör örgütlerini kutlayan ve onlarla iş tutan Erdoğan ile AKP tıpkı, Kuddusi Okkır, Türkan Saylan ve Ali Tatar’ı hayattan koparanları alkışladığı gibi 28 Şubat davasında müebbet hapis kararını verenleri de alkışladı.
AKP’nin 21 yıllık iktidarındaki aynı yöntemler ve zalimlikle hapsedilen tüm raporlara rağmen “cezaevinde kalabilir” kararı verilen Vural Avar da hayattan koparıldı. Hayatını Türkiye’ye hizmete adayan Avar, 20 Aralık 2022’de hapsedildiği cezaevinde hayata gözlerini yumdu.
Şimdilerde AKP ve Erdoğan, terör örgütleri üzerinden propaganda yapıyor ancak 21 yıllık iktidarlarında hem terör örgütleriyle iş tuttular hem onları kutladılar hem de masum insanları hayattan kopardılar.
21 yılda terör örgütleri değişti ancak Erdoğan ve AKP onları kullanarak acıların üzerine daha büyük acılar eklemeye devam etti.