'Aşama aşama Ekrem İmamoğlu'nu görevden alma yollarına taş döşeniyor'
Sözcü yazarı Saygı Öztürk, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Kanal İstanbul projesine karşı çıkma gerekçesiyle başlatılan soruşturmayı yazdı.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Kanal İstanbul projesine karşı çıkma gerekçesiyle başlatılan soruşturmayı yazdı.
Öztürk, " Aşama aşama İmamoğlu'nu görevden alma yollarına taş döşeniyor. Amaç, harcanan para değil, kamu görevlerinde birliğin sağlanması ilkesine açıkça aykırı davranışları gerekçe gösterilecek" ifadelerini kullandı.
Saygı Öztürk'ün Sözcü'deki yazısı şöyle:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, “Kanal İstanbul Projesi” hakkında yaptığı sözlü/görsel açıklamaları üzerine İçişleri Bakanı'nın talimatıyla hakkında araştırma/ön inceleme başlatıldı. Aşama aşama İmamoğlu'nu görevden alma yollarına taş döşeniyor. Amaç, harcanan para değil, kamu görevlerinde birliğin sağlanması ilkesine açıkça aykırı davranışları gerekçe gösterilecek.
Ülkemizde en çok konuşulan konuların başında adaletin olmadığı, yargı kararlarının yanlı olduğu iddiası geliyor. Yargıya güvensizlik varken, Bakanın bir dönem genel başkanlığını yaptığı siyasi partiden aday olmuş müfettişin raporuna güvenilir mi?
BUNU DA YAPTILAR
İmamoğlu hakkında inceleme başlatıldığı ortaya çıkınca İçişleri Bakanı tarafından sözlü, Bakanlık Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca (MTKB) yazılı açıklama yapıldı. Teftiş Kurulu'nun bu tür konularda açıklama yapması yerleşik/bilinen bir uygulama değil. İmamoğlu hakkında başlatılmış araştırma/ ön incelemenin gerekçesi sözde açıklanmaya çalışılmış.
Bu bağlamda; “Belediye başkanının; karar verilmiş devlet yatırım projelerini eleştiri için belediyenin kendi olanaklarını (kamu kaynağını) kullanılamayacağı; kamu kaynağı kullanılarak karşı çıkmanın idarenin bütünlüğü ilkesine ve hukuka aykırı olduğu belirtildi. İmamoğlu'nun kişisel olarak (Kanal projesine) karşı çıkması sorgulanmadığı; kurumsal olarak ve kamu kaynağı kullanılarak bu afişlerin bastırılmış olmasının araştırma/ön incelemeye konu edildiği” belirtildi.
İçişleri Bakanı ve MTKB tarafından yapılmış açıklamaların içeriklerinden, “Kanal İstanbul Projesi'nin eleştirilmesi için belediye bütçesinden afiş bastırılmasının belediye görev ve hizmetleriyle bir ilgisinin olmadığı; mevzuatında öngörülmeyen harcama yapıldığı için kamu zararı oluştuğu, kamu (belediye) kaynağındaki eksilme nedeniyle ön inceleme onayı verilmiş olduğu” anlaşılıyor.
BAŞMÜFETTİŞE SORDUM
Bu konuyu mevzuata hakim olan emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen'e sordum. Konunun salt bu yönüyle ele alındığında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na isnat edilen suçun “Tazmini” yani verildiği öne sürülen zarar/ziyanın karşılanmasını gerektiren nitelikte olduğunu, bu yüzden ayrıca Türk Ceza Kanunu yönünden takibi gerektirmediğini belirtti.
Yürürlükteki mevzuata göre, kamu zararı oluştuğunun kesinleşmesi halinde, kamu zararının harcamayı yapan sorumlulardan faizi ile birlikte geri alınması gerekiyor. Kamu zararları; Sayıştay Başkanlığı'nın ilamı veya konuya ilişkin yönetmelikteki süreçler izlenerek adli yargıda açılacak dava sonucuna göre hükmen tahsil edilebiliyor.
İçişleri Bakanlığı'nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi kaynaklarından yapılan giderlerde, tutumlu/tasarruflu hareket edilmesine ilişkin gösterdiği özen de dikkate alınarak şu yol izlenmeli:
1- Öncelikle usulsüz ödeme konusunun tam olarak açıklığa kavuşturulması, yekün oluşturmadığı düşünülen İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin afiş bastırma vb. amaçla yapılmış harcama tutarı (kamu kaynağı) kamuoyuna açıklanmalı.
2- Görevli Mülkiye Başmüfettişinin muhtemelen düzenleyip Büyükşehir'e göndereceği tazmin raporu beklenilmeksizin, yapılmış harcamanın konuya ilişkin yönetmelik hükümlerine göre mevzuatında öngörülmeyen harcama olup olmadığına, diğer bir ifadeyle kamu zararı oluşup oluşmadığına ilişkin süreç, Belediye Başkanı tarafından şimdiden başlatılmalı. Gerekiyorsa konu Sayıştay Başkanlığı'na gönderilmeli.
ÇELİŞKİLER ORTADA
3- Ön inceleme ile görevli Mülkiye Başmüfettişliği'nce, Belediye Başkanı'na gönderilmiş olan 9 Kasım 2020 tarihli ifade istem yazısında, “…İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından billboardlar üzerinden yapılan bu ilanın, Anayasanın 104, 123 ve 127'nci maddelerinde belirtilen, idarenin bütünlüğü ilkesini ve kamu görevlerinde birliğin sağlanması ilkesine açıkça aykırı olduğu, devlet politikası haline gelmiş ve kamu kaynağı kullanılarak yürütülen bir projeye yine kamu kaynağı kullanılarak muhalefet edilmesinin mümkün olmadığı” belirtildi.
Kamu kaynağının kullanılmasının yanı sıra ilanın içeriği de ön inceleme konusu yapılmış. Bu şekliyle ifade istem yazısı, İçişleri Bakanı ve Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan açıklamalarla çelişiyor. Belediyelerin idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olduğu da unutulmamalı.