Hüseyin Baş: Bağımlı yargıdan adalet beklenemez
Bağımsız Türkiye Partisi lideri Hüseyin Baş yaptığı açıklamada, "Kuvvetler ayrılığı prensibi şeklen değil, tüm ruhuyla yaşatılmalıdır. Siyasetin müdahale ettiği bir hukuktan adalet beklenemez" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi lideri Hüseyin Baş yaptığı açıklamada, "Kuvvetler ayrılığı prensibi şeklen değil, tüm ruhuyla yaşatılmalıdır. Siyasetin müdahale ettiği bir hukuktan adalet beklenemez" dedi
Türkiye'nin en genç lideri olma unvanını elinde bulunduran Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hukukçu Hüseyin Baş, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu ve Gazeteci yazar Harun Kayacı'nın katılımıyla her Salı Meltem TV'de yayınlanan Haber Ötesi Programına konuk oldu. İki saati aşkın bir süre devam eden programda kendiyle ve siyasi anlayışıyla ilgili yöneltilen tüm sorulara samimimi yanıtlar veren BTP lideri Hüseyin Baş'a programda yöneltilen ilk soru, tüm Türkiye'de özellikle gençler tarafından beğenilen 'Var Bi Hayalimiz' sloganının nasıl ortaya çıktığı ve kendisinin hayalinin ne olduğu şeklinde oldu. 'Var bi hayalimiz' sloganının insanlarımızın çok beğenisini kazandığını ifade eden BTP Genel Başkanı Baş, "Bu slogan Türkiye çapında çok büyük bir beğeni kazandı. Bizim bu tip konularda kafa yorduğumuz bir çalışma ekibimiz var. Kongre sloganı çok önemli bir konu malumunuz. Sloganımız ne olsun diye konuşurken bir anda aklıma geldi. 'Var bi hayalimiz' olsun dedim. Arkadaşlarımız da çok beğendi. Bu şekilde bu slogan oluşmuş oldu. Hangi motivasyonla bu sloganı seçtiniz diye sorarsanız. Sadece insan olduğunun farkında olan kişilerin hayalleri olduğuna inanıyorum. Yani bizi insan yapan en temel vasıflarımızdan biri hayal kurabilme kabiliyetimizin varlığıdır. Ve insan kurduğu hayaller için sarf ettiği çabalarla hayatta bir noktaya gelebiliyor. Buna inanan bir insanım. Benim hayalimin ne olduğuna gelince, zaten başımıza ne geldiyse bizi yönetenlerin kişisel hayalleriyle gelmiştir. Bu yüzden benim en büyük hayalim, hayal kuran bir Türkiye'nin başında olup, o hayallerini gerçekleştirmek isteyen insanların hayallerinin gerçekleşmesini sağlamaktır. Bunun dışında yönetime talip olanların kişisel hayalleri olmasını doğru bulmuyorum. Bu yüzden benim de en büyük hayalim milletimizin hayallerini milletime yakışır bir insani çerçevede yaşamaya muktedir kılmaktır" dedi.
Gençler benim şansım ben de gençlerin şansıyım
Programda BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'a programda Türkiye'de seçmenlerin davranışı konusundaki düşünceleri de soruldu. Kendisine yöneltilen, 'Seçmenlerin ülke sorunlarına gerçek çözümü sunan anlayışlara değil de genellikle çözümü olmayanları destekliyor olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz' şeklindeki soruya yanıtında Bağımsız Türkiye Partisi'nin 19 yılını doldurmuş bir siyasi parti olduğuna dikkat çeken BTP lideri Baş, bu zaman zarfında soruda ifade edilen olguyu parti olarak yaşadıklarını söyledi. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, şunları söyledi: "BTP'nin 19 yıllık siyasi hayatında bunları hep yaşadık. Ancak benim hedeflediğim ve hayal ettikleri Türkiye'yi onların istediği şekilde kendilerine sunmak istediğim öncelikli seçmen kitlesi gençlerdir. Bu konuda mütevazı olamayacağım; gençlerin en büyük şansı benim. Çok şanslılar; bu işi talip benim gibi bir insan var. Benim de en büyük şansın bu gençler. Bu noktada bugüne kadar ifade ettiğiniz gibi bir süreç yaşandı. Ama Türkiye'de artık kuşak değişti. Türkiye'nin en az yüzde 60'ını oluşturan gençler artık o popülist sözlere prim vermiyor. Artık gerçeklerin peşindeler ve iyi bir gelecek istiyorlar. Belki de merhum genel başkanımızın yaşadığı en büyük talihsizlik böyle bir süreçte insanlarımıza okyanusu vaat etmiş olmasıdır. Ama bugünün insanları artık gerçekten okyanusu aramaktadır. O yüzden bunun da benim en büyük şansın olduğunu düşünüyorum."dedi.
Devlet yönetiminde en üstün kavram adalettir
Haber Ötesi programında BTP Genel Başkanı Hukukçu Hüseyin Baş'a son günlerde pek çok tartışmaya konu olan yargı ve adalet konusuyla ilgili sorular da yöneltildi. 'Bağımsız ve tarafsız yargı için stratejiniz nedir?' sorusuna BTP lideri Baş, "Bizim yasalarımızda bir eksik yok. Burada yasal düzenlemelerden çok bir duruş değişikliğine ihtiyacımız var" dedi. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün hukukun ve adaletin temsilcileri olan hâkim ve savcılarımız yürütme dediğimiz erkin baskısını üzerlerinde fazlasıyla hissediyorlar. Bunu biliyoruz, öncelikle bunlardan kurtulmamız lazım. Kimsenin önünde eğilmesinler, iliklemesinler diye yargı mensuplarının cübbesinin önünde ilik yoktur. Çünkü devlet yönetiminde adalet her şeyden üstündür. Bu adalet kavramını yerli yerine oturtmamız gerekmektedir. Bunu başardığımız takdirde, yani 'bu ülkede hâkimler var' diyebildiğimiz zaman biz adaleti temin etmişiz demektir. Bu dediğimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de anlayışıdır. Geçen günlerde Adalet Bakanı'nı dinliyorum, baktım Sayın Bakan da şikâyet ediyor. Oysa o şikâyet ettikleri sorunları çözmesi gereken insanlar kendileri. Bu sorunları çözmenize engel olan mı var, yaptırmayan mı var? Türkiye'de öyle bir noktaya gelindi ki iktidarın en çok yaptığı şey şikâyet etmek. Oysa milletin verdiği oylarla oturulan o makamlar şikâyet etme makamı değildir. Sanki muhalefet partisinin sözcüsü gibi konuşan Adalet Bakanı'nı dinlediğimde, 'keşke bu kişi Adalet Bakanı olsa' dedim... En başka dediğim gibi şahsi hayallerimizi bir kenara bırakmalıyız, bizim hayalimiz toplumun hayali olmalıdır."
Kuvvetler ayrılığı sözde kalmamalı
Programdaki değerlendirmelerinde Türkiye'deki adalet mekanizmasında yaşanan sorunların üzerinde ağırlıkla duran BTP Genel Başkanı Hukukçu Hüseyin Baş, "Yasama, yürütme ve yargı erklerinin bağımsızlıkları şeklen değil, tüm ruhuyla yaşatılması gereken bir kavramdır. Siyasetin müdahale ettiği bir hukuktan adalet beklenemez. Bunu kim yaparsa yapsın yanlıştır. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin bağımsızlıkları şeklen değil, tüm ruhuyla yaşatılması gereken bir kavramdır. Kuvvetler ayrılığı prensibini işletilmesi devletimizde en temel unsur olmalıdır. Yasama, yürütme ve yargı erkleri olması gerektiği gibi bağımsız bir işleyişte olmazlarsa doğru yapılan şeyler bile yanlış sonuçlar doğuracaktır" ifadelerini kullandı.