Uğur Dündar yazdı: Meclis’te ayakta alkışlanan tarihi konuşma!..
Sözcü yazarı Uğur Dündar, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök'ün Meclis'te ayakta alkışlanan konuşmasını köşesine taşıdı.
Sözcü yazarı Uğur Dündar, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök'ün Meclis'te ayakta alkışlanan konuşmasını köşesine taşıdı.
Dündar'ın bugünkü yazısı şöyle:
“Geçtiğimiz günlerde Amerika'da bir askeri dergide Atatürk'le ilgili olarak 7 sayfalık bir yazı yayımlandı. Tam yüz yıl sonra Mustafa Kemal Atatürk, Amerika'da önemli bir askeri dergiye başyazı konusu oldu. ‘Gelibolu Kayası' başlığı altında Atatürk'ün siyasi, askeri dehası, onun yaptıkları anlatıldı. Onun ne kadar mükemmel bir dehayla ülkeyi düşmanlardan kurtardığı, savaşlarda kullandığı ayrıntılı taktikler ve ülkenin bir ulus devlet haline getirilişi anlatıldı. Ne kadar gurur verici bir tablo.
Mustafa Kemal Atatürk, bütün dünyada saygın bir lider olarak görülmeye, Türkiye'nin önemli bir siyasetçisi, askeri dehası olarak kabullenilmeye devam ediyor. Mustafa Kemal Atatürk'le gurur duyuyoruz. (CHP sıralarından alkışlar…)
★★★
Değerli milletvekilleri,
Biz Mustafa Kemal Atatürk'le gurur duyarken, ülkemizde enteresan işler oluyor. Ülkemizde neler olduğunu birkaç örnekle sizlerle paylaşmak ve bunların niçin olduğunu sormak istiyorum.
Ankara Macunköy'de İller Bankası'nın bir ek binası yapılıyor, önündeki Atatürk büstü yıllardan beri durur; bu Atatürk büstü kaldırılıyor.
Değerli milletvekilleri, değerli yurttaşlarım. Ankara'da Çevre Bakanlığı'na ait Macunköy tesislerinde -tekrarlıyorum- duran Atatürk büstü, idare binasının önünden kaldırılıyor. Niçin? Çevre Bakanı'na sormak istiyorum: Atatürk'ten bir rahatsızlığınız mı var? Niçin kaldırılıyor, yıllardan beri duran büst?
★★★
Sonra, bugün bir bakıyorsunuz, Ayasofya Camisi'nin başimamı diyor ki: ‘Türkiye fabrika ayarlarına geri dönmeli!..' Ne olmalı? ‘Laiklik anayasadan çıkarılmalı!..' Öyle mi? Anayasa'dan ‘laiklik' ilkesi çıkarılacakmış değerli arkadaşlarım. Müslüman ülke Sudan'da ilk defa laiklik ilkesinin anayasaya konulması konuşuluyor ve anlaşmaya varılmış vaziyette, bizim Ayasofya Camisi'ne atadığımız başimam ‘Laiklik anayasadan kalksın' diye fetva veriyor. E, buna ‘Dur!' diyecek, buna ses çıkaracak bir iktidar sözcüsü yok mu değerli arkadaşlarım? Nasıl oluyor böyle bir şey?
★★★
Diğer yandan da Kuvayı Milliye hareketine karşı düşmanca tavırları belgelenen, bu konuda yargılanan ve idam cezasına çarptırılan İskilipli Atıf'ı Çorum Valisi ve devlet erkanı anma cüretinde bulunuyor. Değerli arkadaşlarım, İskilipli Atıf'ın yayınladığı ve Yunan uçakları tarafından atılan bildiriler elimizde. Mustafa Kemal Atatürk'e şuradan söyleyemeyeceğim en ağır hakaretleri içeren bu bildiriyi atanların bir devlet yöneticisi tarafından -ki Cumhurbaşkanının temsilcisi, devletin bir temsilcisi tarafından- anılmasının izahını bana, bize kim yapacak? Nasıl oluyor böyle işler? Türkiye Cumhuriyeti sahipsiz mi? Mustafa Kemal Atatürk'e kimse laf edemezken, bütün dünya saygı duyarken, kendi ülkemizde bir yandan büstü kaldırılıyor, diğer yandan Atatürk'ün en önemli ilkesi olan ‘Laiklik' ilkesini anayasadan çıkar' diyor Ayasofya Camisi'nin başimamı!.. Çorum Valisi de devlet erkanıyla Atatürk'e her türlü hakareti yapmış, saltanata övgüler düzmüş, Atatürk'e ve Kuvayı Milliye'ye karşı çıkmış bir kişinin kabri başında anma toplantısına katılıyor!.. Türkiye Cumhuriyeti'nde oluyor bunlar ve buna iktidardan da kimse ses çıkarmıyor. Bunlar yanlıştır değerli arkadaşlarım, bunlardan kimseye hayır gelmez.
★★★
Atatürk bu ülkenin çimentosudur, Atatürk bu ülkenin kurucu lideridir… (CHP sıralarından alkışlar) Atatürk tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran liderdir. Saltanatı yıkmıştır. Saltanat özlemcilerine söylüyorum; o saltanatın altında ümmet vardı, Atatürk herkesi ümmetten ‘yurttaş' kavramına geçirdi, tebaadan yurttaş yarattı, ulus yarattı saltanatı kaldırırken. (CHP sıralarından alkışlar…) İşte, bakın arkamızda ‘Millî egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazısını Atatürk'e borçluyuz, o kurulan düzene borçluyuz.
★★★
Laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli dönüşümlerinden biridir. Zaten Cumhuriyet başlı başına büyük bir dönüşüm projesidir. Bizim ülkemizde bir yandan yeni açılan Ayasofya Camisi'nin başimamına bu lafı söylettirecek cüreti veriyoruz, hamiliği veriyoruz ‘Laikliği anayasadan çıkart' diye; Sudan ise laikliği anayasaya koymaya çalışıyor ve biz Atatürk'ün bu ilkesinin bu denli eleştirilmesine sessiz kalıyoruz!..
Hayır, sessiz kalmıyoruz, bizler Atatürkçüyüz. (CHP sıralarından alkışlar…) Bizler Mustafa Kemal'in yolundan gidenleriz. Her parti ve herkes kendisini siyasal anlamda bir yere koyabilir, sınıflandırabilir ama bizim yolumuz farklıdır ve şöyledir: Biz saltanata karşı ve yedi düvele karşı tam bağımsızlık savaşını kazanmış Mustafa Kemal Atatürk'ün partisiyiz. (CHP sıralarından alkışlar…) Bizler, laiklik ilkesini Müslüman ülkeler içerisinde yegâne olmak kaydıyla Türkiye'de uygulayan Mustafa Kemal Atatürk'ün yol arkadaşıyız. Bizler insan haklarına dayalı, kadın haklarına dayalı, kadın-erkek eşitliğini savunan, çağdaşlığı savunan ve tam demokrasiyi savunan, Mustafa Kemal Atatürk'ünü savunan Cumhuriyet Halk Partisi'nin birer neferleriyiz. (CHP sıralarından alkışlar) Bizler tebaa olmaktan çıkmış, ümmeti bir kenara bırakmış; vatandaş olmuş, yurttaş olmuş Türkiye Cumhuriyeti'nin birer fertleriyiz. Bu ülkede öyle herkes, her önüne gelen Atatürk'ü istediği gibi eleştiremez. Atatürk'ün elbette ki eleştirilebilecek yanları vardır; siyaseten vardır, askeri olarak vardır ama Türkiye'de herkesin bilmesi gereken şudur ki: Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin lideridir, bu ülkenin kurucusudur; herkes ona saygı göstermek durumundadır. (CHP sıralarından alkışlar…)
★★★
Devletin bir valisinin, Ayasofya Camisi'nin başimamının kalkıp da Atatürk'ün ilkeleriyle oynayacak, söz söyleyecek ne bir rolü vardır, ne de bir vasfı vardır. Bunlara eğer izin verilirse, Türkiye'de hiçbirimiz bir arada yaşama iradesini tutamayız. Bu tutkalla oynamayalım. Bu tutkal bizi birleştiren bir tutkaldır.
Bakın Ortadoğu ülkelerine… Hepsinin kavgalar içerisinde olduğu, iç savaşlar yaşadığı bir dönemde Türkiye Cumhuriyeti'ni her türlü sorunlarına rağmen bir arada tutan ilkeler Atatürk ilkeleridir. Türkiye Cumhuriyeti bir kafatası Cumhuriyeti değildir, bir din Cumhuriyeti değildir. Türkiye Cumhuriyeti bunları aşmıştır, din esasına dayalı değildir, kafatası esasına dayalı değildir, mezhep esasına dayalı değildir. Türkiye Cumhuriyeti modern yurttaşlık esasına dayalı laik bir Cumhuriyet'tir. Bu kavramlar o kadar önemlidir ki bunları kaybettiğimiz zaman ancak anlarız değerini. Ama bunları kaybetmeyeceğiz değerli arkadaşlarım.
Ben biliyorum ki ülkemizdeki birçok yurttaşımız, milyonlarca yurttaşımız bu değerlerin farkında ama lütfen iktidar sahipleri de olur olmaz, kendilerine vazife olmadığı hâlde Atatürk'le ilgili, Atatürk'ün ilkeleriyle ilgili söz söyleyenlere de bir çift laf etsinler ve gereğini yapsınlar. Örneğin Çorum Valisi bence derhal görevden alınmalıdır. (CHP sıralarından alkışlar) Ayasofya başimamı görevinden alınmalıdır. Siyaset camilere sokulur mu değerli arkadaşlarım, siyaset devlet kadrolarına sokulur mu, böyle bir şey olabilir mi? Bunlara sessiz kalmayacağız.
★★★
Bu nedenle herkesi uyarıyorum, bütün partiler Türkiye'nin tutkalı olan, çağdaş uygarlığımızın teminatı olan, Türkiye'mizi kuran bütün değerler karşısında ittifak etmelidir. Bunları tartıştırmayalım. Bunların Türkiye'ye hayrı yoktur. Bunu söyleyenleri de derhal koltuklarından alalım. Bunlar kendi yandaş oldukları partilere dahi ne yazık ki zarar veriyorlar. Bunları uyarmak görevimizdir. Bunlar büyümeden, bu söylemler daha artmadan herkes gereğini yapmalıdır, herkes aklını başına almalıdır. Bu Cumhuriyeti kurduğumuz bu Meclis'te Atatürk'ü bütün benliğimizle bütün partiler sahiplenmeli ve onun ilkeleri etrafında toplanmalıdır. İlerlememizin yegane yolu budur? Türkiye ilerleyecekse Atatürk ilkelerinden ayrılmadığı sürece ilerleyecektir.
Türkiye ilerleyecekse Atatürk'ün ilkelerini sonsuza kadar koruduğu zaman ilerleyecektir ve buraya çıkan her milletvekili hangi partiden olursa olsun, söz vermelidir. Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar yaşatacağımıza ant içiyorum…”
★★★
Meclis'teki CHP grubunca ayakta alkışlanan bu tarihi konuşmayı yapan CHP'nin değerli Ankara Milletvekili Levent Gök'ü yürekten kutluyorum."