Temel Karamollaoğlu'ndan Boğaziçi Üniversitesi açıklaması: 'Yandaş tayini bir kural haline geldi'

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlenen ve sosyal medya hesaplarından da canlı yayınlanan basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

TÜİK'in enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ileri süren Karamollaoğlu, bu doğrultuda memur maaşlarına yapılan zammın yetersiz olduğunu, çalışan yurttaşların enflasyonun getirdiği yükü hissettiğini ve bunun altında ezildiğini dile getirdi.

İktidarın, lafla gündemi değiştirmeye çalıştığını belirten Karamollaoğlu, şunları kaydetti:

"Maalesef iktidara da bu noktada yardımcı olan bayağı insan var. Ortalıkta hiç fol yok, yumurta yokken bir kişi kalkıyor, 'Ben başörtülü hakimden adalet beklemem' diyebiliyor. Ne demek? Tam tersi. Aslında kendi inancından dolayı birtakım sıkıntılara uğramış bir hanımefendi, karşısına gelen insanlara nasıl davranacağını başkasından daha iyi bilir.

Çünkü biz geçmişi yaşadık. 28 Şubat'tan sonra Türkiye'de başörtüsü taktığı için tahsil yapamayan on binlerce genç kızımızın olduğunu biliyoruz. Bir genç kızımıza yapılan bu zulmü telin etmekle mükellefiz. Bu iddialarda bulunanlar şunu bilsinler, bugünkü iktidara en büyük desteği bu tavırlarıyla veriyorlar."

"YANDAŞ TAYİNİNDEN VAZGEÇİN"

Devleti yönetirken adalet ve liyakatin önde tutulması gerektiğini, aksi tutumun kaosa neden olacağını belirten Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

"Onun için belli makama belli kişileri tayin ederken o makamda bu millete hizmet etsin, bulunduğu müesseseyi düzgün idare etsin istiyorsanız ehliyete önem vereceksiniz, yandaş tayininden vazgeçeceksiniz. Siz belli mevkilere sizinle siyasi bağı olanları tayin etmeyi önemserseniz çok büyük hatalar yaparsınız. Şu anda yandaş tayini bir kural haline geldi. Geçmişte AK Parti'den aday olduysanız, belli bir siyasi sorumluluk üstlendiyseniz, şimdi sivil hayata döndüyseniz o zaman size itibar ediliyor. Ben Boğaziçine tayin olan Sayın Rektörü tanımıyorum. Okuyorum geçmişini ama Boğaziçi gibi bir üniversiteye de başka üniversitelere de bu şekilde tayinlerin doğru olmadığı kanaatindeyim."

Karamollaoğlu, bir gazetecinin, Boğaziçi Üniversitesindeki gösteriler sırasında kampüs kapısına kelepçe takılmasına ilişkin sorusuna, "Gençleri yakalayamadılar, üniversitenin kapısına mı taktılar onu bilemem. Ama biraz garipçe bir şey. Gençlerin, üniversite mensuplarının veya çocukları o üniversitede okuyan ailelerin bu yaklaşıma tepki göstermeleri makuldür, mantıklıdır. Ama bunun şiddete dönüşmesi mantıksızdır. Emniyet güçlerinin de orantısız güç kullanma gibi yola başvurmaları tasvip edilemez." yanıtını verdi.

Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) borçlarının tahsiline ilişkin bir soru üzerine Karamollaoğlu, yakın zamanda üniversite öğrencileriyle görüştüklerini ve mağdurların sayısının fazla olduğunu aktardı.

Devletin üniversitede okurken kredi verdiği öğrencilerden, mezun olduktan bir süre sonra bu borcu ödemelerini istemesini yanlış bulduğunu dile getiren Karamollaoğlu, "Biz üniversitelerin her gence açık olması, öğretimin bedava olması gerektiğine inanıyoruz." dedi.

Karamollaoğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bir konuşmasında sarf ettiği "vitrin mankeni" sözüne ilişkin soruyu ise "Karşılıklı olarak bu şekilde başörtüsü meselesini gündeme almanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Hanımların giyim kuşamlarını dikkate alarak bir politika oluşturmak doğru olmaz. Bu, sadece kamplaşmaya ayrı bir vesile olur. Başörtüsüne karşı bugün oluşturulan hava, fikir, düşünce ve inanç hürriyetinden güya dem vuran bu kesim için yüz kızartıcı bir tavırdır." diye yanıtladı.