Bahçeli, depremin ardından CHP'yi hedef gösterdi: Kılıçdaroğlu'nun başı göğe mi ermiştir?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği İzmir depremi için konuşurken "Keşke riskli binalarda oturmak tercih edilmeseydi. Betondan, demirden çalan insan müsveddelerine zamanında tepki gösterilseydi" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
İzmir'de yaşanan 6.9 büyüklüğündeki depremin ardından bölgeye giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu "İzmir feryat ederken partizanlık yapmak Kılıçdaroğlu'na ne kazandırmıştır? Başı göğe mi ermiştir? Bu nasıl bir sorumsuz üsluptur? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın üstüne düşen görevleri yapması lütuf mudur?" sözleriyle eleştirdi.
Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
Çöken binaların depreme uygun olup olmadığı yıllar önce kontrol edilseydi. Ölüm bu kadar ucuz olmamalıdır, geliyorum diyen felakete bu denli sessiz kalmak akıl karı değildir. Öncelikle yapılması gereken gündeme odaklanmaktır. Hiçbir insanımız açıkta bırakılmayacaktır. Devletimizin tüm imkanları seferber edilmiştir. Hayatları söndüren deprem değil tedbirsizliktir. Dayanışmayla engelleri aşacağız.
İzmir'deki depremi siyaset malzemesi yapanlar bu vatana sevgiyle bağlanmayanlardır. İzmirimize gavur diyenler bu vatana kasıt etmiş hainlerdir.
Kimsenin evi hasarlı mı diye sorulmazken bu CHP'lilerin asılsız temelsiz sözlerinin maksadı nedir? Devleti suçlamakla, mücadeleyi sulandırmakla amaçlanan nedir? Mesnetsiz iddialar deprem mağduru vatandaşlarımıza haksızlık değil midir? CHP yönetimine soruyorum, sizde hiç mi vicdan kalmadı? Bu kadar mı küçüldünüz, bu kadar mı düştünüz?
CHP Genel Başkanı'nın depremden bir gün sonra afet alanına gidip siyaseti propagandaya heves etmesi gafillik, ahlaki çarpıklık ve siyaset ayıbıdır. İzmir feryat ederken partizanlık yapmak Kılıçdaroğlu'na ne kazandırmıştır? Başı göğe mi ermiştir? Bu nasıl bir sorumsuz üsluptur? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın üstüne düşen görevleri yapması lütuf mudur? Merkezi yönetimler ile yerel yönetimler arasında ayrım varmış gibi yapmak neyi amaçlamaktadır? Kılıçdaroğlu ve yakın çevresi istismarın dibini boylamıştır.
Toplanan deprem vergileriyle yeni bir tartışma başlatması kimse açısından sürpriz olmamalıdır. CHP demek karanlık demektir, uçurum, kibir saltanatı, yalan makinesi demektir.
Toplumsal güveni ayakta tutmak varken kuşkuya yaslanmak ahmaklık işaretidir. Koronavirüs’le mücadelede tedbirlere uyarsak cephemiz yıkılmayacak, varlığımız zarar görmeyecektir. Maske, mesafe, temizlik şartlarına bağlılık devamlı vurgulanırken Boğaz’a nazır mekânlarda Cadılar Bayramı’nı düzenleyip, vur patlasın çal oynasın demek en hafif tabirle pespayeliktir. Cadı olmak için bayrama ihtiyaç yoktur. Şımarık bir şekilde hastalığı bulaştırmak cinayet olmayacak mıdır?