Emin Çölaşan: PKK iktidarın bu sözleriyle şımardı ve atı alan Üsküdar'ı geçti
Sözcü yazarı Emin Çölaşan, AKP'li isimler ile yandaş köşe yazarlarının PKK ile ilgili sözlerini köşesine taşıyarak, "Örgüt şımardı, bütün dünyada ağırlık kazandı ve atı alan Üsküdar'ı geçti" görüşünü savundu.
Sözcü yazarı Emin Çölaşan, AKP'li isimler ile yandaş köşe yazarlarının PKK ile ilgili sözlerini köşesine taşıyarak, "Örgüt şımardı, bütün dünyada ağırlık kazandı ve atı alan Üsküdar'ı geçti" görüşünü savundu.
Çölaşan'ın bugünkü yazısından ilgili bölüm şöyle:
Sevgili okurlarım, Irak'ta yaşanan son acı olay, PKK belasının başımıza açtığı dertleri bir kez daha depreştirdi. Çoğu kimse bilmez, biz bu bela ile 1984 yılından beri boğuşuyoruz. İlk PKK baskını o yıl Siirt'in Eruh ve Hakkari'nin Şemdinli ilçelerinde gerçekleşmiş, iki ilçeyi ele geçiren teröristler bazı askerlerimizi şehit etmişti.
O yıl doğan çocuklar şimdi 37 yaşında. Eğer okuyup öğrenme merakları yoksa, böyle bir olayı doğal olarak bilmezler!
Dönemin başbakanı Turgut Özal olay sonrasında şu açıklamayı yapmıştı:
“Bunlar bir avuç çapulcu. Ciddiye almaya gerek yok.”
İşte, olaylar nasıl başladı ve günümüzde nerelere geldi.
Türkiye bu kanlı bela ile mücadele ederken, aynı zamanda çok büyük bir maddi ve manevi yıkım yaşadı. Terörle mücadele için yüz milyarlarca dolar harcadık. Parayı da bırakın bir yana… Siviller hariç yaklaşık sekiz bin askerimiz ve polisimiz şehit oldu. Son mağara olayı bu yaşadıklarımızın üzerine tuz biber ekti.
Ancak gelin görün ki aramızda yılların deneyimlerinden hiç ders almamış bazı siyasetçiler de vardı. Şimdi, onlardan bazılarının çeşitli zamanlarda kamuoyu önünde söylediği sözlerden birkaç örnek vereyim. Bunlar günümüz iktidarının en tepesinden başlayan birileri. İçlerinde eski ve yeni AKP yöneticileri, bakan ve milletvekilleri ile yandaş köşe yazarları var.
Abdullah Öcalan ve örgütüne (Güneydoğu'dan gelecek oylar uğruna!) yalakalık yapma yarışına girmişlerdi.
Şimdi zorda kalmasınlar diye isimlerini vermiyorum.
-PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim. Sıkıntısı olan varsa bana söylesin!
-Öcalan'ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var. O bölgenin yeni aktörüdür.
-‘Sayın Öcalan' demeyi ve PKK bayrağı açmayı suç olmaktan biz çıkardık.
-Abdullah Öcalan Kürtlerin lideridir. Onun mesajları bizim de düşüncemizdir.
-Öcalan'ın durduğu yer Türkiye'ye katkı sağlıyor. Çok değerli şeyler söylüyor.
-Abdullah Öcalan dünyanın geleceğini iyi okuyor. Onun talepleri normaldir ve meşrudur.
-PKK terör örgütü değildir. Apo Türkiye için bir fırsattır. Yeniden devreye girmelidir.
-Apo sorumluluk bilinciyle hareket ediyor. Türkiye onun konumunu tartışmalı.
İşte, iktidarın ağzıyla bunları söyleye söyleye bu günlere geldik. Örgüt şımardı, bütün dünyada ağırlık kazandı ve atı alan Üsküdar'ı geçti. Yani bu işlerin nutuk atmakla çözülemeyeceği bir kez daha ortaya çıktı.
Sadece nutuk atmadık, oy goygoyculuğu yapmakla yetinmedik. Daha neler ve neler yaptık biz!..
Adına Barzani denilen o alçak herif AKP'nin Güneydoğu mitinglerinde Recep Bey'le birlikte kürsülere çıkarıldı. Habur sınır kapısını açtık, üniformalı terörist kafilelerini af ilan edip silahlarıyla birlikte topluca yurda soktuk. Onları sözüm ona yargılayıp serbest bıraksın diye Silopi'de çadır mahkemesi kurduk! Seyyar mahkeme! Hepsi bırakıldı, Türkiye'nin dört bir yanına dağıldı. Seçim öncesinde TRT'ye Osman Öcalan çıkarıldı, seçmenlere “Oyunuzu AKP'ye verin” diye çağrılarda bulunuldu.
PKK kamplarına gazeteciler, yöre milletvekilleri ve Doğu Perinçek gibi siyasetçiler gidip birbirlerine çiçekler verdiler.
Hangisini yazayım! Son mağara olayına gelince… Ne yazık ki bir kez daha başarısızlığa uğramış olduk.