Gürsel Tekin: Erdoğan eleştiriye tahammül etmek zorunda

Bir internet sitesinin sorularını yanıtlayan Gürsel Tekin'in sorulara verdiği cevaplar şöyle:

Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un görevden alınmasının ardından CHP'li Deniz Karakurt kura ile belediye başkan vekili olmuştu. AKP'nin itirazı sonrası tekrarlanan kurada bu kez AKP'li Aydın Pehlivan yeni başkan vekili oldu. Bu durum da CHP içinde büyük üzüntü yarattı. Sizin görüşünüz nedir?

Yapılan ikinci tur kura çekiminin hukuka uygun olup olmadığı konusunda belli tartışmalar var. Ancak konu buraya hiç gelmemeliydi. CHP çok köklü bir parti. Bizim belirlediğimiz adayların CHP değerlerini, geleneklerini, itibarını yansıtan kişiler olması gerekiyor.

Bugün aday gösterip yarın ihraç edeceğimiz insanları aday gösterme hakkına sahip değiliz. CHP milletin karşısına bir aday çıkartıyorsa, halkın oyunu istiyorsa, aday gösterdiğimiz kişiler buna layik olmalı. Ne yazık ki aday belirleme süreçlerinde ciddi bir sorun yaşandığı gözleniyor.

CHP’den Belediye Meclis Üyesi olmuş kişiler istifa ediyor, başka partilere geçiyor, daha dün CHP’nin afişlerinin billboardlarda yayınlanmasını engelleyenler Belediye Meclis üyesi oluyor. Akrabacılık, hemşericilik gibi sebeplerle aday gösterilenler var. Yıllarca partiye hizmet edenler bir kenara itilirken, paraşütle gelenler baş köşeye oturuyor. Bu durum da uzun yıllar CHP’ne hizmet eden, her kademede büyük bir mücadele veren yol arkadaşlarımızın kalbini kırıyor. Partimizden istifa ediyorlar. Bu manzara karşısında, özellikle aday belirleme süreçlerinden sorumlu olanların bir özeleştiri yapması lazım.

Parti örgütümüze ve seçmenlerimize ortaya çıkan sorunları açıklamak zorundayız. Bundan sonra da aday belirleme süreçleri objektif kıstaslara dayanmalı, parti örgütü mutlaka sürecin içerisinde yer almalı ve bilimsel yöntemlerle çalışılmalı. Demokrasinin kuralları işlemediği zaman bu sorunların ortaya çıkması normal. Bugün Menemen halkı sandıkta CHP’ni iş başına getirdi. Ancak biz gereken adımları atamadığımız için sonuç farklı oldu. Bunu CHP hak etmiyor.

Metropoll tarafından son yapılan ankette CHP’nin oyu yüzde 20 olarak gözüküyor. Türkiye Raporu’na göre kararsızlar dağıtılmadan CHP’nin oyu yüzde 16,5. Yaşanan ağır sorunlara rağmen CHP’nin oyu artmıyor. Neden?

Türkiye bugün tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Salgın tüm gücüyle devam ediyor. Toplam vaka sayısı bakımından dünyada 7’inci sıradayız. Pozitif ayrışan Türkiye hikayesinin aslı bu. 23 binden fazla vatandaşımızı koronavirüse kurban verdik. Çok farklı olabilirdi.

Esnaf şikayetçi, memur şikayetçi, işçi şikayetçi. Asgari ücret açlık sınırının altında. Böyle bir tabloda oyumuz artmıyorsa bir şeyleri yanlış yapıyoruz demektir. Parti Meclisimiz ve MYK bu tabloyu çok iyi inceleyip, neden böyle olduğunu araştırmak zorunda. İki ay önce Sayın Genel Başkan “Oyumuz artmıyorsa sorumlusu biziz” dedi. Çok doğru. O zaman sorumluluğumuzu yerine getirelim. Oyumuzu arttırmak için gereken adımları atalım. Geçen 2 ayda bu adımlar atılmadı. Bundan sonra atılmasını umuyorum.

CHP Genel Başkanı Sn. Kılıçdaroğlu’na “sözde Cumhurbaşkanı” ifadesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 1 milyon TL tutarında tazminat davası açtı. Sayın Kılıçdaroğlu da “Ben 1 paralık tazminat davası açıyorum. Değeri bu çünkü” diyerek cevap verdi. Yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisiz, bağımsız, tarafsız bir Cumhurbaşkanı değildir. AKP Genel Başkanı’dır. Siyasetçidir. İcra organının başındadır. Dolayısıyla uluslararası kurallar belli. Ne diyor? Siyasetçiler ağır eleştiriye tahammül etmek zorundadır. Kimse onu zorla o koltuğa oturtmadı. Eleştiriden bu kadar alınıyorsa, istifa eder, evine gider, kimse de ona bir şey demez. 1 milyon liralık tazminat davası açması bunca yıla rağmen bazı değerleri hala kavrayamadığının ispatıdır.

Türkiye’de ellerindeki güçle mahkemelere istedikleri kararı aldırabilirler ancak bu iş döner, AİHM’e gider, orada netice ortaya çıkar. 1 kuruş da alamaz. Bence bu adımları atmak yerine başka adımlar atması lazım. Halkın yüzde 86’sı ekonomide ve adalette reform bekliyor. Gereken adımları atamazlarsa, halk AKP’ye tarihi bir ders verecek. Görünen köy klavuz istemez.

CHP İstanbul İl Başkanlığı, ‘’Sen Varsan Biz Varız’’ adlı kampanyanın saha çalışmalarına 15 Ocak Cuma günü başlıyor. İstanbul’un 39 ilçesinde eşzamanlı başlayacak ve yaklaşık 1,5 ay sürmesi planlanan ve 7000 CHP’linin görev alacağı kampanya sürecinde, İstanbul’da yer alan tüm parti üyeleri ziyaret edilecek ve “ikinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi” paylaşılacak. Bu kampanya etkin olabilir mi?

Sokağa çıkmak önemli bir adım. Parti örgütümüzün daha aktif olmasını arzu ediyoruz. Bu yönde atılan adımları elbette gönülden destekliyoruz. Tüm üyelerimize ulaşmak, onlara “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi”ni ulaştırmak çok güzel.

Gittiğimiz zaman örgüt üyelerimizi de dinlemek, onların partimiz hakkındaki değerlendirmelerini almaya çalışmak varsa eleştiri ve önerilerini de öğrenmek gerektiğini düşünüyorum. Gönlü kırılan, bu yüzden partimizden ayrılan eski üyelerimizi de ziyaret edelim. Onların da gönüllerini kazanmaya çalışalım. Ne kadar çok çalışırsak, o kadar başarılı oluruz.