Libya'ya kritik ziyaret! UUH Başkanlık Konseyi Başkanı Sarraj ile görüşülmedi
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindeki heyet Libya ziyaretinde kritik temaslarda bulunurken UUH Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Sarraj ile Akar'ın bir araya gelmemesi dikkat çekti.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK komuta kademesi dün Libya’da temaslarda bulundu.
Akar ve beraberindeki heyetin ziyareti, Ankara destekli Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) güçlerine karşı savaşan ve ülkenin doğusunu kontrolünde bulunduran Tobruk cephesinin müttefiki Halife Hafter’in Türkiye’ye yönelik tehdit açıklamasının hemen ardından geldi.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Hüseyin Hayatsever'in haberine göre; Trablus’ta Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halit Meşri’nin yanı sıra UUH içişleri ve savunma bakanlarıyla bir araya gelen Akar’ın ziyaretiyle Ankara, siyasi görüşmelerin sürdüğü Libya’da UUH’ye desteğini yineledi.
Akar, Tacura Polis Eğitim Merkezi’nde yaptığı görüşmede Başağa’ya “Büyük işler başardınız, inşallah bunların tamamını getirip Libyalı kardeşlerimiz huzur, güven ve barış içinde yaşamayı sürdürecek” dedi. Başağa da “Sizler bizim kardeşimizsiniz” ifadesini kullandı.
69. bağımsızlık günü kutlamaları için Libya’nın bölünmüş iki ayrı cephesinde 24 Aralık’ta düzenlenen törenlerde taraflar, ülkenin geleceğine ilişkin mesajlar vermişti. Hafter, Bingazi’de düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye’ye yönelik tehdit söylemini sürdürmüştü.
Hafter, “Türk askerleri topraklarımızdan ayrılmadan barış ve özgürlük olmayacak” ifadesini kullanmış ve “Sömürgeleştiren düşmanın iki seçeneği var; ya barışçıl bir şekilde ayrılmak, ya kovulmak” demişti. Hafter’in açıklamaları, Türk askerinin Libya’daki görev süresini yılbaşından itibaren 18 ay daha uzatan tezkerenin TBMM’de kabul edilmesinin ardından gelmişti.
SARRAJ İLE GÖRÜŞME YOK
Hafter’in açıklamalarının ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları dün Trablus’u ziyaret etti. Ankara, Hafter güçlerine karşı Trablus’un yanında olduğuna dair güçlü bir mesaj vermiş oldu.
Burada Türkiye’nin Trablus Büyükelçisi Serhat Aksen ve TSK Libya Görev Grup Komutanlığı yetkilileri tarafından karşılanan Akar ve TSK komuta kademesi, Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halit Meşri, UUH Savunma Bakanı Selahaddin Nemruş ve İçişleri Bakanı Fethi Başağa ile ayrı ayrı görüşmeler yaptı. Akar ve komutanlar, daha sonra TSK Libya Görev Grup Komutanlığı’nı ziyaret ederek, buradaki Türk askerleriyle bir araya geldi. Akar, Nemruş ile görüşmesinin başlangıcındaki basına açık bölümde Libya’nın 24 Aralık’taki bağımsızlık gününü kutlayarak, “Siz burada ne kadar rahat, güçlü ve huzurlu olursanız biz de Türkiye’de kendimizi o kadar rahat hissederiz” dedi. Akar ve komuta kademesinin ekim ayında görevi bırakacağını açıklayan ancak bu kararından vazgeçen UUH Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Sarraj ile bir araya gelmemesi dikkat çekti.
Sarraj ve Hafter güçlerinin müttefiki Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, ağustos ayında ortak ateşkes çağrısı yapmış, Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda yapılan görüşmeler sonucunda 23 Ekim’de kalıcı ateşkes üzerinde uzlaşıya varıldığı açıklanmıştı.
DURUM KIRILGAN
Ateşkes uzlaşısı sonucu kurulan iki tarafın temsilcilerinin bulunduğu 5+5 ortak askeri komite toplantılarında ülkedeki yabancı askerlerin durumunun değerlendirilmesi kararlaştırılmıştı. Bunun Libya’da Türk askerinin durumunu etkileyip etkilemeyeceği üzerinde çeşitli değerlendirmelere yol açsa da Ankara, “UUH’nin talebi devam ettiği sürece Libya’da bulunmaya devam edeceğiz” açıklaması yapmıştı. Yetkililer, Türk askerinin durumunun Libya’daki diğer yabancı kuvvetlerden farklı olduğunu, UUH’nin davetiyle bu ülkede bulunduğunu vurguluyor.
Libya’da ateşkes sağlanmış olsa da ülkedeki askeri durum kırılganlığını koruyor. UUH yetkilileri Hafter’in tehdit açıklamalarına tepki gösterirken yine de ateşkese bağlı olduklarını belirtiyor. UUH’ye en büyük desteği veren Türkiye’nin ise ateşkese yönelik temkinli tavır sergilediği biliniyor. Sarraj’ın ateşkes çağrısını Ankara’nın bilgisi olmadan yapması nedeniyle ilişkilerde yaşanan sarsıntı kamuoyu önünde açıkça dile getirilmese de hafızalardaki tazeliğini koruyor.