Erdoğan'a yaranmak için yazdığı kitabı tek tek toplattı
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, bugün yayınlanan Terane adlı yazısında Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'nun danışmanı Taha Ün'ün geçirdiği siyasi değişimi kaleme aldı.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, bugün yayınlanan Terane adlı yazısında Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'nun danışmanı Taha Ün'ün geçirdiği siyasi değişimi kaleme aldı.
Saymaz, Taha Ün'ün Erdoğan'a yaranmak için yazdığı kitabı 100 Yıllık Terane'yi Ün tarafından toplatıldığını belirtti.
Saymaz, 2016'daki Cumhurbaşkanlığı referandumda evet oyu için canla başla çalıştığını belirttiği Taha Ün'e "Siyasi yolculuğunun böyle sonuçlanmasını tahmin eder miydin?" diye soruğunu ve "Kimse için etmezdim! Bizimki böyle bir kavga değildi” diye yanıt verdi" cevabını aldığını belirtti.
İşte Saymaz'ın 'Terane' başlıklı yazısının ilgili bölümü:
Taha Ün ile Sema Silkin evlendiklerinde nikah şahitleri Emine ve Recep Tayyip Erdoğan oldu. Eşi Sema, Emine Erdoğan’ın danışmanıydı.
Taha Ün, Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı sistemine geçişini oylayan 16 Nisan 2016’daki referandumda “Evet” oyu için canla başla çalıştı.
Ekim 2016’da “100 Yıllık Terane” adlı ilk ve tek kitabını çıkardı. Kitapta, Sultan Abdülhamit ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı medya operasyonlarına maruz kaldığını iddia etti. Küresel güçlerin iki lideri diktatör olmakla suçladığını ileri sürdü.
Ün, gençlik ve spor il müdürlüklerine bağlı kurumlarda ve üniversite yurtlarında imza günü ve söyleşilere davet edildi. AK Partili belediyeler tarafından şehir şehir dolaştırıldı. Tastamam 120 bin kitap basıp sattı.
Çok değil, aylar sonra… Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığı iddiasına karşı çıkarken, AK Parti iktidarını yumuşak bir dille de olsa eleştiren Ahmet Taşgetiren, Hakan Albayrak ve Yıldıray Oğur’ın gazetelerinden peş peş kovulduğunu gördü.
Gidenlere arka çıkınca hain ilan edildi. Kitabı çıkalı bir yıl olmadan AK Parti’den koptu. Ve 24 Haziran 2018’deki genel seçimlerde Saadet Partisi’ne oy verdiğini açıkladı.
2019’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi iptal edilince partiden ayrıldı. Ahmet Davutoğlu’nun lideri olduğu Gelecek Partisi’nin kuruluşuna katıldı. O, partinin iletişim ajansının başına geçerken, eşi genel başkan yardımcısı oldu.
Artık sıra Ün’e gelmişti.
Neden mi?
Davutoğlu, 2016’da “Pelikan Bildirisi” adı verilen bir metnin Twitter’da yayınlanması üzerine istifa etmek zorunda kalmıştı. Bu bildiriyi, Sabah Gazetesi yazarı Hilal Kaplan ve eşi Süheyb Öğüt ile Salih Tuna’nın da aralarında olduğu grubun yazdığı savunuldu. Gruba bu yüzden “Pelikan” adı yakıştırıldı.
Ün, “Pelikan Çetesi” tabirini kullandığı için haziran ayında ifadeye çağrıldı. Tuna hakkında “Pelikan’ın ruhani lideri” dediği için 26 Temmuz’da Ankara’da kaldığı otelde gözaltına alındı. 18 Eylül günü Üsküdar’da, Erdoğanlara yarım kilometre uzaklıktaki evini saat 7’de polis bastı.
Hakaret iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında evi aranıp gözaltına alındı.
Sorgusunda, AK Parti yanlısı Memur-Sen’e Twitter’da küfrettiği ileri sürüldü.
Vaziyet sonradan anlaşıldı. Ün, sendikanın paylaştığı bir tweet’i “rt” etmişti.
İletiyi beğenmeyen üçüncü bir kullanıcı hem Memur-Sen’e, hem de Ün’e küfretmişti. Ün mağdurken şüpheli hale gelmişti.
Ün’ün vaktiyle, ucu zehirli bir mızrak gibi kullandığı klavyesinden tescilli bir muhalif olarak nasibimi almıştım. Derken, aramızda diyalog kurulmuştu.
Birkaç ay sonra “100 Yıllık Terane” kitabını imzalayıp göndermişti.
Doğrusu, beğenmemiştim.
Gözaltına alındığını öğrendikten sonra Ün’ü aradım.
Üç yıl sonra şimdi, kitabı hakkındaki fikrini öğrenmek istedim.
Şöyle yanıt verdi:
“O günlerde Sultan Abdülhamit ve Erdoğan’ın üzerinden Türkiye’nin hedef alındığını düşünüyordum. Bu operasyonu boşa çıkarmanın yolu olarak Erdoğan’ın etrafında kenetlenmeyi gerekli görüyordum. Şimdi böyle düşünmüyorum.
Bu durumun iç politikada kullanılıp heba edildiğini fark ettim. Erdoğan toplumla ve muhalefetle kucaklaşması gerekirken, siyasi kutuplaşmaya yöneldi. Bu da Türkiye’nin çıkarlarına zarar veriyor.”
Ün’e sordum:
“Siyasi yolculuğunun böyle sonuçlanacağını tahmin eder miydin?”
“Kimse için etmezdim! Bizimki böyle bir kavga değildi” diye yanıt verdi.
Peki ya, “100 Yıllık Terane” kitabı ne olacak?
“O kitabı çoktan toplattım” dedi.