CHP'li Tanal: İktidarın 'insan hakları'ndaki samimiyet testi TİHEK olacak
Erdoğan, yarın hükümetin İnsan Hakları Eylem Planı’nı kamuoyuyla paylaşacak. CHP’li vekil Mahmut Tanal, iktidarın insan hakları konusundaki samimiyet testinin Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nun (TİHEK) özerkliği olacağını söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Mahmut Tanal, Yargı Reformu Stratejisi kapsamında yeni bir İnsan Hakları Eylem Planı’nı kamuoyuyla paylaşmayan hazırlanan hükümetin, öncelikle Ulusal Önleme Mekanizması görevini yerine getirmek üzere kurulan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK) özerk bir yapıya kavuşması için adım atması gerektiğini söyledi.
KADERLERİ ERDOĞAN’IN İKİ DUDAĞI ARASINDA
Uluslararası sözleşmeler çerçevesinde insan hakları ihlallerini, işkenceyi önlemesi amacıyla temelleri atılan TİHEK’in Cumhurbaşkanlığı’na bağlı, sıradan bir kuruluş gibi muamele gördüğünü belirten Tanal, şunları söyledi:
“TİHEK’in başkan ve üyelerini, Cumhurbaşkanı atıyor. Başkan ve üyelerin kaderi, Erdoğan’ın iki dudağı arasındadır. TİHEK, Cumhurbaşkanlığı’nın izni olmadan adım atamıyor. Düşünsenize TİHEK’in strateji belgesi dahi onay için Cumhurbaşkanlığı’na gönderiliyor. Kendi yol haritasını, hedeflerini, mücadele alanlarını özgürce belirleyemeyen bir kuruluştan ne bekleyebiliriz?
İnsan hakları, adalet, demokrasi, ifade özgürlüğü konusunda Ak Parti iktidarına yönelik eleştiriler ortadayken, kimse bizi TİHEK’in bağımsız hareket ettiğini, vicdanları tatmin edici kararlara imza attığını, nitelikli raporlar hazırladığını anlatmaya kalkmasın. Zaten görünen köy kılavuz istemez!”
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BELEDİYEYİ SUÇLU BULDU, TİHEK İSE…
TİHEK’i “hayal kırıklığı” olarak nitelendiren CHP’li Mahmut Tanal, vatandaşın suya erişim hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle şikayet ettiği AKP’li belediye hakkında Kamu Denetçiliği Kurumu’nun “su sorununu gidermesi için gerekli olan iş ve işlemleri makul sürede yapması” hususunda tavsiye kararı verirken, TİHEK’in ise kanun ve yönetmelikleri sıralayarak, “ihlal incelemesi niteliğinde tesis edilecek işlem bulunmadığı” yönünde karar aldığını aktararak, şöyle devam etti:
“Aynı konuda Kamu Denetçiliği Kurumu’na ve TİHEK’e ayrı ayrı başvurdum. Kamu Denetçiliği Kurumu, belediyenin görevini yerine getirmediğini tespit edip, vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi yönünde tavsiyede bulunurken, başvuru haricinde resen inceleme yetkisine de sahip olan TİHEK ise ‘başvuru şartlarını taşımayan mezkur başvurunuz’ ifadesiyle meseleyi kapattı!
TİHEK, dilekçemdeki iddianın incelenmesi, sonucun bildirilmesi konusunda belediyeye yazı göndermiş ama ihlalin kaynağı zaten belediye. Kusurunu kabullenmeyen, görevini yapmayan belediyeye güvenilir mi? Kamu Denetçiliği Kurumu ise belediyenin gönderdiği açıklamayı, savunmayı inandırıcı bulmayarak, gerekli araştırmayla vatandaşların suya erişimde sorun yaşadığını tespit etmiş.
Şimdi aynı konuda verilen farklı kararları inceleyince Kamu Denetçiliği Kurumu’nun, yani Ombudsmanlığın görevini ne kadar layıkıyla yerine getirmeye çalıştığını, TİHEK’in ise usulen işlem yaptığını bir kez daha anlıyoruz. Kamu Denetçiliği Kurumu ne kadar başarılıysa, Cumhurbaşkanlığı’nın gölgesinde kalan TİHEK ise tersi olarak başarısız bir mekanizmadır.
TİHEK yeniden yapılandırılıp özerk ve bağımsız hale getirilmelidir. Bu aynı zamanda İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıklayacak olan iktidarın samimiyet testi olacaktır.”