Davutoğlu'ndan Selçuk Özdağ'a yapılan saldırı hakkında Erdoğan ve Bahçeli'ye sert tepki
Ahmet Davutoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a yapılan saldırı hakkında yaptığı açıklamada Erdoğan ve Devlet Bahçeli'ye tepki gösterdi. Davutoğlu, Erdoğan ve Baheli'nin saldırıdan sonra açıklama yapmamalarına dikkat çekti.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Selçuk Özdağ saldırısıyla ilgili açıklama yaptı.
Ahmet Davutoğlu, "Siyasi partiler aradılar, açıklama yaptılar hepsine teşekkür ediyorum. Liderleri bazında açıklama yapmayan iki parti var. Ne Sayın Cumhurbaşkanı ne de Sayın Bahçeli bu alçakça saldırıyı kınayan bir açıklama yapmadılar. Saldırıyı duyar duymaz yaptığım açıklamada Sayın Cumhurbaşkanı'na çağrıda bulunmuştum. Bizim birinci dereceden muhatabımız Sayın Cumhurbaşkanı'dır. Şu ana kadar 10 saat geçti. Bugün bu saldırılar yaşanırken 10 saat Türkiye'yi yönetenlerin açıklama yapmış olmaması utanç vericidir." ifadelerini kullandı.
Ahmet Davutoğlu, saldırıya uğrayan Selçuk Özdağ'ın sağlık durumunu açıkladı
T24'ün aktardığına göre; Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"Genel Başkan Yardımcımız Sayın Selçuk Özdağ alçakça, kalleşçe bir saldırıya uğradı. Cuma namazına gitmek üzere evinden ayrılırken silahlı ve sopalı 5 kişi kendisine cinayete teşebbüs edecek şekilde bir saldırı gerçekleştirdi.
"Selçuk Bey birçok ateş çemberinden geçmiş bir arkadaşımızdır. 12 Eylül'ün o otoriter, darbeci, dikta döneminde 7,5 yıl hapis yatmış, idamla yargılanmış bir arkadaşımızdır. 15 Temmuz'da da kahramanca direnen bir arkadaşımızdır. İlkeleriyle yaşamıştır, yaşamaya devam edecektir. Bir kez daha geçmiş olsun diyorum.
"Gelecek Partisi bugün her yerde ayaktaydı. Bugün Mardin'de iken haberi aldık. Gelecek Partisi bugün Türkiye'nin her yerinde ayaktaydı, dayanışma gösterdi. Tüm Gelecek Partisi kadrolarına teşekkür ediyorum.
"Bu herhangi bir saldırı, bir adi suç, bir kişisel husumet değildir. Dün Afşin Hatipoğlu'na, bugün Selçuk Özdağ'a, hemen sonrasında Orhan Uğuroğlu'na yapılan saldırıların, insanların yüreklerine korku salmak isteyen bir çete tarafından gerçekleştirildiği aşikardır.
"Piyonlara bakarak yanılmamak lazım. Bu piyonların arkasında kimler varsa, Türkiye'yi tekrar 90'lı yılların faili meçhullerine götürmek isteyenler kimlerse, buradan onlara bütün Gelecek Partililer ve bizimle dayanışma sergileyen kesimler adına sesleniyorum...
"Asla bu senaryonuzun gerçekleşmesine izin vermeyeceğiz. Bizler Gelecek Partisi kadroları olarak 12 Eylül'ün, 28 Şubat'ın, 15 Temmuz'un ateş çemberinden geçtik, bu memleket için gerekirse benzer onlarca ateş çemberinden geçmeye de hazırız.
"Bu ülkenin dikta yönetimine, otoriter rejimlere, başkalarında gördüğümüz tarzda insanların konuşmaktan korktuğu, sokağa çıkmaktan korktuğu, 70'li yılların 90'lı yılların Türkiye'sine döndürülmesine izin vermeyeceğiz.
"Bizi yıldıramazsınız, bizi korkutamazsınız. Bu alçakça saldırının yapılış tarzına bakıldığında bu tür saldırılar korkakların saldırısıdır, kalleşlerin, alçakların saldırısıdır bunlar.
"Savunmasız, Cuma namazına gitmek için abdest alarak yola çıkmış birine 5 kişi silahla sopayla saldırıyorsa buna yiğitlik mertlik denmez, buna alçaklık, kalleşlik denir.
"Kim yapmışsa, yaptırmışsa, teşvik etmişse, ki son zamanlarda bunları teşvik edenler benzer birçok suça iştirak ettiler, onlar da bilsinler ne Selçuk bey ne de herhangi bir arkadaşımız buradan yılarak geri dönmez.
"Siyasi partiler aradılar, açıklama yaptılar hepsine teşekkür ediyorum. Liderleri bazında açıklama yapmayan iki parti var. Ne Sayın Cumhurbaşkanı ne de Sayın Bahçeli bu alçakça saldırıyı kınayan bir açıklama yapmadılar.
"Saldırıyı duyar duymaz yaptığım açıklamada Sn. Cumhurbaşkanı'na çağrıda bulunmuştum. Bizim birinci dereceden muhatabımız Sn. Cumhurbaşkanı'dır. Şu ana kadar 10 saat geçti.
"Bugün bu saldırılar yaşanırken 10 saat Türkiye'yi yönetenlerin açıklama yapmış olmaması utanç vericidir. Hepimiz bu devleti yönettik, bu devletin bekası, milli birliği beraberliği için çetin sınamalardan geçtik. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Eğer şuysa, istenen şuysa, saldırıya uğrayan bizi eleştiren biriyse susarız diye bir düşünce varsa aynen hep uluslararası alanda tenkit ettiğimiz 'terörist bizimse iyidir' yaklaşımının Türkiye'ye yaklaşımı olur.
"Türkiye'yi daha otoriter bir rejime yöneltmeye çalışırlarsa bilsinler ki, bir daha bu ülkede dikta rejimlerine izin vermeyeceğiz. Bir kez daha, değerli arkadaşımız, dostumuz, refikimiz Selçuk Özdağ'a geçmiş olsun diyoruz. Onun o yiğit yüreğinin geri adım atmayacağını biliyoruz."