AYM'nin Enis Berberoğlu kararı yanlış mahkemeye gitmiş!
AYM’nin kararının CMK 304. maddenin 2. fıkrasına rağmen yanlış mahkemeye gittiğini belirten CHP'li Mahmut Tanal, yaşananları “Hukuk garabeti” olarak nitelendirdi.
Meclis’te kürsüye çıkan CHP’nin hukukçu vekili Mahmut Tanal, AYM’nin Enis Berberoğlu dosyasına ilişkin verdiği “hak ihlali” kararının, tartışmaların odağındaki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi yerine yerel mahkemenin ’25 yıl hapis cezası’ kararını ortadan kaldıran istinaf mahkemesine yani İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini söyledi.
AYM’nin kararının CMK 304. maddenin 2. fıkrasına rağmen yanlış mahkemeye gittiğini belirten Tanal, yaşananları “Hukuk garabeti” olarak nitelendirdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu hakkında verdiği ihlal kararına “yerindelik denetimi kapsamında kaldığı” gerekçesiyle direnmesine ilişkin tartışmalar sürüyor.
Mahmut Tanal
TANAL KÜRSÜYE ÇIKIP TEK TEK ANLATTI
Dün akşam TBMM Genel Kurulu’ndaki kamu mali yönetimi ve kontrolüne ilişkin kanun teklifinin görüşmeleri sırasında kürsüye çıkan CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Anayasa Mahkemesi’nin Berberoğlu’nun yeniden yargılanmasına ilişkin kararının, Berberoğlu’na ilk başta 25 yıl hapis cezası veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi yerine yerel mahkemenin bu kararı hakkında bozma kararı veren istinaf mahkemesine yani İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul 14'ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin yapmış olduğu usul hatalarını tek tek anlatan Tanal, “İstanbul 14'ncü Ağır Ceza Mahkemes’inin ek kararının birinci paragrafında diyor ki:
‘Mahkememizin 14/6/2017 tarihli 2016/205 esas, 2017/97 sayılı kararı hükümlü Kadri Enis Berberoğlu hakkında 25 yıl hapis cezasına karşı istinaf yoluna başvurulmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesine gönderilmiştir.’ İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 yıl ceza verdikten sonra bu karara Enis Berberoğlu itiraz ediyor, istinaf mahkemesi yani İstanbul Bölge Adliyesi 2'nci Ceza Dairesi’ne gidiyor. 2. Ceza Dairesi’nin dosya numarası 2017/275 esas, 2018/287 kararla diyor ki: ‘Ey, İstanbul 14'ncü Ağır Ceza Mahkemesi, senin verdiğin bu karar yanlıştır. Ben senin bu kararını bozuyorum, ortadan kaldırıyorum, 25 yıl ceza vermiyorum, senin verdiğin bu kararı ben iptal ediyorum.’ İptal ettikten sonra, kaldırdıktan sonra 5 yıl 10 ay hapis cezası veriyor” dedi.
Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine Berberoğlu dosyasını esastan inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin, istinaf mahkemesinin Berberoğlu’na 5 yıl 10 ay hapis cezası vermesi yönündeki kararını onadığını hatırlatan Tanal, “Bu karar bu şekilde onaylandıktan sonra kesinleşiyor. Enis Berberoğlu bu karara karşı bireysel başvuru hakkını kullanarak Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor. Anayasa Mahkemesi de ‘İstinaf mahkemesinin verdiği karar: 1) Anayasa'nın 19'uncu maddesini, kişi hürriyeti ve güvenliğini ihlal etmiştir. 2) Anayasa'nın 67'nci maddesindeki siyasi faaliyette bulunma hakkı ihlal edilmiştir’ diyor.
AYM’NİN KARARINI YEREL MAHKEME DEĞİL İSTİNAF MAHKEMESİ GÖRÜŞMELİYDİ
Anayasa Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu hakkında verdiği ‘hak ihlali’ kararının görüşülmesi gereken merciin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25 yıl hapis cezası kararını bozup 5 yıl 10 ay hapis cezasına hükmeden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi olduğunu belirten Tanal, şöyle devam etti: “Şimdi bu kararın geleceği yer neresidir? Bu kararı ne yapmak lazım? Anayasa Mahkemesi, hak ihlaline karar veriyor. Bu kararın, hak ihlali olması nedeniyle, Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu Hakkında Kanun'un 50'nci maddesine göre bu cezayı veren mahkemeye gönderilmesi gerekirken, bu karar İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderiliyor. Diyeceksiniz: ‘Mahmut Tanal, peki, bu kararın niye istinaf mahkemesine gitmesi lazım?’ Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 304. maddesinin (2)'nci fıkrasının (b) bendi diyor ki: ‘Hukuka aykırılık kararını veren yere gönderir.’ Bu kararın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne değil, bu ceza kararını "5 yıl 10 ay" veren istinaf mahkemesi olan 2. Ceza Dairesi’ne gönderilmesi gerekirdi. Buna gönderilmemesi, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yaptığı bu usuli hata bir yetki gaspıdır, bir görev gaspıdır. Bu karar yok hükmündedir, bu kararın hiçbir geçerliliği yoktur. Burada yapılması gereken -şu anda bu dosya 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 304'üncü maddesinin (2)'nci fıkrası uyarınca, Anayasamızın 40. maddesi uyarınca yetkili, görevli olan yer, istinaf mahkemesi olan 2. Ceza Dairesi’ne gönderilip kararı orasının vermesi gerekir. Aksi takdirde vicdanlar yaralanmış olur, yargı itibar kaybetmiş olur.”
YARGIYI İTİBARSIZLAŞTIRMAYA HAKLARI YOK
CHP’li vekil Mahmut Tanal, tartışmalı karara imza atan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevli ve yetkili olmadığını kaydederek, “Hiçbir kurum ve kuruluşun yargımızı itibarsızlaştırmaya hakkı yoktur. Kendi siyasi ikballeri uğruna hukuku bir tarafa bırakıp siyasi karar veremez, vermemelidir, kaçınmalıdır bundan. Yani, burada hepimizin sığınabileceği liman hukuk limanıdır değerli arkadaşlar. Hukuk limanı dışında, başka hiçbirimizin sığınacağı bir yer yoktur. Lütfen 304'üncü maddeye bakın, istinaf mahkemesi tarafından ortadan kaldırılan kararlarla ilgili kanun koyucu burada Parlamento. 304'üncü maddenin gerekçesini bu Parlamento koymuş ama ne yapıyoruz? İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi yani ne yapabilirdi? Görevli ve yetkili olmayan bir mahkemenin verdiği karar yok hükmündedir. O yok hükmünde kararın bir an önce Meclis Başkanı’nın harekete geçip… Enis Berberoğlu'nun milletvekili sıralarında, milletvekilliği görevini ifa etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
ORTADAN KALDIRILAN 25 YIL CEZA GARABETİ!
Tanal, konuşmasının bitiminde şöyle ekleme yaptı: “Şimdi, burada 14. Ağır Ceza Mahkemesi diyor ki: ‘Mahkememizin 14/6/2017 tarih, 2016/205 esas, 2017/97 karar sayılı hükmün aynen ifasına...’ Bu hüküm de 25 seneyi vermiş arkadaşlar, ilk karar, istinaf mahkemesi tarafından ortadan kaldırıldığı halde, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, yazdığı bu kararda -ek kararında, yeni kararında- garabete bakar mısınız, 25 yıl ceza vermiş, ‘bu kararın ifası’ diyor. Yani, burada hiç olmazsa bu 25 yılın ifası verilmeyebilirdi, yine ‘5 yıl 10 ay" denilebilirdi. Yaptığı hatayı bariz bir şekilde hepinizin bilgilerine sunuyorum.”