Hüsnü Mahalli: 'Bırakalım ciddi işlerle başkaları uğraşsın'

Hüsnü Mahalli, "Bağnazlık, cehalet, yoksulluk, lümpenlik, iki yüzlülük, din sömürüsü, düşünce yozlaşması…Hepsi ihanetin neden ve sonucudur." ifadelerini kullandı.

Hüsnü Mahalli: 'Bırakalım ciddi işlerle başkaları uğraşsın'

Korkusuz Gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli, Akdeniz'de Libya'ya giden Türk ticaret gemisinin hukuksuz bir şekilde aranmasını, AKP iktidarının dış politikalarını ve ABD seçimlerini değerlendirdi.

Mahalli, "Neyse biz en iyisi Arınç, Bahçeli, Çakıcı ve benzeri kolay işlerle uğraşalım. Bırakalım ciddi işlerle başkaları uğraşsın. Geç de olsa haberimiz olur o zaman iş işten geçmiş olur. Nitekim de hep böyle oluyor. İyi de ne zamana kadar!" ifadelerini kullandı.

Hüsnü Mahalli'nin yazısı şöyle oldu:

Alman savaş gemileri, AB kararları doğrultusunda Libya’ya gitmekte olan Türk bandıralı yük gemisini durdurarak aramaya kalkıştı.

Alman Savunma Bakanlığı’nın açıklanasına göre, Ankara’nın tepkisi üzerine arama durdurulmuş.

Tam bu sırada Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya ortak bir açıklamayla “Libya’daki barış sürecini engellemeye kalkışan taraflara ortak tavır alacaklarını” ilan etti.

‘Taraflar’, Türkiye demek!

10-11 Aralık’taki AB Zirvesi’ne doğru; Ankara’nın, Avrupa ile ilişkilerinde ilginç sürprizlere hazırlıklı olun.

Avrupalılar, Erdoğan’a çok kızıyor.

Amerikalılar da.

Yeni Başkan’la birlikte Dışişleri Bakanı olacak olan Antony Blinken, Türkiye’yi çok iyi biliyor.

Ama Yahudi olduğu için daha çok İsrail’i seviyor.

En az Biden kadar.

Sonuçta onun da gelini Yahudi.

Yardımcısı Kamala Haris’in kocası gibi.

Elbette Yahudi olabilir ama başka bir ülkenin vatandaşı olarak İsrail yanlısı olunca, iş değişiyor.

Örneğin Trump Hıristiyan idi ama İsrail için çok şey yaptı.

En az Yahudi olan damadı Jared kadar.

Trump ve damadı, gider ayak BAE, Bahreyn, Umman, Sudan ve Suudi Arabistan’ın İsrail ile barış anlaşmaları imzalamalarını sağladı.

Netanyahu ile MOSSAD Başkanı Kohen, geçen hafta gizlice Suudi Arabistan’a giderek, Kral’ın oğlu Muhammed’le bir araya gelerek uzun uzun sohbet etmiş.

Dağılmış bir koalisyon hükümetinin başbakanı olarak Netanyahu, Trump ve Jared’ten aldığı destekle çok iş beceriyor.

Geçen yıl Umman Sultanı Kabus sonra Ömer el-Beşir’i deviren cuntacı general el-Burhan’la buluştu.

Büyük olasılıkla bu hafta Bahreyn’e gidecek.

Maşallah herkes İsrail için çalışıyor.

İsrail’in BAE, Bahreyn, Sudan, Umman, Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleriyle barışmasını sağlayan anlaşmaya Trump. ‘Abraham Anlaşması’ adını koymuştu.

İsrail ve Siyonizm ideolojisine inanan Yahudiler, “Abraham, bizim biyolojik atamızdır” der.

Onlara göre, “Abraham’ın inşa ettiği Kabe’nin bulunduğu Mekke ve Medine Yahudilerin”.

Hepsi Trump’ın sayesinde.

Biden da eski başkanı Obama’nın yolunda giderse, İsrail yaşadı.

Obama, anılarını özetlediği son kitabının adını “Vadedilen Topraklar” koymuş.

Sanki başka ad yok.

Obama; kendi söylemiyle Mısır’dan kovulan ve 40 yıl çöllerde dolaşan Musa’nın hikayesinden çok etkilenmiş.

Ama her nedense Müslüman ve Endonezyalı olan üvey babasının ve Kenyalı Müslüman ailesinin inandığı İslam Peygamberi Muhammed’den hiç etkilenmemiş.

Elbette bu onun tercihi ama bu işin sonunda kârlı çıkan her zaman İsrail olunca, bizim coğrafya hapı yutuyor.

Kanlı Arap Baharı’nda olduğu gibi.

Son 10 yılda bölgede herkes zarar gördü bir tek İsrail’in keyfi yerinde.

Herkes dolaylı dolaysız İsrail’e hizmet etti ediyor.

ABD’nin sponsorluğunda kurulduğu 1947’den bu yana.

Arap ve İslam coğrafyasında irili-ufaklı ihanetin sınırı yok.

Her düzeyde, alanda ve içerikte.

Bu coğrafyanın ülkelerinde yaşanan rezaletin bir tek nedeni var o da ihanetleri örtbas etmektir.

Bağnazlık, cehalet, yoksulluk, lümpenlik, iki yüzlülük, din sömürüsü, düşünce yozlaşması…

Hepsi ihanetin neden ve sonucudur.

Diktatörlük gibi.

Onun için ABD diktatörleri sever.

Çünkü onlara istediğini çok kolay yaptırıyor.

“Yap” dediği zaman yapıyorlar, “yapma” dediği zaman hazır ola geçiyorlar.

Geri kalan her şey tiyatro.

ABD’nin yazdığı senaryolarla.

Bazılarına baş rol ama çoğunluğu figüran.

Bilerek ya da bilmeyerek.

İlginç olan da bu!

Milliyetçi, Müslüman, yurtsever, ilerici, muhalif ya da anti-emperyalist geçinirler ama dolaylı da olsa emperyalizme hizmet ederler.

Dolaysıyla İsrail’e.

Bakmayın siz ‘kahramanlık nutuklarına’.

Önemli olan Allah’ın rızası değil, ‘Büyük Patron’ ABD’nin göz kırpması!

Aman yeter ki ABD bize yan gözle bakmasın!

Bakarsa içerde ve dışarda fena oluruz!

Neyse biz en iyisi Arınç, Bahçeli, Çakıcı ve benzeri kolay işlerle uğraşalım.

Bırakalım ciddi işlerle başkaları uğraşsın.

Geç de olsa haberimiz olur o zaman iş işten geçmiş olur.

Nitekim de hep böyle oluyor.

İyi de ne zamana kadar!

Etiketler
Yoksulluk Hüsnü Mahalli