Ahmet Takan: Hukuk reformu beklerken başımıza örülebilecek yeni çoraplar...

Korkusuz yazarı Ahmet Takan, bugünkü köşe yazısında Erdoğan'ın gündeme getirdiği 'hukuk ve ekonomi reformu'nu eleştirdi.

Ahmet Takan: Hukuk reformu beklerken başımıza örülebilecek yeni çoraplar...

Korkusuz yazarı Ahmet Takan, bugünkü köşesinde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın gündeme getirdiği 'hukuk ve ekonomi reformu'nu eleştirdiği yazısında CHP'li Erdoğan Toprak'ın hukuktaki raporunu aktardı.

Takan, şunları kaydetti:

En ufak bir bilgi kırıntısı yok… Ucundan azıcık bir parça bile göstermiş değiller!.. Yandaş bülbüller, yağlayıp, yıkayıp, ha babam de babam cilalıyorlar… Zannedersiniz gökten başımıza nur yağacak!..

“Reform paketleri”…

Katar Katar yapılan anlaşmalar kadar güncel… Daha önceki “reform paketleri”ne benzemez inşallah diyecek kadar bol duaya ihtiyaç var… Çeşitli toplum kesimleri ile görüşülüyormuş. Acaba şükretsek mi?… Daha düne kadar “reform”ları FETÖ ile istişare edip yapıyorlardı. Allah’tan şimdi biraz daha akıllanmışlar ve dar alandan çıkmışlar!.. Kimlere gidiyorlarmış?.. Bülbüllerin kalemlerinden dökülenlere bakıyorum; ne kadar yandaş, yalaka varsa hepsi listede!..

Yöntem, kafa her şey aynı… Sadece kendi mahallelerinde, kendi yiyip içtikleri ile beraber reformculuk oynuyorlar. Bu kafa ile, bu halde, en dibi görmüşken, Merkez Bankası’nın döviz rezervleri eksi gösterirken, ortada tek kuruşluk yeni yatırım yokken, dış sermaye Türkiye’ye öcü gibi bakarken, işsizlik 12 milyona ulaşmışken, elde avuçta olanlar da Katar’a peşkeş çekilirken, elin uyanık Arapları bile ülkemize tek kuruşluk yatırım yapmayıp hazır rant alanlarına çökerken nasıl bir ekonomik reform paketi gelecek? Çok merak ediyorum!.. TÜİK’in şapkadan yeni tavşanlar çıkarmasını bekleyeceğiz herhalde!..

★★★

Ya, hukuk reformu?.. Paraya pula ihtiyaç da yok… Alırsın kağıdı kalemi eline.. Yaz, çiz getir Meclis’e… Kolları kaldır indir… Kanunlaşıverir.. Oh ne ala… Oldu da bitti maşallah… O kadar kolay öyle mi?.. Pekii!.. Türkiye’nin ekonomi, dış politika kadar, hukuk ve adalet alanında dünya çapında geldiği en dip noktayı ne yapacağız?.. Uluslararası tablodan haberdar olanınız var mı?.. Oradan nasıl kurtulacağız?.. O çukurdan çıkmadan ekonomi ve bilimum diğer işler nasıl rayına girecek?..


Türkiye, 2020 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 128 ülkedeki hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, yürütme ve yasama üzerindeki yargısal denetim vb. kriterler açısından en alt sıralarda. Yargı ve yasama denetimi kriterlerine göre 124’üncü sırada yer alan Türkiye, Taliban’ın yönettiği Afganistan’ın bile gerisinde…Türkiye, 2020 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde tüm kriterlere göre 128 ülke arasında 107’nci sırada yer alarak pek çok Afrika ülkesinin gerisinde kaldı. Bulunduğu bölgede, Doğu Avrupa ve Orta Asya’da, en alt sırada yer aldı.

★★★

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunda acı tabloyu gözler önüne sererken, “Yargının dibe vurduğu, hukukun üstünlüğünün ortadan kalktığı bir Türkiye’de ekonominin ve dış politikanın çöküşe doğru gitmesi kaçınılmazdır. Yoksullaşma, milli gelirde ağır kayıplar, işsizlik, güvensizlik, yatırımsızlık, yerli-yabancı sermaye kaçışı, vb. geri kalmışlığın yükselişi artık gizlenemez boyuttadır” diyor.

Hukuk reformu beklerken başımıza örülebilecek yeni çoraplarla ilgili kaçınızın ne tahmini var?.. Bakın!.. Erdoğan Toprak gayet net bir şekilde izah etmiş;

“-27 Kasım’da Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Yargıtay üyeliğine yapılan 11 kişilik atama listesi, iktidarın hukuk ve yargı reformu söylemi ardına gizlediği karanlık niyetini açığa çıkarttı. Bazı iyi niyetli ve safça yapılan değerlendirmelerde, bu atamaların yargı reformuna hazırlık olduğu, bugüne kadar yargıda sivri ve keskin kararlarıyla, iktidarın talepleri doğrultusunda açtıkları ısmarlama davalarla içeride ve dışarıda iktidarı sıkıntılı duruma sokan, tepki çeken bazı isimlerin ‘tenzil-i rütbe’ yöntemiyle Yargıtay üyeliğine atanarak pasifize edilecekleri öne sürülüyordu. Oysa durumun tam tersi olduğu; iktidarın hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, insan hakları ve özgürlüklerin teminat altına alınması vb. niyetinin olmadığı gibi, yüksek yargıyı kendi elemanlarıyla dizayn ederek, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi’ni de (AYM) tamamıyla siyasetin kontrolüne almayı hedeflediği anlaşıldı.


-Ocak ayında boşalacak AYM üyeliğine Yargıtay kontenjanından yapılacak üye seçimi öncesinde HSK’nın yaptığı 11 yeni atama iktidarın bu konuda sistemli ve planlı bir senaryo hazırladığını ortaya koydu. İstanbul Başsavcılığı’ndan Yargıtay üyeliğine atanan İrfan Fidan, üyelik koltuğuna oturmadan AYM üyeliğine adaylığını açıkladı. Daha bir hafta-on gün önce Yargıtay üyeliğine atanıp akabinde kıdemli, deneyimli Yargıtay üyelerine karşı AYM üyeliğine adaylığını ilan eden İrfan Fidan’ın bu girişimine karşı Yargıtay üyelerinin kurumsal ve onursal duruş sergilemeleri elzemdir. Ancak Yargıtay Genel Kurulu’nun 17 Aralık’ta yapacağı oylama öncesinde aday olan 8 Yargıtay üyesinin İrfan Fidan lehine adaylıktan çekilmelerinin istendiği dile getiriliyor. Önümüzdeki süreç, iktidarın yargı üzerindeki gölgesinin tescili, yargının bu siyasi müdahaleye direnip direnmeyeceğini göstermesi açısından, bir sınav niteliğindedir.

-İktidarın yargı ve hukuk reformu diye ortaya çıkıp yasaların anayasaya uygunluğunu ya da aykırılığını, yargıdaki hak ihlallerini ve hukuksuz kararları denetleyen AYM’yi dizayn etmeye girişmesi ibret vericidir ve yargının içine düşürüldüğü durumun en somut göstergesidir. 17 Aralık Türk Yargısı’nın siyasete tam teslimiyeti ya da bunu reddetmesi açısından tarihi bir gün olarak yargı tarihimize geçecektir! “

★★★

Erdoğan Toprak, titiz bir siyasetçidir. Araştırmadan, sormadan, bilgi sahibi olmadan rast gele konuşmaz.

Evet… 17 Aralık tarihi ve Yargıtay “reform paketi” için turnusol kağıdı olacak!

Etiketler
Ahmet Takan