Süleyman Soylu'ya 'Külliye'den eşcinsellik yanıtı
İçişleri Bakan Süleyman Soylu’nun, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine atfen sosyal medya hesabından “LGBT sapkınları” ifadesi kullanması tepkilere yol açmıştı.
İçişleri Bakan Süleyman Soylu’nun, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine atfen sosyal medya hesabından “LGBT sapkınları” ifadesi kullanması tepkilere yol açmıştı.
Bakan Soylu’nun mesajı tartışılmaya devam ederken, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Üyesi Murat Bardakçı’nın “Osmanlı'da Seks” kitabı gündeme geldi.
BARDAKÇI KİTABI İÇİN NE DEMİŞTİ
Murat Bardakçı 12 Aralık 2012 tarihinde, Habertürk’teki köşesinde kitabıyla ilgili, “‘Osmanlı'da Seks’in temeli ‘Osmanlı'nın cinsel hayatı’ yahut padişahın, sarayın veya halkın cinsel eğilimleri değil, ‘Osmanlı döneminde kaleme alınmış hayalî cinsel metinler’dir.
Erotik edebiyatımızın elyazması kütüphanelerde muhafaza edilen bazı kaynakları ile yine Osmanlı zamanında basılan ama artık bilinmeyen, üstelik bugün değil aynen yayınlanmaları, yazılmaları bile pek mümkün olmayan ilk örnekleri...” ifadelerini kullanmış, “Şimdi, ‘Bu kitaplarda bahsedilen olaylar ve aşırının da aşırısı olan fantaziler gerçek hayatta da yaşanmış olabilir mi?’ diye sorabilirsiniz:
Bilmiyoruz, zira bu hadiseler gerçek bile olsa, tamamı özel hayatla ilgilidir. ‘Yasak’, ‘gizli’ ve ‘saklı’ anlamına gelen Harem'de nelerin nasıl yaşandığını, hiç kimse bilmez!” diye yazmıştı.
Bardakçı kitabındaki bazı olayların ise gerçeğe dayandığını da ifade ederek, “Ben, 1980'lere kadar üzerinde kimselerin çalışmadığı bu eserlerin bazılarının bir bölümünü yeni harflere naklettim ve asırlar önce yaşanmış olan birkaç tarihî olaya da kitapta yer verdim, o kadar...
Bu olaylar ‘Türkler'e tarihi sevdiren adam’ diye bilinen Ahmed Refik ile Reşad Ekrem'in daha önce yayınladıkları gerçek kaynaklara dayanan birkaç hadise ile ‘Bâlî Bey'in hanımının maceraları’ gibi devlet arşivinde belgeleri bulunan eski birkaç skandaldan ibaretti” şeklinde yazmıştı.
AKP 2015 YILINDA LGBT İÇİN NE DEMİŞTİ
Öte yandan AKP, 7 Haziran 2015 yılındaki seçimlerden önce çıkardığı seçim broşüründe LGBT’lilere özgürlük getirdiğini iddia ederek, “Türkiye Ramazan ayının ortasında İstiklal Caddesi'nde Gay Pride yapabilen bir ülke. Muhafazakar insanların daha görünür olması kimsenin hayat tarzına müdahale edildiği anlamı taşımıyor” denilmişti.
İşte AKP’nin 2015 yılındaki broşürü:
MURAT BARDAKÇI’NIN KİTABINDA NELER YAZIYOR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “LGBT sapkınları” derken, Osmanlı’daki erotik edebiyat örnekleri ve kimi gerçek olaylar dikkat çekiyor.
Peki, Osmanlı’da erotik metinlerin yer aldığı Murat Bardakçı’nın “Osmanlı’daki Seks” kitabının içeriğinde neler var?
Onedio sitesinin “Osmanlı’daki Seks” kitabından yaptığı derleme şöyle:
“KILIÇ ALİ PAŞA HAMAMI'NDA SOYUNURKEN İSMAİL AĞA TARAFINDAN ÇOK BEĞENİLEREK İÇ OĞLANI YAPILAN YEMENİCİ BALİ OĞLAN...
Kitapta, 1686 yılında Hamamcılar Kethüdası olan İsmail Ağa tarafından kaleme alınan Dellakname-i Dil Küşa yani Gönüller Açan Tellaklar Kitabı adlı uzunca bir metin yer alıyor. İstanbul'un ünlü hamamları ve bu hamamlarda "kulamparaya peştamal çözen nazenin oğlanları" anlatan İsmail Ağa'nın kitabı kaleme almasının sebebi ise yine bir hamam oğlanı.
Kılıç Ali Paşa Hamamı'nda "soyunurken" İsmail Ağa tarafından çok beğenilerek "iç oğlanı" yapılan Yemenici Bali Oğlan, "Bir kitap yazsan, içinde adımız geçse, tarihte hatırlansak" deyince İsmail Ağa, İstanbul'daki 2 bin 123 "parlak" tellaktan on birini seçerek anlatmaya başlamış.
Tabii başta Yemenici Bali Oğlan. Kethüda'nın coşkulu üslûbunun katkısıyla, ortaya Osmanlı'nın en renkli eşcinsel metinlerinden biri çıkmış. İsmail Ağa, "mahbûb-ı ziba" yani "yakışıklı sevgili" diye andığı Yemenici Bali Oğlan için şunları söylüyor:
"Henüz on beş yaşında ve güzellik tacı adının başında ve bu günahkârın mürg-i dili (gönül kuşu) yemenici oğlanın samur kaşında." Zavallı Yemenici, gaddarlıklarıyla nam salmış 59. Yeniçeri Ortası'nın acemilerinden. Şahbaz bir yoldaşının altındayken baskın verilince defterli olup Kılıç Ali Hamamı'nda soyunmaya başlamış. Kethüda'nın deyişiyle, "Amma camekân odada, amma içeri halvette o nazlı oğlanın firuze kâsesini ejder misali demir kazık millerle oymuşlar."
KAYITLI İLK FAHİŞELER KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMİNDE
Murat Bardakçı diyor ki; "İstanbul halkı için seks skandalları, sık rastlanan olaylardandır. Hiçbir dönemde de engellenememiştir." Kitaba göre ilk kayıtlı fahişelere Kanuni Sultan Süleyman devrinde rastlanmış. Kanuni döneminde İstanbul'da ün yapan ilk fahişelerin isimleri Arap Fatı, Giritli Narin, Atlıases Kamer, Kirteli Nefise ve Balatlı Ayni...
İlk jigololar ise Yavuz Sultan Selim devrinde ortaya çıkmış.
MİLLİ KAHRAMAN BALİ BEY'İN EŞİNİN JİGOLO TUTKUSU...
Yavuz Sultan Selim döneminin milli kahramanı olan Bali Bey'in karısı jigololara tutkunmuş. Varını yoğunu genç erkeklere veriyormuş. Çift bu yüzden pek çok kez kadılık olsa da, yaşananlar Yavuz'un kulağına gitse de Bali Bey'in karısı genç erkeklerle ilgilenmekten bir türlü vazgeçememiş.
GÜNAH YALNIZCA HALK İÇİN...
Lezbiyenlikle ilgili gerçek hikâyelerden biri Sadaret kaymakamı Osman Paşa'nın karısının başından geçmiş. 1810 yılında Sadaret kaymakamı olan Osman Paşa'nın en büyük zaafı İstanbul'un en namlı lezbiyenlerinden biri olan karısına aşırı düşkünlüğüymüş.
Karısı bir çingene rakkaseye gönül verip evde hanımların katıldığı içkili, müzikli meclisler düzenleyince dedikodular alıp başını gitmiş. Bu âlemler duyulunca, saraydan, "Karısına sahip çıkamayan devlete hiç çıkamaz" yazılı fermanla Osman Paşa'yı devlet görevinden azletmişler. Günah yalnızca halk içindi.
BİR HAYDUTA PEŞKEŞ ÇEKİLEN SİPAHİ MUSTAFA BEY...
Bir kadızadenin gönül eğlencesiyken sokaklara düşen Sipahi Mustafa Bey, Mudurnu Dağı’nda “Kara Domuz” namlı bir hayduda peşkeş çekilmiş. İsmail Ağa’nın deyişiyle haydut, “Oğlancığı kıllı sineye çekip gözleri yaşına bakmayıp gümüş kümbetine demir kazık çakmıştır.”
Haydudun diğer adamları da Sipahi Mustafa Bey’e tecavüz ettikten sonra zavallıyı, “Yürümeye mecali kalmamakla bir handa emanet yatağa koyup gitmişler.” Bu Sipahi Mustafa Bey de Fındıklı’daki Müftü Efendi Hamamı’nda defterli olmuş.
KIZ SOFTA LAKAPLI ÜRGÜPLÜ İSMAİL...
Kitapta anlatılan hamam oğlanlarından biri de Kız Softa namlı Ürgüplü İsmail. İstanbul’da hemşerisi Dağlı Mustafa’nın yanında kalırken, üçüncü gece bu niyeti bozuk hemşeri, “Oğlan, s..... yarî hiledir (dostça bir oyundur) deyip oğlancığı b’il-ikna (ikna ederek) rızasıyla fiilî livataya mübaşeret eyledikte (girişince) maslahatı begayet kebir olmakla İsmail bihuş oldukta gaddar herif işini tamam görmüştür.” Bu olayın ardından Kız Softa, İstanbul’da tezgâh arkası, dükkân, yangın yeri, mezbelelik birçok yerde soyunmuş nihayet Yıldızbaba Hamamı’nda beline peştamalı sarmış.
TOKMAKÇI KALYONCU SÜLEYMAN...
Kethüda Efendi'nin "âdem ejderhası" diye anlattığı Kalyoncu Süleyman rağbet edilen bir "tokmakçıymış." Bir gün kahvede otururken, Piyalepaşa hamamcısı ile tanışmış. Hamamcı, "Tamam, bana böyle şahbaz bir tokmakçı lazım" deyip Süleyman'ı hamama almış.
İsmail Ağa, bu âdem ejderhasının hamam muamelesini anlatırken adeta kendinden geçmiş: "Uzan beyim, paşam deyip nicesini baldır bacağa atar, kıvamı geldikte kendi peştemalını fora edip dal... müşterinin ayaklarını öper..."
ARNAVUT ASILLI KINALIKUZU FİRUZ...
El, ayak parmakları kınalı olan Firuz, Arnavut asıllıymış. Bir hemşerisi Firuz’u hamama gelen kulamparalara tanıştırmış, el öptürmüş. Hamamda yaşananları anlatan Kethüda Efendi, Firuz için de kalemini konuşturmuş: “Efendim, ortaklık yoludur. Oğlanın başını tutmam gerektir deyip o lain Arnavud şaki, Firuz’un boynuna kol kemendini attıkça, oğlanın g... nur topu misali d... ki, aşk olsun o oğlana ... basana.”
LEZBİYEN İLİŞKİLER...
Murat Bardakçı’nın kitabında Osmanlı’daki lezbiyen ilişkiler de anlatılıyor. Arapça “zarif” kelimesinden gelme “zürefa”nın “lezbiyen”, “sevici” anlamında kullanıldığını belirten Bardakçı, bu merakın, İstanbul’da her dönemde ve özellikle yüksek kesimde revaçta olduğunu anlatıyor.