Kılıçdaroğlu: Bunlara itibar etmeyin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran seçimlerinin ardından kulislerde konuşulan , “İnce’yle gizli bir anlaşmaya vardı” iddiasına yanıt vererek, “Bunların hiçbirisine itibar etmeyin” dedi.

Kılıçdaroğlu: Bunlara itibar etmeyin

Hürriyet'ten Hande Fırat'ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Bugün yapılan seçimlerde Erdoğan’ın partisi kaybetmiştir. Düşünün 49.5’ten 41 küsura indi. Ve düşünün partisinde hiç aksine bir ses yok. Ancak kapalı kapılar ardında sorguluyorlar. Bütün olay CHP. Niye? Çünkü CHP olmasa siyaset yapacak alan kalmıyor" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

AK PARTİ BAŞARISIZLIĞI TARTIŞILMIYOR
“Parlamentoda siyasal parti çeşitliliğini sağlamak açısından kimse bize ‘başarısız’ diyemez; ki AK Parti’nin parlamentoda tek başına çoğunluğu sağlayamaması açısından da kimse bize ‘başarısız’ diyemez. Üçüncüsü; güçlü bir cumhurbaşkanı adayı çıkardık ve bu cumhurbaşkanı adayımız diğer adaylardan çok daha fazla çaba gösterdi. Bu alanda da kimse bize ‘başarısız’ diyemez. Benim gördüğüm temel bir nokta var; AK Parti’nin bu seçimlerdeki başarısızlığı kamuoyunda yeterince tartışılmıyor, medya da bu konuyu yeterince tartışmıyor, tartışmaktan da çekiniyor. Dikkat ederseniz ‘havuz medyası’ diye tanımladığımız medyanın şu anda gündem konusu sadece CHP. Manşetlerdeyiz! Mutluyuz gerçi manşetlerde olmaktan. Bu, AK Parti’nin başarısızlığının en azından o medya grubunda tartışılmadığını gösteriyor. Bu da doğrudan doğruya iktidara olan bağımlılığını yansıtıyor.

Bugüne kadar (AK Parti) hep parlamento çoğunluğunu korudu. Bir sefer haziran seçimlerinde parlamento çoğunluğunu sağlayamamıştı. Hemen erken seçime giderek o gün çok farklı bir tabloyu Türkiye’nin önüne koydu. Haziran ile sonbahar arasında art arda gelen o büyük terör olayları ve yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesi farklı bir sürecin içine Türkiye’yi soktu. Erdoğan oradan yararlanarak 49.5’i yakaladı.

ERDOĞAN’IN PARTİSİ KAYBETMİŞTİR
Bugün yapılan seçimlerde Erdoğan’ın partisi kaybetmiştir. Düşünün 49.5’ten 41 küsura indi. Ve düşünün partisinde hiç aksine bir ses yok. Ancak kapalı kapılar ardında sorguluyorlar. Bütün olay CHP. Niye? Çünkü CHP olmasa siyaset yapacak alan kalmıyor.

(Disiplin süreci) Partiye zarar veren söylemlerde bulunanların partide işi yoktur. Partinin organlarında -Parti Meclisi gibi, parti yönetim kurulu gibi, CHP milletvekillerinin kapalı toplantılarında olduğu gibi- bu zeminlerde parti yöneticilerine veya kararlarına ilişkin eleştiri yapılabilir. Burada hiç kimsenin en ufak bir tereddüdü yok.

ELEŞTİRENE SÖZ HAKKI TANIYORUM
Eleştiri yapanlara ben daha uzun söz hakkı tanıyorum. Onların sözünü kesmemeye özen gösteriyorum ki düşüncelerini rahatlıkla açıklayabilsinler. Ama bu eleştiriyi medya üzerinden yapmak, hele hele havuz medyasına manşet olmak, bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Bu arkadaşlar o zaman ayrılırlar, partinin dışına çıkarlar, istediklerini eleştirirler, istediklerini yaparlar. Ama hem partide kalıp hem partinin dışında gazel okumayı doğru da ahlaki de bulmuyorum.”

İNCE İLE OTURUP KONUŞACAĞIZ
(Muharrem İnce) Görüşüyoruz tabii, niye görüşmeyelim? Telefonla 3-4 kez görüştük. Oturup konuşacağız.

(‘Kılıçdaroğlu, İnce ile gizli bir anlaşmaya vardı, olağanüstü kurultayda ya da 1.5 yıl sonra olağan kurultayda görevini devredecek’ iddiası) Bunların hiçbirisine itibar etmeyin. Bizim partide demokrasinin varlığı, insanların düşüncelerini açıklamaları, parti disiplini içinde açıklamaları, son derece doğaldır ve olması gerekir. Partinin yetkili organları partinin geleceği ile ilgili kararlar almada en yetkin organlardır. Bu organlar içerisinde partideki değişim, partideki dönüşüm kendi iç dinamiklerinde sağlıklıdır.

(İnce’nin İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığı) Bu konuda bir yorum yapmak doğru değil. Bugünden görüş açıklamak da doğru değil. Çünkü yerel seçimlerde elbette ki özel çalışma gerekiyor. O özel çalışmalardan sonra ancak belirlenebilir adaylar. Yerel yönetim seçimlerinin kendine özgü gelenekleri var, kendine özgü stratejileri var. Yerel seçimde aday profili çok önemli. Bugün ortaya çıkan tablo, yerel seçimlerde çok daha iyi sonuç alacağımızı gösteren bir tablo.

İTTİFAKLAR SÜRER Mİ?
“Demokrasiden yana olanlar ile tek adam rejiminden yana olanların düşüncelerinde bir değişiklik olduğunu düşünmüyorum. Yani biz öteden beri demokrasiyi savunduk, güçler ayrılığı ilkesini savunduk, medya özgürlüğünü savunduk. ‘Cumhur İttifakı’ ise asla ‘Güçler ayrılığı ilkesinden yanayız’ diye bir cümle kullanmadı zaten. MHP bu çerçeve içinde ne kadar itaat eder, etmez onu zaman gösterecek.”

SOYLU'YA TEPKİ: TÜRKİYE'Yİ BÖLEN BİR SÖYLEM

DERHAL İSTİFA ETMELİ

“(Süleyman Soylu’nun açıklamaları) Türkiye’yi ayrıştıran, bölen bir söylem... Yani PKK terör örgütünün Türkiye’yi ayrıştırmayı, bölmeyi hedefleyen politikası kadar kötü bir politika. ‘CHP’nin il başkanları şehit cenazelerine katılmayacaktır, bunlara protokolde yer vermeyeceksiniz diye ben müsteşarıma talimat verdim’ diyor. Bir İçişleri Bakanı bu talimatı eğer başına buyruk verdiyse derhal istifa etmelidir. Çünkü Türkiye’nin iç huzurunu sağlamakla görevli olan bir bakanın Türkiye’nin iç huzurunu dinamitlemesi asla kabul edilemez.

İÇ SAVAŞ ÇAĞRISI
Açıkça Türkiye’ye bir iç savaş çağrısı yapıyor bununla, iç savaş çağrısı. Ya bu ülkede kala kala şehitleri mi bölmek kaldı? Şehitler milletin şehididir. Toplumun her kesimi şehitlere sahip çıkmak zorundadır. Şehitler bizim şehitlerimiz, siz şehitleri nasıl ayrıştırabilirsiniz, bölebilirsiniz? Zaten ‘15 Temmuz şehitleri ve diğer şehitler’ diye birinci ayrımcılığı yaptılar, ki ‘CHP’nin il başkanları katılmayacak...’ Ne demek katılmayacak? CHP’nin il başkanları da CHP’liler de katılacak! Bu açıkça Türkiye’yi bölme, terörize etme ve Türkiye’yi yönetilemez hale getirmektir.

TOPLUMU AYRIŞTIRIR
Şehitlerin siyasete malzeme edilmesi kadar yanlış bir şey yoktur. Hele hele İçişleri Bakanı gibi sorumlu davranması gereken bir kişinin sorumsuzca davranışları ve söylemleri toplumu böler, toplumu ayrıştırır. Tabii AK Parti’nin Genel Başkanı bu söylemlerin neresindedir, o konuda da biz bir yanıt bekliyoruz. Onlar da acaba İçişleri Bakanı gibi düşünüyorlar mı, yoksa İçişleri Bakanı CHP’ye çatarak kendisine bir koltuk arayışı içinde mi? Onun da açık ve net ortaya konması lazım. Her siyasi partinin orada yeri vardır.”

Etiketler
Kemal Kılıçdaroğlu Kulis Seçim 24 Haziran