Hüsnü Mahalli: İktidar yalnız ve yalnız nefes almanıza izin verecek
Hüsnü Mahalli, "İktidar; yasaklamayla, insanlara “Ben izin verirsem acınızı yaşayabilirsiniz” demek istiyor." ifadelerini kullandı.
Korkusuz Gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli bugünkü yazısında, AKP iktidarının politkalarını değerlendirdi.
Mahalli, Gar Katliamı'nın 5'nci yıl dönümünde anmaların yasaklanmasına vurgu yaptı.
Hüsnü Mahalli'nin yazısı şöyle oldu:
Dün, Gar Katliamı’nın 5’inci yıldönümüydü.
Polis, anmaya izin vermedi.
NEDEN?
İktidar; yasaklamayla, insanlara “Ben izin verirsem acınızı yaşayabilirsiniz” demek istiyor.
“Sevinecek bir şeyiniz kalmadı ama yakında o da olmayacak”.
İktidar yalnız ve yalnız nefes almanıza izin verecek.
Ama iki üç maskeyle!
Kıpraşanlar da oksijen cihazına bağlanacak!
Elbette ‘milli güvenliği ilgilendiren gerekçelerle’.
Ne diyor KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı:
“Aday olmamam için, Ankara beni tehdit etti”.
NEDEN?
1974’ten bu yana 46 yıl geçti ama ilk kez Ankara bu denli açıktan ve ‘rahatsız edici’ bir şekilde müdahale ediyor.
Kesin ters tepiyor.
Seçim sonuçlarına nasıl yansır bilemem ama AKP umurunda değil.
24 Nisan 2004’te Annan Planı’nı destekleyen AKP, çevresi ve medyası şimdi tersi bir pozisyonda.
Sırf yaygara.
Amaç Kıbrıslıları toptan teslim almak.
Amaç KKTC’yi Türkiye’ye benzetmek.
Hem de herhangi bir alanda ve hiçbir konuda KKTC’ye artı değer katmadan.
Önemli olan KKTC’yi AKP’lileştirmek.
1974’ten bu yana 7 Rum ve 4 Türk liderin görüşmeleri sonuçsuz kaldığına göre o zaman kapatalım bu dosyayı ve KKTC’yi Türkiye’ye katalım!
O zaman cumhurbaşkanlığı seçimine de gerek kalmaz!
Bayanlar ve baylar;
Bu kadar yaygaraya ne gerek var!
Bu kadar müdahaleye ne gerek var!
Kıbrıslı Türklerin iradesine, aklına ve vicdanına saygılı olun.
Merak etmeyin ne Akıncı ne de başkası Kuzey Kıbrıs’ı götürüp Rumlara teslim etmeyecektir.
Hikaye çok farklı.
Çelişkilerin sonu yok.
24 Nisan 2004’te Annan Planı’nıyla ilgili referandumda, AKP’nin rahmetli Rauf Denktaş’a karşı CTP’li Mehmet Ali Talat’ı nasıl desteklediğini ve ‘evet’ için nasıl çalıştığını hatırlayan var mı?
Katılımın %84 olduğu referandumda, Kıbrıslı Türklerin %64.9’nun ‘evet’ dediği Plan’a göre Maraş dahil kuzeydeki toprakların yüzde yedisi Rumlara verilecekti.
Başka!
Dönemin başbakanı Erdoğan, referandum öncesinde Denktaş’ın Türkiye’de Kıbrıs meselesiyle ilgili çeşitli toplantılar düzenlemesini eleştirerek “Yapılacak bir şey varsa, git onu Kıbrıs’ta yap. Ne anlatacaksan Kıbrıs’ta anlat. Ama Türkiye’ye gelip de TSK’ye işgalci kuvvet diyen marjinal gruplarla beni rahatsız ediyor, bunu da kendisine söyledim” demişti.
Maşallah şimdi herkes Denktaş’çı!
Başka!
Referandum öncesinde Ankara’ya gelen Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev “Referandumda KKTC tarafından ‘evet’, Rum tarafında ‘hayır’ sonucu çıkarsa KKTC’yi tanıma sürecinde ön sırada yer alırız” demişti.
Elbette Azerbaycan, KKTC’yi tanımadı ama daha ilginç olanı Azerbaycan referandumdan beş gün sonra 29 Nisan 2004’te Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde KKTC ile ilgili olarak yapılan toplantıda KKTC lehine oy kullanmadı.
Başka!
Geçen iki hafta süresince Türkiye ve Azerbaycan yetkilileri, “Karabağ toprakları alınmadan masaya oturmak yok” dedi ama Putin isteyince iş bitti.
Başka!
AKP’nin Mısır ile ilişkisi malum.
Ankara, Sarraj ile anlaşma imzalayınca; Kahire, Yunanistan’la anlaşma imzaladı.
Ankara, gemilerini Kıbrıs çevresine gönderince; Kahire, Yunanistan ve Rumlarla siyasi ve askeri anlaşmalar imzaladı.
O da yetmeyince Kahire; ABD, Fransa ve Almanya’nın yardımıyla Libyalı tarafları masaya oturttu.
Son olarak Mısır, ay sonuna doğru Karadeniz’de Rusya ile birlikte deniz ve hava tatbikatına hazırlanıyor.
Yani Mısır savaş gemileri Boğazlardan geçecek.
Var mı başka çelişki?
ÇOK.
Kıbrıs ve Yunanistan yani Akdeniz ve Ege’de iki adım ileri bir adım geri.
Ya Fırat’ın doğusu!
ABD destek verdiği sürece PYD/YPG öylece orada kalacak.
Trump kalırsa fena ama Biden gelirse çok daha fena.
AKP ve medyası içerde kendi seçmenini kandırabilir ama dışarda herkes her şeyi biliyor.
İçerdekilerin bilmesi işe yaramıyor ama dışardakiler her şeyi ‘not ediyor’.
Kara kaplı nizaminin defterine!
Günü gelince, kesin açılır.