Akşener'den Fahrettin Koca'ya tepki: Bir doktor olan bakana hiç yakışmadı
Bakan Koca'nın SMA hastası çocuklar için başlatılan kampamyaya yönelik "kirli" ifadesi kullanmasına tepki gösteren Akşener, "Ailelerin içini acıtan bir söylem bir doktor olan bakana hiç yakışmamıştır. Gelsin de bunları ailelere anlatsın" dedi.
İYİ Parti lideri Meral Akşener Fox TV canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan Akşener'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Ailelerin içini acıtan bir söylem bir doktor olan bakana hiç yakışmamıştır. Gelsin de bunları ailelere anlattın. Çocuklar ölümün eşiğinde bir imkan ihtimal var. 750 bin dolara halloluyor. Orada bir ilaç devlet tarafından kabul görmüş diğeri kabul görmemiş. O ilacın getirilmesiyle ilgili kampanyalar var o ilaçların getirilmesiyle ilgili bir durum oluyor.
Ben SMA’lı çocuklarımızın aileleriyle görüştüm içleri yanıyor. Çocuklarımızın ilaçları gelsin denilmiş. Bir gazete dolusu laf edilmiş. Bakan diyor ki; Para istemeyin benden, soğurum sizden.
Sosyal devlet açını doyurur, giydirir. Aç bıraktığını doyurur, vardan alır yoka verir.
Tumtraklı konuşulmuş da nasıl yani? Bu mücadeleyi nasıl vereceksiniz? Şu anda var olanların tedavisi için ne yapacaksınız? Mağdur aileler var insanlar bir şeyler yapabilmek için kampanyalar yapıyor. Binde bir milyonda bir ihtimal varsa bunu ailelere nasıl anlatacaksınız? Kimse de bu 75 milyon nereye gitti bilemez? Nelere para veriyoruz. Nerelere para gömülüyor. 9 milyar TL 5 müteahhitten birinin vergi borcu silindi ya…
"İYİ PARTİ KURULMAMIŞ OLSAYDI BÜYÜKŞEHİRLER ALINABİLİR MİYDİ?"
Makulun dili ve sesi olacağımızı söyledik buna da devam ediyoruz. İYİ Parti kurulmamış olsa büyükşehirler alınabilir miydi? Bu enerji, sinerji oluşabilir miydi? Vatandaşın derdinin dile getirildiği bir yolculuk yapıyoruz. Gücümüz oradan geliyor.
Ben sizin programınıza katılacağımı ilan ettim. Turizm acentelerinden bilgi notları geldi. Karayolları işçilerinin sorunları, hepsi bize ulaştı. Esnaftan gelen, ben esnafın sesi olmama rağmen, diyorlar ki bizi İsmail Küçükkaya’nın programında paylaşın. Bu ne demek. Bizi anlatın, kavga etmeyin, bizim derdimiz üzerine rekabet edin.
Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasında şöyle bir fark var. Çözüm önerilerimiz CHP ile farklı, duygusal bir birliktelik değil, vatandaşın talebiyle kurulmuş bir birlik. Bir iş birliği. Birbirimizi gagalamadan çalışıyoruz. Sayın İmamoğlu da Sayın Yavaş da Millet İttifakı kontenjanlarından seçildiler. Biz onları takip eder, eksiklerini söyleriz. Kimini açık kimini de uyarı şeklinde söyleyebiliriz. Vatandaşa ulaşmalarını sağlamak için göz olabiliriz.
"BAHÇELİ VE PERİNÇEK İŞSİZLİK NASIL ÇÖZÜLÜR BUNA KAFA YORSUNLAR"
Gece az uyuyan bir insanım ben. Atılan tweetlere bakıyorum. Yardım isteyen gençlerimiz var. Biz onlara ulaşmaya çalışıyoruz. Maden o 75 milyonu ilaca kullanmayacaksınız bari çocuklarımız için kullanın. İki kız çocuğumuz vardı. Bir arkadaşımızı aradım bur bağladık. Belediye destek verdi. Kimseyi afişe etmeden yardım etmeye çalışıyoruz.
Sayın Bahçeli’nin bu sözlerini ben yorumlayamıyorum fakat bir alışkanlık haline getirdi. Sayın Bahçeli ve Perinçek’in el ele tutuşup büyük ortağa iletmek üzere; işsizlik nasıl çözülür, tarıma ne kadar destek verilir bunun anlatımı üzere kafa yormalarını ve bunu Sayın Erdoğan’a iletmelerini tavsiye ediyorum. Ayıptır bunlar.
Bir siyasi parti var. Siz canınız sıkıldıkça onun genel başkanını eve davet ediyorsunuz ayıp. Nezaket dışı. Sayın Bahçeli, nezaketiyle anılmayı seven bir kişi. Ama bu nezaket dışıdır. Ayıptır.
Ben Doğu Türkistan’daki Türklerle ilgili yorum duymayı tercih ederim Sayın Bahçeli’den.