AKP'ye troll ordusu yetmedi: 'Psikolojik savaş dairesi' kuruldu
İletişim Başkanlığı’na ‘Manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunmak’ yetkisi verildi.
Ekonomiden sağlığa, eğitimden dış politikaya her alanda tökezleyen Saray yönetimi kendi bekası için gerçeklerin üstünü örtmek amacıyla 'algı yönetme' stratejisini resmileştirdi. Bu kapsamda Saray’a bağlı İletişim Başkanlığı’nın bünyesinde ‘Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı’ kuruldu.
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre bu yeni yapının, ‘devletin menfaatleri doğrultusunda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak stratejik iletişim politikalarını belirleyeceği’ ve “Türkiye’ye karşı yürütülen her tür manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunacağı” ifade edildi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasını taşıyan kararda ‘başkanlık’la ilgili şu görev tanımları sıralandı:
■ Devletin stratejik amaç ve hedefleri ile Devletin ve milletin menfaatleri doğrultusunda gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak ulusal ve uluslararası alanda yürütülecek faaliyetlerde uygulanacak stratejik iletişim politikalarını belirlemek.
■ Ulusal ve uluslararası alanda stratejik iletişim ve kriz yönetimi faaliyetlerini yürütmek ve bu kapsamda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak.
■ Kriz, afet, olağanüstü hal dönemleri ile yakın savaş tehdidi, seferberlik ve savaş halinde, Devletin belirlediği amaç ve hedeflere ulaşmak için stratejik iletişim ve kriz yönetimi faaliyetlerinde bulunmak.
■ Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik iç ve diş tehdit unsurlarını analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından gerekli tedbirleri uygulamak.
■ Görev alan kapsamında tüm kamu kurum ve kuruluşları arasında koordinasyonu sağlamak. Başkan tarafından verilen diğer görevleri yapmak.
ÜNİVERSİTELER, TÜZEL KİŞİLER STK’LER İŞBİRLİĞİ YAPACAK
Başkanlığın görev alanına giren konularda işbirliği yapacağı kurumlara, ‘kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve diğer gerçek ve tüzel kişiler’ eklenerek yetki alanı genişletilmiş oldu. İletişim Başkanlığı’na bağlı 19 Bölge Müdürlüğü kararnameye eklendi. Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı’nın görevlerine “Vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarının faaliyetlerine ilişkin başvurularına yönelik işlem süreçlerinin doğru bir şekilde yürütülmesi ve hızlı sonuçlandırılması amacıyla kurumsal takip ve inceleme faaliyetlerini yürütmek” ibaresi de eklendi.
Kararnamede İletişim Başkanlığı bünyesinde Döner İşletmesi Müdürlüğü'nün kurulması da kararlaştırıldı. Döner sermaye bütçesi Cumhurbaşkanlığı kararıyla beş kat artırılabilecek
ALTUN: PROAKTİF ÇALIŞACAĞIZ
İletişim Başkanı Fahrettin Altun stratejik iletişimin Erdoğan'ın hassasiyetle üzerinde durduğu bir konu olduğunu söyledi. Altun, "Stratejik iletişim ve kriz yönetimi alanlarında tüm kamu kurum ve kuruluşlarının koordinasyonunu sağlayarak ulusal ve uluslararası boyutta savunmacı değil, proaktif çalışmalar ortaya koyacağız. Ülkemize yönelik kara propaganda, manipülasyon ve dezenformasyonla etkin mücadele edeceğiz" dedi.
MİT VE DIŞİŞLERİ’NİN GÖREVİNE SOYUNUYOR
CHP Milletvekili Utku Çakırözer yeni birimi BirGün'den Mustafa Mert Bildircin'e değerlendirdi.
İletişim Başkanlığı’na verilen yetkiler ile başkanlığın Dışişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın yapması gereken asli görevleri üsteleneceğini ifade eden Çakırözer, “Başkanlığa verilen görevler, ‘İç ve dış tehdit unsurlarının analiz edilmesi’, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen psikolojik harekat, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirlemek’, ‘Her türlü manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunmak’… İletişim Başkanlığı’nın görevi olabilir mi?” diye sordu.
İletişim Başkanlığı ile Dışişleri Bakanlığı ve MİT arasında var olan görev-yetki çatışmasının daha da artacağını vurgulayan Çakırözer, şunları söyledi:
“İç ve dış tehdidi ve bunlara karşı yürütülecek faaliyetleri artık kim belirleyecek? MİT mi? Dışişleri mi? Yoksa Fahrettin Altun mu? Türkiye Cumhuriyeti hangisinin tehdit analizine göre hareket edecek? Ayrıca yeni oluşturulan ‘döner sermaye’ye niçin ihtiyaç duyulduğu kaynaklarının ve harcamalarının nasıl denetleneceği belirsizdir. Devletin bütçe verdiği bir iletişim birimi neden niçin hangi gerekçeyle dışarıdan bağış ve yardım kabul etsin? Verilen olağan dışı görevler ile bunları gerçekleştirmek için tahsis edilecek sınırı belirsiz bu döner sermaye adı altındaki örtülü bütçenin kullanımı kaygı verici belirsizlikler içermekte. İletişim Başkanlığı diplomat ve istihbaratçı rolüne soyunmadan önce mevcut görevlerini eksiksiz yerine getirmeli. İlle de Türkiye’nin algısı üzerine çalışmak istiyorsa, basın özgürlüğünün eksiksiz hayata geçmesine katkı sağlamalı.”
PROPAGANDA YAPACAK
HDP Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ise kararı ilk gördüğünde, “Resmi değil, psikolojik harp daire başkanlığı kuruluyor” endişesine kapıldığını belirtti. Tiryaki “İktidar İletişim Başkanlığı’ndan anladığı şey, sadece iktidarın propagandasını yapacak bir başkanlık” dedi. Tiryaki, İletişim Başkanlığı’na, “Psikolojik harp başkanlığı” gibi bakıldığını savunarak, “Bu ülkede gazetecilere basın kartını da bu kuruluş veriyor. Ve psikolojik savaş yürüten bir kuruluşun basın organlarına nasıl bakacağı çok iyi anlaşılıyor. Bu resmen psikolojik bir savaş” diye konuştu.