AKP eski milletvekili Ocaktan'dan çok konuşulacak sözler
Eski AKP Milletvekili Mehmet Ocaktan, "AK Parti’nin özgürlükçü ve reformist hedeflerinden vazgeçerek ‘yasakçı’ ve ‘kapalı Türkiye’ hayallerine kapıldığı günden bu yana Türk siyaseti zemin ve güven kaybetmeye devam ediyor" dedi.
Mehmet Ocaktan, Karar gazetesindeki “CHP’yi boş verin AK Parti 1940’lara döndü bile...” başlıklı yazısında “Türkiye’de siyasetin tarihsel süreç içinde genel olarak çok ahlaki bir zeminde yürütüldüğünü söylemek ne yazık ki pek mümkün değil.
Hemen bütün siyasi partiler muarızlarını engellemek adına ahlak dışı her türlü siyasal davranışı ve söylemi kendileri için hep mubah görmüşlerdir. Ama şu da bir gerçek ki, bugünkü gibi siyaset hiçbir dönemde bu kadar kirli bir zeminde yapılmadı” ifadelerini kullandı.
“Maalesef, AK Parti’nin özgürlükçü ve reformist hedeflerinden vazgeçerek ‘yasakçı’ ve ‘kapalı Türkiye’ hayallerine kapıldığı günden bu yana Türk siyaseti zemin ve güven kaybetmeye devam ediyor” diyen Ocaktan şu eleştirileri yöneltti:
"TAM ANLAMIYLA BİR 28 ŞUBAT DÜZENİDİR"
“Hiç uzağa gitmeye gerek yok, iktidar daha iki gün önce Meclis’te Kitle İmha Silahlarının yayılmasının Finansmanın Önlenmesine ilişkin Kanun Teklifi’nin içine dernekleri de katarak yasalaştırdı. Artık şu andan itibaren İçişleri Bakanlığı terör gerekçesini kullanarak iktidarı eleştiren, farklı düşünen, kısacası iktidara yan bakan bütün sivil toplum kuruluşlarına hiçbir yargı kararı olmadan kayyım atayabilecek, sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin faaliyetlerini askıya alabilecek ve de kapatabilecek.
İktidar cenahı bu yasanın sivil toplum kuruluşlarına yönelik olmadığını, tamamen kitle imha silahlarının finansmanıyla ilgili olduğunu iddia ediyor. Doğrusu sormak gerekiyor; Türkiye’de kitle imha silahlarını finanse edecek dernekler mi var? Eğer yoksa, bütün sivil toplum kuruluşları aynı torbaya konularak neden kayyım tehdidine maruz bırakılıyor?
Unutmayalım ki bugün ülkenin yönetiminde bulunan Cumhur İttifakı, bu yeni yasa yokken bile kendilerine yan bakan herkesi ‘terörist’ ilan etmekte bir beis görmüyorlardı. Doğrusu bu yasadan sonra sivil toplum örgütlerine, muhalif düşünenlere neler yapabileceklerini düşündükçe insanın tüyleri diken diken oluyor.
"AK PARTİ 1940'LARA DÖNDÜ"
Bir başka vahamet de İçişleri Bakanı’nın değerlendirmeleri... Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, dernek ve vakıflara kayyım atanmasının yolunu açan yasayla ilgili “Ortam değiştiğinde sonuçları felaket olabilir” demesi üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisini aradığını ve “STK’ların İslâmî çalışmalarını engellemesinin söz konusu olmayacağını söyledi” diyor.
Oysa böyle bir teminatı siyasal iktidar veremez. Bu konudaki kararları ancak yasalar ve yargı verebilir. Yani bakan diyor ki biz iktidardayken bizimkilere bir şey olmaz, siz başkalarını dert etmeyin.
Kimse kusura bakmasın, sivil topluma getirilen bu kayyım düzeni kelimenin tam anlamıyla bir “28 Şubat” düzenidir. Dolayısıyla AK Parti sözcülerinin CHP ezberlerini tekrarlamasına hiç gerek yok, AK Parti çoktan 1940’lara döndü bile...”