Kılıçdaroğlu: 250 kişinin kanı Erdoğan'ın yakasındadır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu: 250 kişinin kanı Erdoğan'ın yakasındadır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Tekirdağ, Çorlu'da tren kazası yaşadık. Derhal bölgeye genel başkanımız başkanlığında heyet gönderdik. Araştırmalarını yaptılar, bir rapor hazırladılar. Yarın Çorlu'da bu raporu paylaşacağız. Ulaştırma Bakanı hemen bir açıklama yaptı. Menfez ile ray arasındaki açıklık, yağıştan değil, toprağın baskılanmamasından dolayı... Konuyu TBMM'ye getireceğiz, araştırılmasını istiyeceğiz" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Eren Erdem 29 Haziran'da tutuklandı. Eren Erdem niye kaçsın? Suçsuz bir insan kaçar mı? Dokunulmazlığı kalkıyor, duruşması eylül ayında, kaçabilir gerekçesiyle tutukluyorlar. Eren Erdem'in yazdığı kitapların tamamı FETÖ terör örgütünün ne kadar tehlikeli olduğu anlatmaktadır. 9 kitabı var. Gerekçe gizli tanık. Karar gazetesinin sahibi Eren Erdem'e 'Bana Turgay Oğur vasıtasıyla ulaştılar. Vergi borçlarımı kapatacaklar, senin hakkında bazı suçlamalar olacak' diye. Ben yargının içinde bulunduğu perişan hali size sunuyorum.

Hiçbir hakim unutmasın sizi izlemek, takip etmek ve teşhir etmek benim boyunum borcudur. Sanıyorlar ki biz böyle baskı kurdukça, milletvekillerini hapse attıkça, tazminat cezası verince Kılıçdaroğlu geri adım atacak, sizin feriştahınız gelse geri adım atmayacağım. Her ortamda ve her yerde hakkı, hukuku, adaleti savunacağım.

Adalet istiyoruz, hakkı ve hukuku istiyoruz. Cübbeni çıkaracaksın, geleceksin buraya. Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan hakimi Yargıtay'a atadılar. Yargıtay için yüzkarasıdır. Yarın birisi Yargıtay kararını uygulamıyorum derse ne olacak. Hukuksuzluğu hukuk kültürü diye yurtturmaya çalışıyorlar. Adalet yok.

TREN KAZASIYLA İLGİLİ RAPORUMUZU AÇIKLAYACAĞIZ

Tekirdağ, Çorlu'da tren kazası yaşadık. Derhal bölgeye genel başkanımız başkanlığında heyet gönderdik. Araştırmalarını yaptılar, bir rapor hazırladılar. Yarın Çorlu'da bu raporu paylaşacağız. Ulaştırma Bakanı hemen bir açıklama yaptı. Menfez ile ray arasındaki açıklık, yağıştan değil, toprağın baskılanmamasından dolayı... Konuyu TBMM'ye getireceğiz, araştırılmasını istiyeceğiz.

ODTÜ'DEKİ TUTUKLAMALAR

ODTÜ'nün bir geleneği vardır. Mezun olanlar ellerindeki pankartlarla mesajlarını yansıtırlar. ODTÜ'nün özelliği Türkiye'nin en önemli üniversitelerinden birisi olması. Mezun olanlar başarıyla görev yapıyorlar. ODTÜ'de öğrenci olmak bir ayrıcalıktır. ODTÜ'lüler taşıdıkları pankartların hiçbirinde şiddet yoktur, hakaret yoktur. Ama ODTÜ'lü zekası vardır. Ama o zekada değilsen ben sana ne söyleyim. ODTÜ'lüler birbirine 'hocam' der. Çünkü kimse kimseden üstün değildir. Penguen dergisinde 13 yıl önce çıkan karikatürü taşıyorlar. Yargılanmışlar, beraat etmişler. 13 yıl sonra geldiğimiz noktaya bakın. Benim Twitter hesabımdan bu karitakür yayınlanacak, bütün milletvekili arkadaşlarım bu karikatürü yayınlasın.

Turgut Özal döneminde Başbakanlık döneminde Gırgır dergisinde kendisini eleştiren karikatürleri duvarlara asmıştı. Gelen konuklar karikatürleri görünce 'Bu ülkede fikir özgürlükleri var' diyor. Sen eleştiriye tahammül edeceksin. Twitter hesabına koydum, buyur ne yapacaksın?

15 TEMMUZ'UN YILDÖNÜMÜ

İki 15 Temmuz var. Biri halkın, biri sarayın 15 Temmuz'u. Halk, parlamento direnme hakkını kullanıyor. Bu parlamentoda bomba ve kurşun altında milletvekilleri görevlerini yaptılar. Bu 15 Temmuz halkın 15 Temmuz'udur. Bu 15 Temmuz direnme hakkını kullanan halkın hakkıdır. Bizim destan dediğimiz budur.

Bir de sarayın 15 Temmuz'u var. Halkın direnme hakkı sonucu elde ettiği hakkı kullanan bir saray var. 5 gün sonra OHAL ilan ederek başlamıştır. Bir sivil darbe yaparak gerçekleştirmiştir. Hiç kimse unutmasın iki ayrı 15 Temmuz var.

Niye kontrollü darbe dedik? Darbenin olunacağı biliniyordu. Erdoğan dahil aksini söyleyen yok. İki darbe önlenmedi. Önlenebilirdi. Sonuçlarından yararlanıldı. Adil Öksüz adının televizyonlarda ve pek çok yerde dile getirdim. Kim bu Adil Öksüz? 15 Temmuz akşamı Adil Öksüz gözaltına alınmış. FETÖ'nün imamı olduğu 2008'den beri biliniyor. Defalarca ABD'ye gidip geliyor. Bir üniversite hocası. Eğer MİT, 'Adil Öksüz'ü bilmiyordum, o gece öğrendim' diyorsa o teşkilatı hemen kapatmak lazım. Ama onlar Adil Öksüz'ün kim olduğunu benden daha iyi biliyorlar. Herkes ters kelepçeli, Adil Öksüz neredeyse baştacı ediliyor. Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca, Adil Öksüz'le görüşüyor. Bunlar karanlık noktalar. İki cep telefonu ve GPS cihazı verilir, Adil Öksüz serbest bırakılır. O GPS cihazın kiminse Adil Öksüz bulunur.

"AKAR VE FİDAN'IN GELMESİNİ ENGELLEDİN?"

Bütün bu gerçeklerin ortaya çıkmasını istedik. TBMM'de araştırma komisyonu kurulsun dedik. 250 kişinin kanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakasındadır. Ben o şehitlerin ve gazilerin hakkını savunuyorum. Parlamentoda komisyon kuruldu. Darbe komisyonuna gelmesi gereken 2 önemli kişi var. MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı gelip bilgi verecek. Erdoğan 'Sakın gitmeyin' diye talimat veriyor. O kontrollü darbenin ayrıntılarını ortaya çıkarmak için mücadele ettik, engelleyen de Erdoğan'dır. Neden Hulusi Akar ve Hakan Fidan'ın bilgi vermesini engelledin? Sonra savcıyı görevden aldılar... Darbeci diyorsan bir numaralı darbeci sensin.

Darbeden 3 ay önce Abdullah kod isimli birisi darbe yapacakların tamamının isimlerini savcıya veriyor. Aslında bekliyorlar darbe yapılsın diye. Son derece bilinçli bir hareket. Darbe günü O.K. isimli birisi, MİT'e gidiyor, darbe yapılacağını söylüyor. Akşam darbe yapılacak niye önlem almadılar? Savcı soruyor O.K.'ya; 'Sen MİT'te darbe yapılacak ifadesini kullandın mı' diyor, 'Evet' diyor. Darbenin gizli isimleri takip ediliyor. Nerede toplandıklarını biliyorsun. Niye o tutanaklar açıklanmıyor?

Halkın 15 Temmuz'u ile sarayın 15 Temmuz'u arasında büyük farklar var. Her yerde bunları anlatacağız. İsim, yer, zaman vererek bütün bunların anlatılması lazım.

Erdoğan da darbe olacağını biliyor, Marmaris'te saklanıyor. AK Parti'nin Ar-Ge'si var. Ders veriyorlar. Siyasetleriyle birebir örtüşüyor. 10 bin kamu görevlisi, 5 bin üniversite hocası kapının önüne konuldu. 'İşkence yapacağız' diye götürüp dilekçe verdiler. Gazeteciler, yazarlar, çizerler hapse atıldı, bazıları hala hapiste. FETÖ ile mücadele iktidara muhalif olan kim varsa onlarla mücadele oldu. AYM eski kararlarının bile arkasında duramadı.

FETÖ'nün baklavacısını, emeklisini buldular. FETÖ'nün bir numaralı siyasi ayağı sarayda oturuyor. Darbe süreci devam ediyor. Şimdi parlamentoya bir yasa getiriyorlar. Ama dünyada galip gelen zalim yoktur. Her darbe kendi hukukunu yaratır.

Etiketler
Kemal Kılıçdaroğlu