Kemal Kılıçdaroğlu: Başarısızlığı ben söylemiyorum, Erdoğan söylüyor
Kılıçdaroğlu, "Ben 5 tane soru sordum. Niye bu kadar alındılar? Cevabını da hala almış değilim. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bütün vatandaşlarımız, gaziler, şehitler için sordum." dedi.
GERÇEK GÜNDEM - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun BBP lideri Mustafa Destici tarafından ziyaret edilmesinin ardından iki lider ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.
Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde devletinde devletini beceriksiz diye suçlayan ikinci bir cumhurbaşkanı oldu mu? Devleti yöneten kim? Kılıçdaroğlu mu?" ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklaması şöyle oldu:
Hem Türkiye'nin sorunlarını ekonomide, hukuk sisteminde, son yaşanan olaylar bunlar konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Kendilerinden de yararladık. Dolayısıyla Sayın Destici'ye ve arkadaşlarına yürekten teşekkür ediyorum.
Saray'ın memurları benim muhatabım değil. Dolayısıyla ona cevap vermeyi doğru bulmuyorum.
Şehitlerimiz hepimizin şehitleri. Bölücü terör örgütünü hep beraber kınamalıyız. Terör nereden, kimden nasıl gelirse gelsin Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bütün yurttaşların teröre karşı ortak tavır takınmaları gerekir.
Bölücü teör örgütüne karşı yapılması gereken, söylenmesi gereken her şey söylenmiştir. CHP tarafından söylenmiştir. Kullandığımız dil sarayın değil devletin diline uygun bir dildir. Açarsınız Genel Kurmay Başkanlığı'nın internet sitesini bölücü terör örgütü der. Aynı şeyi biz de kullanıyoruz.
Milli Savunma Bakanlığı bölücü terör örgütü der, aynı şeyi biz de kullanıyoruz. Biz bir terör örgütünün reklamını yapmak zorunda değiliz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üzerinde hesapları olan tüm terör örgütlerine karşıyız. Türkiye'nin birliğinde bütünlüğünden yanayız.
Sayın Erdoğan'ın beni eleştirmesini onun açısından anlayışla karşılıyorum. Çünkü verilemeyecek hesabı var. Ben ne yaptım arkadaşlar? Eee soru sordum. Kimseye hakaret ettim mi? Hayır? Kimseye kötü söz söyledim mi hayır? Kimseye ağır bir ifadede bulundum mu? Hayır? Sokaktaki vatandaşın sorması gereken sorulmasını istediği 5 soruyu sordum. 5 soruya cevap istedim.
Başarısızlık var. Başarızlığı da ben söylemiyorum. Onu da Erdoğan söylüyor. Gittik başarısız olduk diyor. Başarısız olduysanız bunun bir sorumlusunun olması lazım. Bütün dünyalarda, bütün demokrasilerde, bütün tek adam rejimlerinde bunun bir sorumlusunun olması lazım. Kim bu işin sorumlusu diye sordum.
Erdoğan, Meksika’ya gidip konuşuyor, Amerika’da üç Müslüman öldürüldüğü zaman ‘siyasiler sorumludur’ diyor. Meksika’da ayrı Türkiye’de ayrı dil kullanamazsınız. Devlet adamına yakışmaz.
Orada da siyasiler sorumluysa Türkiye’de siyasiler sorumludur. Ben kalkıp da ordumuzu mu, Genelkurmayı mı, silahlı kuvvetleri mi eleştireceğim? Onlar siyasetin emrindedir. Siyaset talimat vermiş, gereğini yapmışlardır. Sorumlu siyasetçidir. Kimdir en tepedeki sorumlu? Erdoğan'dır.
Erdoğan’ın kullandığı dili kullansaydım kim bilir ne olmuştu? 13 vatandaşımıza ‘esir’ diyor. Allah aşkına siz ne zamandan beri bir terör örgütünü meşru muhatap olarak görüyorsunuz. Bunun üzerine kim durdu Allah aşkına? Terör örgütü mensupları bizim erlerimizi rehin alıyorlar. ‘Rehin’ lafını kullanmıyor, ‘esir’ lafını kullanıyor. Ben ‘esir’ deseydim, kim bilir neler olmuştu. Acaba Erdoğan’a destek verenler çıkıp ‘siz esir lafını kullanamazsınız’ dedi mi? Demediler. Çünkü onlar da saraydan talimat alıyorlar. Bunlar doğru değil.
17 Şubat Sayın Erdoğan açıklama yapıyor. ‘Bu operasyonun sorumlusu elbette cumhurbaşkanından bakanlarından tüm mensuplarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni beceriksizdir, başarısızdır’ diye suçlayan ikinci bir cumhurbaşkanı oldu mu? Ne demek ya? Sorumluluğu devlete atıyor. Devleti yöneten kim? Kemal Kılıçdaroğlu ise o sorumluluğu alırım. Derim ki ya: Kusura bakmayın. Ben bir talimat verdim. Gereğini yapın dedim olmadı. Ben görevimden ayrılıyorum. Ne için: 16 şehit için ben görevimden ayrılıyorum.
Kısır tartışmaların içine girmeye gerek yok. Burada ciddi bir başarısızlık vardır Dillendiren de Sayın Erdoğan’dır. O zaman bu başarısızlığın faturasını bana değil talimatı verene çıkarana vermesi lazım. Operasyon yapıyorsunuz. Rehineleri kurtaracağız. 16 şehit veriyorsunuz. Rehineler kurtulmuyor. Siz bunu başarı diye yutturmaya çalışıyorsunuz. Ben beş soru sordum. Niye bu kadar alındılar bilmiyorum. Hala da cevabını almış değilim. Cevabını bekliyorum. Hakarete gerek yok. Ben kendi adıma sormuyorum. Bütün vatandaşlarımız, şehitlerimiz, gazilerimiz, şehit yakınlarımız için soruyorum.
Ben 5 tane soru sordum. Niye bu kadar alındılar? Cevabını da hala almış değilim. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bütün vatandaşlarımız, gaziler, şehitler için sordum.
‘Dostum Trump’ diyorsun. Papazı hemen bıraktın. ‘Sen de 13 arkadaşımızın iadesini sağla’ niye diyemedin? Bu işler daha önce oldu. Sivil toplum örgütü, uluslararası örgütler araya girdi, bu insanlar sağ geldi, niye aynı yolu denemedin? 13 evladımız şehit oldu, gel gör ki başarısız olduk.
Sen başarısız olduk diyorsan sorumlusu olması lazım. Kim bu sorumlu. Sorularda hakaret yok. Suçlama yok. Ben bu soruların cevabını bilmek zorundayım. Cevabını istiyorum, hakaretler arka arkaya geliyor. Yağmur gibi… inandığım yoldan 16 şehidimizin hakkını ve hukukunu hayatımın son anına kadar savunacağım. Bu ülkede insanlar kolay yetişmiyor
Kılıçdaroğlu'nu ziyaret eden Mustafa Destici'den yeni Anayasa mesajında Bülent Ecevit vurgusu