Vatan Partisi'nde bir istifa daha!
Vatan Partisi MKK üyesi ve Türkiye Devrimci Hareketinin simge isimlerinden Kamil Dede yaptığı basın açıklaması ile partiden istifa ettiğini duyurdu.
Doğu Perinçek’in Genel Başkanı olduğu Vatan Partisi’nde 108 kişi, partinin önde gelen isimlerinden Mehmet Bedri Gültekin’in disipline sevk sürecinde yaşananlara tepki göstererek 22 Ocak Cuma günü istifa ettiklerini açıklamışlardı.
Bugün de Vatan Partisi MKK üyesi ve Türkiye Devrimci Hareketinin simge isimlerinden Kamil Dede yaptığı basın açıklaması ile partiden istifa ettiğini duyurdu.
Dede'nin açıklaması şöyle:
"1963 yılında, babamın ilçe yöneticisi olduğu, Türkiye İşçi Partisi Gölcük Teşkilatı’na gidip gelmekle başlayan siyasi hayatım, 1968 gençlik mücadelesinde önder konumlarda bulunmak ve daha sonra cezaevleri yıllarıyla devam etti.
1 Mayıs 1978 yılında, üç liderinden biri olduğum Halkın Yolu grubunu feshederek cezaevinde Partimize katıldım. Bugüne kadar Partimin Devrim mücadelesinde üzerime düşen görevleri yapmaya çalıştım. Partimin halkçı-devrimci iktidar hedefine ulaşması en büyük amacımdı. 43 yıllık mücadelemde tek bir eğri odun taşımadım Partime.
Tüm hayatımın merkezinde Partim vardı. Hep Partimin emir ve talimatlarına uygun olarak yaşadım. Türkiye İşçi Köylü Partisi, Sosyalist Parti, İşçi Partisi ve Vatan Partisi saflarında, elbette Doğu Perinçek’in önderliğinde çok büyük başarılara imza attık. Büyük mutluluklar, çok güzel arkadaşlıklar ve dostluklar yaşadım.
Dünyaya çıplak geldim, çıplak gideceğim.
Bugünkü istifa noktasına nasıl geldim? 27 Ekim 2018’de yapılan Genişletilmiş MKK ve il başkanları toplantısında Başkan Doğu Perinçek; Mehmet Bedri Gültekin’in Genel Saymanlıktan istifasıyla ilgili tartışmada, “Mehmet Bedri ahlaksız ve yalancıdır” diyerek bir süreci başlattı. Toplantıya katılan MKK üyeleri ve il başkanları, bir ağızdan ve yüksek sesle “aaaaa…” diyerek tepki gösterdiler.
Toplantıdan 10 gün sonra Genel Başkan ile İstanbul’da görüştüm. İtibar sarsıcı bu saldırgan tavrı yanlış bulduğumu, Parti’nin Mehmet Bedri konusunda kendisi gibi düşünmediğini, bunun sonuçlarının ağır olacağını söyledim. Kendisi de bana “Ben her zaman tek başımaydım, Kanat’a karşı mücadelede de tek başımaydım” dedi.
Süreç; tüzük, yerleşmiş gelenek, dostluk ve arkadaşlık kurallarının hiçe sayıldığı bir linç noktasına vardı. Kin, öfke, nefret ve düşmanlık hakim oldu. M. Bedri arkadaşa saldırmak, hakaret etmek, neredeyse “devrimciliğin” ölçüsü oldu. Genel Başkan her türlü hakareti, kendisine hiç yakışmayan belden aşağı vuruşları fütursuzca yapmakta bir beis görmedi.
Açıkça bir terör havası toplantılara hakim oldu. Yapılanlara karşı olanlar bile susmak zorunda kaldılar. Vicdanlar tatile çıktı.
Dilimin döndüğü kadar, eleştirdim. “Devrimciliğin D’si kalmamış bir arkadaş” suçlamasıyla karşılaştım.
Bu yapılanları yanlış bulan, tepki gösteren bizlere, “Bedri tayfası” yaftası takıldı. En son Genel Başkan hem de bir TV programında, “Bunlar Amerikan gemisinde, Biden'ın yanındalar” diye duyurdu. Yıllarca “MİT CİA ajanı” saldırılarıyla karşılaştık ve mücadele ettik. Ama kendi içimizde böyle suçlamalara muhatap olmak katlanılacak bir durum olamazdı.
Bugüne kadar sabırla bekledim; bu yanlış tutum değişir, sağ duyu hakim olur mu diye... ama insanları düşmanlaştırmak ,sanki vazgeçilmez karakterimiz oldu dün omuz omuza olduğumuz arkadaşlarımızı düşman saymaktan sanki keyif alıyoruz.
Mehmet Bedri Gültekin, 40 yılı aşkın süre Partinin en üst organında görev yaptı. Parti tarihinde en uzun süre Genel Sekreterlik yapan kişi. Silivri sürecinin başından tutuklanana kadar üç buçuk yıl Genel Başkan Vekilliği yaptı. Bütün Parti kurultaylarında ya en çok oyu aldı ya da en çok oyu alan birkaç kişiden biri oldu. Parti’nin bu şekilde değerlendirdiği bir önder kadroya karşı yürütülen bu itibarsızlaştırma kampanyasının başka bir hedefinin olduğu açıktır. Genel Başkan kendinden sonrası için bir “yol temizliği” mi yapıyor?
Bugüne kadar sabırla bekledim;bu yanlış tutum değişir sağ duyu hakim olurmu diye...ama insanları düşmanlaştırmak sanki vaz geçilmez karakterimiz oldu dün omuz omuza olduğumuz arkadaşlarımızı düşman saymaktan sanki keyif alıyoruz.
En son Genel Başkan; “İktidara yürüyoruz. Ancak ‘Bedri tayfası’ bunun önünde engel. Onları temizlemeden iktidar olamayız” diye buyurdu. Partinin konuşan diğer yöneticileri de aynı şeyi söylüyorlar: “Bedri Tayfasını atacağız!”
Ben yıllarca ‘Partim iktidar olsun’ diye mücadele ettim. Eğer parti iktidar olacak ve önünde ben engelsem, önüne engel koymam! Sizin atmanıza gerek yok, ben önünüzden çekiliyorum. VATAN PARTİSİ’NDEN İSTİFA EDİYORUM!"