Sayıştay raporlarıyla ilgili çarpıcı gerçek: Kamuoyunun bilmesi gereken asıl rapor...

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, kamuoyu ile paylaşılan Sayıştay'ın "Düzenlilik Denetim Raporu"nun kamu zararı tespitleri içermediğine dikkat çekerek, "Sayıştay’ın ‘yargı raporları’ sahnenin karanlık tarafında kalıyor" diye yazdı.

Sayıştay raporlarıyla ilgili çarpıcı gerçek: Kamuoyunun bilmesi gereken asıl rapor...

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, kamuoyu ile paylaşılan Sayıştay'ın "Düzenlilik Denetim Raporu"nun kamu zararı tespitleri içermediğine dikkat çekerek, "Sayıştay’ın ‘yargı raporları’ sahnenin karanlık tarafında kalıyor" diye yazdı.

Öztürk, "Sayıştay denetimleri sonunda aslında her kurum için iki rapor düzenleniyor. Birisi bu aylarda web sayfasında da yayınlanan ve medyanın gündeme getirdiği raporlar. Sahnenin önünde bizler bu raporları görüyoruz. 'Düzenlilik Denetim Raporu' adındaki bu raporlar bilinenin aksine, kamu zararı tespitleri içermiyor.

Kimi boş, kimisi ise basit muhasebe hatalarından ibaret raporlarda tek tük önemli husus yer alıyor ve onlar bile manşetlerde yer buluyor. Kamuoyunun bilmesi gereken asıl rapor ise kamu zararlarını içeren 'Yargı Raporları'. Bu raporların yayımlanması konusunda kanuni zorunluluk olmadığı ve raporlar yargı kararı ile kesinleşmediği için yayımlanmıyor. Bu raporlardaki saptamalara göre, ‘Sayıştay Daireleri' sorumluların savunmalarını da dikkate alarak yargılayıp kamu zararı hususlarını belirliyor. Peki sizce yargılama sonucundaki bu karar ve raporun son hali yayımlanıyor mu? Tabi ki hayır. Zira o raporlar sahnenin karanlık tarafında kalıyor." ifadelerini kullandı.

Saygı Öztürk'ün Sözcü'deki yazısı şöyle:

Sayıştay tarafından belediye raporları yeni yayınlandığı için Sayıştay bu günlerde yine basının gündeminde. İktidara hesap sorabilen, tespitlerini rapor olarak şeffaf bir şekilde yayımlayabilen bir kurumun varlığı içimize su serpiyor. Türkiye'nin her yanına dağılarak bizler adına iktidarın uygulamalarını araştıran Sayıştay denetçilerinin çoğu, gerçekleri raporlarıyla ortaya koymakla da teşekkürü fazlasıyla hak ediyor.

Böylesine otoriter bir yönetimin varlığında, yapılan iş, “Ateş üstünde yürümek” anlamına geliyor. Sayıştay'ın Anayasal konumu ve demokrasi için vazgeçilmez önemi, iktidarın bu kuruma müdahalesini engelliyor. AKP, denetimi sevmiyor. O yüzden Türkiye'nin köklü denetim kurumları olan Maliye Müfettişliği, Hesap Uzmanlığı yanında bir çok denetim organı bu iktidar zamanında ortadan kaldırıldı. Sayıştay ise hâlâ ayakta.

GİZLENEN RAPORLAR

Bu baskı ortamında, çok ses getiren ‘Sayıştay raporları' nasıl oluyor da şeffaf şekilde yayımlanıyor? Bu sorunun yanıtı Sayıştay Yasası'nda. Buna göre Sayıştay raporları kendi web sayfasında yayımlanmak zorunda. Yasal zorunluluk olmasa bu raporların yayımlanmaz. Hele, AKP'nin seçtiği bir başkan tarafından yayımlanacağını da kimse beklemez. Bu görüşümüzü haklı kılan uygulamalar yapıldığını biliyoruz.

Sayıştay Başkanlığı tarafından yıllardır “Konu Denetim” adı altında denetim çalışmaları yapılıyor. Örneğin başkan, “Hac ve Umre hesabı konusunda raporu” ya da “SGK'nın Vergi Gelirleri Üzerindeki Etkinliği” gibi kamuoyunu yakından ilgilendiren konular seçiliyor. Şu ana kadar kaç rapor çalışması yapıldı, bu raporların akıbeti ne oldu bilen yok. Kim bilmeli? Bunun cevabı Anayasa'da yazıyor. Sayıştay'ın, adına denetim yaptığı TBMM. Başka kim bilmeli? Tabi ki Sayıştay'ın asıl varlık nedeni olan halk. Sayıştay, halkın parasını kullanan iktidarı halk adına denetliyorsa bizlerin bunu bilme hakkı olmalı.

Ne yazık ki konu denetimleri sonuçları ve raporları TBMM ve kamuoyuyla paylaşılmıyor. Muhalefet bile bunun farkında değil. TBMM'de, “Bizim adımıza denetim yapan bir kurum nasıl oluyor da bugüne kadar, bu raporları bizden kaçırıyor” diye soran da yok. Biz soralım: Neden bu raporlar web sayfasında yayımlanmıyor? Cevabı alamayacağımızı biliyoruz. Yine de biz verelim yanıtını: Çünkü bu raporlar için yasal zorunluluk yok ve yayımlanması Sayıştay Başkanı'nın iki dudağı arasında. Şu ana kadar tamamlanmış konu denetim raporlarını ve devam eden çalışmaları Sayıştay Başkanı'nın açıklaması gerekir.

GİZLENEN 2. RAPORLAR

Gelelim Sayıştay tarafından yayımlanmayan en önemli kısma. Sayıştay denetimleri sonunda aslında her kurum için iki rapor düzenleniyor. Birisi bu aylarda web sayfasında da yayınlanan ve medyanın gündeme getirdiği raporlar. Sahnenin önünde bizler bu raporları görüyoruz. “Düzenlilik Denetim Raporu” adındaki bu raporlar bilinenin aksine, kamu zararı tespitleri içermiyor.

Kimi boş, kimisi ise basit muhasebe hatalarından ibaret raporlarda tek tük önemli husus yer alıyor ve onlar bile manşetlerde yer buluyor. Kamuoyunun bilmesi gereken asıl rapor ise kamu zararlarını içeren “Yargı Raporları”. Bu raporların yayımlanması konusunda kanuni zorunluluk olmadığı ve raporlar yargı kararı ile kesinleşmediği için yayımlanmıyor. Bu raporlardaki saptamalara göre, ‘Sayıştay Daireleri' sorumluların savunmalarını da dikkate alarak yargılayıp kamu zararı hususlarını belirliyor. Peki sizce yargılama sonucundaki bu karar ve raporun son hali yayımlanıyor mu? Tabi ki hayır. Zira o raporlar sahnenin karanlık tarafında kalıyor.

GİZLENEN MALİ TABLOLAR

Yani, bizler sahnede sadece “X” belediyesine ait ilk raporu görüyoruz. “X” belediyesindeki yolsuzluk ve kamu zararını gösteren sonuçların olduğu rapor ve ilamı göremiyoruz.

Aslında Sayıştay, yargılama sonucunu ilama bağlayan ve ilamları ile konuşması gereken bir yargı kurumu. Bu konuda, diğer Anayasal yargı kurumlarının çok gerisinde ve yeterince şeffaf değil. İlamlar, hangi kurumda ne gibi usulsüzlüklerin belirlendiği bilgisini yeterince içermiyor.

Bu konuda çok somut örnekleri başka bir gün aktaracağım. Küçük bazı kurumlarda bile Sayıştay onlarca hata bulmasına karşın, bazı kuruluşlarda ise “Tertemiz” raporu düzenleniyor. Gerçekten durum öyle mi? Evet, bunun nasıl yapıldığı, bazı kuruluşların rapor eklerinde mali tablolarının niçin bulunmadığının da nedenleri var.

Eğer, o mali tablolar bulunsa, gazetelere önemli manşetler çıkacak. Ama, hem mali tabloyu gizleyecek, hem hiçbir yorum yapılmadan, hatalar ortaya konulmadan raporu düzenleyeceksiniz. Yıllarca AKP'li belediyelerde de benzer uygulamaları yaptılar.

Bu önemli konuyu da başka bir gün yine örnekleriyle ortaya koyacağız. Şimdi, biraz daha araştırma zamanı.

Etiketler
Sayıştay Zarar