Tekin Bingöl: Neyi bekliyorlar?
CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, son yıllarda sayısı hızla artan çocuk istismarı ve kayıp çocuk vakaları ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Son 8 yılda 100 binden fazla çocuğun kaybolduğunu ve son 10 yılda yaşanan çocuk istismarı vakalarının yüzde 700 arttığını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, “Yaşanan acıların ailelerin ve toplumun nezdinde tarifi yok. 4 yaşındaki Leyla’yı, 8 yaşındaki Eylül’ü yaşatamıyorsanız, gerekli yasaları çıkaramıyorsanız, Meclis’te araştırma önergelerimizin görüşülmesini bile reddediyorsanız yaşanan olaylardaki sorumluluğunuzu kabul etmek zorundasınız. Kimsenin ailelerden ve toplumdan kaçmaya, olayı sadece faillerden ibaret bir hataymış gibi sunmaya hakkı yok. Bu acının, bu vahşetin arkasındaki bütün sorumlular hesap vermeli ve artık gereği yapılmalı” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bingöl’ün açıklamasına şöyle:
“16 yıldır çocuklara ve kadınlara yönelik sürdürülen politikalar, kadın cinayetlerine karşı sessiz kalıp susanlar, istismar ve tacizleri görmezden gelenler, Diyanet’in 9 yaşında kız çocuklarının evlendirilebileceğini söyleyen fetvalara imza atması çocuklarımıza yönelik yaşanan ve her geçen gün artan tehditin boyutlarını açıkça göstermektedir.
4 yaşındaki Leyla ve 8 yaşındaki Eylül’ün cinayetinin tek sorumlusu katiller değildir. Yaşanan tüm bu acı olaylarda bütün sorumluluğu faile yüklemek, bireyci ve anlık kurtuluştan ibarettir, üstelik çözüm getirmeyeceği de açıktır. Gerekli tedbirleri almak, gereken yasaları çıkarmak ve ülkemizde yaşayan her bir çocuğun başta yaşam hakkı olmak üzere bütün haklarını sağlamak, onları korumak ve yaşatmak devletin görevidir.
Leyla ve Eylül’ün kaçırılması ve öldürülmesi üzerinden tekrar başlatılan idam ve kimyasal hadım tartışmaları ise sorunu ve sorunun sebeplerini gizlediği kadar olayın bu noktaya gelmesinin arkasındaki sorumluları da gizlemektedir. Kimyasal hadım ve idam üzerinden yürüyen çocuk istismarı tartışması gerçek çözümlerin tartışılmasının önüne geçmektedir. Önemli olanın cezanın şekli ve miktarı değil, yasaların düzgün şekilde işletilmesi ve çocukların korunmasıdır. Çocuk istismarını önlemeye yönelik yükümlülüklerin sağlanması yerine olay yaşandıktan sonraki durum ve cezaların konuşulmasının istismar vakalarının önüne geçemeyeceği açıktır.
Devletin bütün aygıt ve imkanlarını elinde bulunduranlar, keyfi uygulamalarla bir gecede istedikleri yasayı çıkarmayı başaranlar çocuklarımızı korumak ve yaşatmak için neyi beklemektedirler?
CHP olarak çocuğa yönelik şiddet ve taciz, tecavüzlere karşı bütün tedbirlerin alınması, çocuk koruma birimleri oluşturulması, Kadın Bakanlığı’nın kurulması, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmelerinin önüne geçilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Toplumun her alanında kadına ve çocuğa yönelik hakların korunması, kadın ve çocuk cinayetlerinin herhangi bir gerekçeye dayandırılarak, hafifletici sebepler aranılarak meşrulaştırılmasının sonuna kadar karşısındayız. Çocuklarımızı, geleceğimizi tehdit eden bu zihniyete karşı hızlı ve etkin bir karşı duruş sergilenmeli, gerekli düzenlemelerle çocuklarımıza dönük bu tehdit bir an önce durdurulmalıdır. Bu konuda alınacak bütün tedbirlerin ve yapılacak düzenlemelerin destekçisi olmaya devam edeceğiz. ”