CHP, ABD'li Uygur aktivistleriyle birlikte çalışacak
CHP, etnik Türk Müslüman azınlığa kötü muamelesi nedeniyle Çin’e karşı daha sert bir tavır almaları için hem Washington hem de Ankara’ya baskı yapmak üzere ABD’li Uygur aktivistleriyle güçlerini birleştirdi.
Washington D.C. - Türk muhalefeti, Uygurlu aktivistlerinin ABD'nin Çin politikasındaki kilit müttefiki olarak ortaya çıkıyor.
Türkiye’nin ana muhalefet partisi CHP, etnik Türk Müslüman azınlığa kötü muamelesi nedeniyle Çin’e karşı daha sert bir tavır almaları için hem Washington hem de Ankara’ya baskı yapmak üzere ABD’li Uygur aktivistleriyle güçlerini birleştirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Washington ofisi; ABD Adalet Bakanlığı lobi kayıtlarına göre Çin'in Batı eyaleti Sincan'da toplu göz altı ve zorla çalıştırma raporlarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yetersiz tepki vermesinin önde gelen bir eleştirmeni olarak ortaya çıktı.
Parti’nin ABD temsilcisi Yurter Özcan, geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili Türkiye'de ses getiren bir rapor yazdı.
Raporda, "Türkiye’nin Uygurlarla ilgili olarak Çin’e yönelik son sessizliğinin sebebinin Türkiye ekonomisinin, Çin’le olan ticaretine ve yatırımına giderek daha fazla bağımlı hale gelmesiyle açıklanabileceği ifade edildi. Son yıllarda Çin ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin kapsamı, hızlı demiryolu hatları, köprüler ve nükleer santral yapımı gibi farklı yatırım projeleriyle genişledi” dendi.
Özcan, raporun yayınlanmasının ardından 28 Ekim'de Washington'da, Washington Uygurlar için Kampanya isimli kar amacı gütmeyen organizasyonun kurucusu; Uygur Amerikalı aktivist Rushan Abbas ve Almanya merkezli Dünya Uygur Kongresi genel müfettişi Abdülhakim İdris ile bir araya geldi. Abbas bir sonraki ay Türkiye'ye seyahat planlarken, Özcan CHP dahil, birçok farklı parti ve yetkilileri ile toplantı ayarlama ve lojistik gibi konularda kendisine yardımcı oldu.
Ocak 2013'te ABD ofisini açan Özcan, Foreign Lobby Report'a verdiği demeçte, raporun daha sonra ABD'li milletvekilleri ve diğer yetkililer de dahil olmak üzere binlerce kişiden oluşan "geniş dağıtım listesi" ile paylaşıldığını söyledi.
Özcan, "Uygur Türkleri’nin seslerinin hem Türkiye'de, hem de ABD'de ki toplantılarımız sırasında duyulmasını sağlayacağız." dedi. Uygurların, dini ve etnik bağları, Türkiye’nin Çin ile yakın ticari bağları sebebiyle Türklerin daha aktif bir rol oynayacağına da güvendiklerini söyledi. "Çin üzerinde daha olumlu bir etkiye sahip olmak için, lobi yapmak ve Çin ile ilişkilerini güçlendirmeye çalışmak açısından da Türkiye'ye önemli bir ortak olarak değer veriyorlar" dedi. “Türkiye'nin durumu ve Çin'de nasıl kötü muamele gördüklerini iletmek için bir kanal olarak hizmet edeceğini umuyorlar. Onlar adına sadece batılı müttefiklerimiz ile değil, Çin’e de lobi yapmamızı istiyorlar. "
Özcan, Erdoğan'ın bir zamanlar Uygurlar için bir kahraman olduğunu, hatta 2009'da Sincan'da yaşananları "soykırım" olarak nitelendirdiğini, ancak Türkiye'nin Çin'e ekonomik bağımlılığı derinleştikçe son yıllarda söylemini yumuşattığını söyledi. Raporunun yayınlandığı gün, Türkiye’nin Varlık Fonu’nun ilk yabancı ofisini Çin’de açacağını duyurduğuna da dikkat çekti. "Bu, bir çok ülke için başa çıkması zor bir konu – bir çok ülke sessizliğini koruyor" dedi.
Rushan Abbas ise, Erdoğan hükümetinin yaklaşımını eleştirmek yerine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun geçtiğimiz hafta Nijer'de İslam İşbirliği Teşkilatı (IIT) Dışişleri Bakanları Konseyi'nde Müslüman karşıtı ayrımcılık üzerine yaptığı konuşmada Uygurlardan bahsettiği için teşekkür etti.
Abbas, "Niyetimiz Türk hükümetini eleştirmek değil, çünkü Uygurlu mülteciler için çok şey yaptılar" dedi. Ancak şunu belirtmek istiyoruz ki, Türk hükümeti de dahil olmak üzere insan onuruna saygı duyan hiçbir hükümetin Çin' e taviz vermeye devam edemeyeceği şeklinde oldu.
Çin Komünist Partisi'nin "dünyayı güçlü bir şekilde silahlandırabilen bir güç" haline geldiğini söyledi. "Bu nedenle tüm taraflarla birlikte çalışmamız bizim için önemli." diye ekledi.
CHP'ye ek olarak, Çin'in Uygurlara karşı soykırım yaptığına dair suçlamalarla ilgili olarak baskı yapan diğer müttefiklerin, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'daki Yahudi örgütlerini de içerdiğini söyledi.
Uygurlar, Sincan'da zorunlu çalıştırma yolu ile yapılan ithal malları yasaklayan Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası ve Çin ile kardeş şehir ortaklıkları konusunda şeffaflık çağrısı yapan yasayı içeren yasama öncelikleri için bu bağları güçlendirmeyi umuyorlar. Abbas, ekibinin aynı zamanda, Başkan olarak seçilen Joe Biden'a kampanya zamanında söylediği gibi, Sincan'da ki soykırımda olanların resmen tanınması için resmi olarak göreve başladığında baskı yapılacağını söyledi.
Özcan, CHP'nin ‘Çin’de kamplarda zorunlu çalıştırma karşıtı yasayı açıkça desteklediğini, ancak bunun için [ABD Kongresinde] aktif olarak lobi yapmadığını söyledi. Tasarı, Çin'deki tedarik zincirlerinin ne şekilde etkilenebileceği konusunda endişe yaşayan büyük ABD şirketleri tarafından reddedilmesiyle karşı karşıya.
Abbas, "Mücadele verdiğimiz durum bu" dedi. “Bu nedenle CHP ve diğer müttefiklerle birlikte çalışmamız gerekiyor.”