AKP'li Numan Kurtulmuş'tan Anayasa açıklaması: Bir fantezi değil, laf olsun diye ortaya atılmadı
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AKP'nin yeni Anayasa çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu.
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İstanbul’da internet gazetecileri ile bir araya geldi.
Burada yeni anayasa çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan Kurtulmuş “Tam manasıyla sivil katılımcı, kapsayıcı bir anayasa yapmanın vakti gelmiştir. Sadece AK Parti’nin tek başına yapması mümkün değil. Sayımız yetseydi de tek başımıza yapmak istemezdik” dedi.
Numan Kurtulmuş, "Bir fantezi değil, laf olsun diye ortaya atılmadı. Tam manasıyla sivil katılımcı, kapsayıcı bir anayasa yapmanın vakti gelmiştir. Sadece AK Parti’nin tek başına yapması mümkün değil. Sayımız yetseydi de tek başımıza yapmak istemezdik. Bu sürece destek olunmasını bekliyoruz. Bu anayasa meselesi Türkiye siyaseti için sınavdır aynı zamanda. AK Parti diğer siyasi partiler ile görüşmeye hazırdır." dedi.
Kurtulmuş, internet medyası temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, günün en önemli gündem maddesinin "pandemi" olduğunu anımsatarak, dünyanın pandemi ile yeni bir döneme girdiğini ve bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlattı.
Kurtulmuş, eğitimden üretim tarzına, küresel lojistikten hukuk sistemine kadar birçok alanda dünyanın farklı bir yapılanmaya gittiğinin altını çizerek, bu dönemde dünyanın küresel ve finansal yeniden yapılanma süreçlerinin yeniden tartışılacağını kaydetti.
Kurtulmuş, "Neredeyse uluslararası kurum ve kuruluşların hemen hemen hiçbirisi fonksiyonlarını icra edememiştir. Bunların yeniden gözden geçirilmesi, daha dayanışmacı, daha yardımlaşmacı, daha sosyal, daha insani bir küresel sistemin kurulabilmesi için fikirler, öncesinde olduğundan çok daha fazla tartışılacaktır. Bu anlamda Türkiye olarak bizim bu süreçte son derece hazırlıklı, son derece güçlü bir şekilde yer almamız, hem bizim menfaatlerimiz bakımından hem de dünyanın daha hakkaniyetli, daha adil bir düzene kavuşması bakımından önemli bir katkı olacaktır." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin pandemiyle mücadeleye öncelik verirken kendi sorunlarını çözme ve önündeki fırsatları değerlendirme bakımından da sağlam adımlar attığını vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlardan biri Doğu Akdeniz'deki Türkiye'nin varlığının korunması, Türkiye'nin kendi kıyılarına hapsedilmesi istenen bir dönemde ileri adımlar atarak, özellikle Libya'nın meşru hükümetiyle yapılan anlaşma çerçevesinde Doğu Akdeniz'de mavi vatana sahip çıkılması, bununla eş zamanlı olarak, Doğu Akdeniz ve Karadeniz'de hidrokarbon arama faaliyetlerini de kesintisiz bir şekilde sürdürmesi Türkiye için çok önemli bir kazançtı. Hatta bu süre içinde Doğu Akdeniz ile ilgili meselelerin 'Türkiye ve komşuları' tartışması olmanın ötesine çıkartılarak, uluslararası sorunlar haline döndürülme çabalarına rağmen Türkiye bu kararlılığını ortaya koydu. Bu kararlılığın Türkiye'ye önümüzdeki dönemde çok büyük bir avantaj sağlayacağını şimdiden görüyoruz."
- "Güney Kafkaslar'da kalıcı barış için adımlar atıldı"
Kurtulmuş, Karabağ'da 30 yıldır devam eden Ermeni işgalinin de Azerbaycan'ın kararlılığı, cesareti ve feraseti, Türkiye'nin de her platformda Azerbaycan'ın haklı davasına sahip çıkan tutumuyla oldukça olumlu bir şekilde sonuçlandığını hatırlattı.
Azerbaycan'ın Karabağ'da büyük bir zafer elde ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Rusya, Türkiye, İran, Azerbaycan, Ermenistan, bölge halkları olarak, bölge milletleri olarak Güney Kafkaslar'da kalıcı barışın sağlanabilmesi için adımlar atılmaya başlanmıştır. Rusya ile varılan mutabakat çerçevesinde de biliyorsunuz orada müşterek barışı sağlayacak güç harekete başlamıştır. Bu da Türkiye için uzun yıllar boyunca konuşulan önemli meselelerden birisiydi. Bu sadece Karabağ topraklarının özgürlüğüne kavuşması değil, aynı zamanda Kafkaslar'da yeni bir dengenin kurulması bakımından da hayati önemde bir adımdı ve Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıllarında elini rahatlatacak bir adımdı."
Kapalı Maraş bölgesinin açılmaması için yapılan uluslararası baskıya rağmen Türkiye'nin bu bölgeyi açtığını hatırlatan Kurtulmuş, "İnşallah bundan sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetimizin ekonomisine büyük katkılar verecek bir bölge olarak orası Kuzey Kıbrıs halkımıza hizmet edecektir." ifadelerini kullandı.
- "Salgınla mücadele ederken diğer meseleler ihmal edilmedi"
Kurtulmuş, pandemi sürecine rağmen Türkiye içinde, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde verilen etkin mücadeleyle terör örgütlerine de diz çöktürüldüğünün altını çizdi.
Ayasofya'nın ibadete açılmasının da bu dönemde sağlandığını aktaran Kurtulmuş, bu süreçte birçok baskı, telkin ve tavsiye geldiğini ifade etti.
"Türkiye salgınla mücadele ederken, 'Zaten gündemimizin esas meselesi budur.' diyerek diğer meselelerin hiçbirisini ihmal etmemiştir." diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, her birisi on yıllar boyunca devam eden önemli sorunların çözülebilmesi için adımlarını atmıştır. Ayrıca Yunanistan ile yeniden başlayan istişari görüşmeler, bundan sonraki süreçlerde de Türkiye'nin bu anlamda uluslararası yapıcı rolünü ortaya koyacaktır. Avrupa Birliği ile müşterek sorunların çözülmesi konusundaki kararlılığımız ve perspektifimizle adımların atılmış olması, Türkiye'nin dış politikada da elini kuvvetlendirecek bir çabadır, bir gelişmedir. Bütün bunların hepsini sürdürerek Türkiye bir taraftan sahada varlığını en güçlü şekilde sürdürecek, diğer tarafta masada gücünü, kuvvetini, tezlerini en açık bir şekilde ifade ederek yoluna devam ediyor. Amacımız bölgede barışın sağlanmasıdır. Amacımız hakkaniyete, adalete, insanlığa dair yeni bir dünyanın kurulabilmesi için öncü ve sözcü olabilmektir. Bütün bunları yaparken de içeride halkımızın daha güçlü bir şekilde bir arada olması, dostluğunu, kardeşliğini, birliğini, beraberliğini pekiştirmek ve Türkiye'yi ekonomik olarak daha güçlü, politik olarak daha huzurlu, reformlarını gerçekleştirmiş bir ülke olarak daha huzurlu, daha demokrat bir ülke haline getirmek için mücadele ediyoruz. Ben Türkiye'nin önümüzdeki dönemde önünün açık olduğunu, bu kararlılıkla ve yek vücut olarak yolumuza devam ettiğimiz takdirde Türkiye'nin gerçekten güzel, aydınlık bir gelecekle karşı karşıya kalacağına inanıyorum."
- Reform süreci
Kurtulmuş, bir taraftan sorunları çözmeye gayret ederken, diğer tarafta içeride halkın ihtiyacı ve beklentisi olan, Türk toplumunu daha ileriye götürmek için gerekli ödevleri de yerine getirmeleri gerektiğini söyledi.
Bunların başında siyasi, hukuki ve ekonomik reformlar sürecinin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesinin geldiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"AK Parti'nin 19 yıllık iktidarı dönemi ve Türkiye'nin 70 yıllık çok partili siyasi hayat tecrübesine baktığımız zaman, ne zaman Türkiye'de sıkışıklıklar yaşandıysa ne zaman bir takım sorunlar gündeme geldiyse bu sorunlardan çıkış yolu, buna sivil ve askeri vesayet odaklarıyla mücadele etmek dahil, 2002'de karşılaştığımız gibi önemli bazı ekonomik krizleri aşmak dahil olmak üzere söylüyorum, Türkiye'nin başvurduğu ve sonuç aldığı yol reformdur.
Reformlar yaparak bütün krizleri aşabilmiş, güçlü bir şekilde halkıyla bütünleşen bir iktidar olarak AK Parti'nin bundan sonraki süreçte de reform iradesi sahici, kalıcı, ciddi ve tutarlı bir iradedir ve buradan asla taviz vermeden Türkiye'de reformları en kısa zamanda gerçekleştireceğiz."
Adalet Bakanlığının üniversite, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kişileri dinleyerek yaklaşık bir buçuk yıldır bir hukuk reformu üzerinde çalıştığını belirten Kurtulmuş, "Başta insan hakları belgesi, insan hakları eylem planı olmak üzere önemli bir paketi hazırladılar. Bu önce Beştepe'de Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında müzakereye açıldı. Arkasından partimizde, MYK'da müzakereye açıldı. Son noktaya, olgunlaşma noktasına geldi.
Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Lütfi Elvan'ın da yapmış olduğu çalışmalar, iş dünyasındaki paydaşlarla müzakereler sonucu Türkiye'nin ekonomik sistemine ilişkin önemli bir reform paketi de son noktaya doğru gelmek üzeredir. Bunların içeriğiyle ilgili tartışmalar yapılacak, diğer konularla ilgili olgunlaşmalar sağlandıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız bunları kamuoyuyla paylaşacaktır." ifadelerini kullandı.
- "Tam manasıyla sivil, demokrat, ileri, katılımcı anayasa yapılmasının vakti geldi"
Yeni anayasa meselesinin bir fantezi olmadığını, laf olsun diye ortaya atılmadığını belirten Kurtulmuş, bunu on yıllar boyunca siyasette tartıştıklarını kaydetti.
Kurtulmuş, AK Parti döneminde anayasada önemli değişiklikler yapıldığını, Türkiye'deki 90 yıllık yönetim sistemi olan parlamenter sistemin cumhurbaşkanlığı sistemine dönüştüğünü, askeri ve diğer yüksek yargı vesayetlerin geriletilmesini sağlayan adımlar atıldığını, ancak anayasada hala 1961 ve 1982 anayasasının ruhu olduğunu söyledi.
Tam manasıyla sivil, tamamıyla millet iradesini yansıtan, Türkiye'nin ihtiyaçlarına, taleplerine cevap verecek gerçekten demokrat, ileri, katılımcı, kapsayıcı bir anayasa yapılmasının vaktinin geldiğini dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Bunu Türkiye'nin mutlaka yapması gerekiyor. Sivil ve yeni bir anayasa iradesi. Anayasa tek başına AK Parti'nin yapacağı bir şey değildir. Sayımız yetseydi dahi tek başına yapmamamız gereken bir husustur, çünkü anayasa toplumsal sözleşmedir. Bir partinin anayasası olmaz. Mümkün olduğu kadar geniş bir uzlaşıyla, geniş bir konsensusla yeni bir anayasa yapım sürecinin önünü açmak istiyoruz. Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi'nden verilen destek gibi diğer partilerin de bu sürece destek olması. Şu anda henüz içerik konuşulmuyor ama bir sürece destek olunmasını bekliyoruz. Bu sürece destek olunması Türkiye'nin on yıllar boyunca süren büyük beklentisi sivil ve çağdaş bir anayasanın demokrat, kapsayıcı, kuşatıcı bir anayasanın yapılmasının da önünü açacaktır. Bu anayasa meselesi Türkiye siyaseti için de bir sınavdır aynı zamanda."
Kurtulmuş, reformda olduğu gibi yeni anayasa konusunda da AK Parti'nin ciddi, samimi ve diğer siyasi partilerle görüşmeye hazır olduğunu vurguladı. (AA)