Davutoğlu'ndan AKP'ye: Başınız neden onursuzca eğiliyor?

"Dünyaya başkaldırdığını söyleyen başınız neden Çin'in önünde onursuzca eğiliyor? Nedir sizi Çin'e mahkum eden? Neden" sorularını yönelten Davutoğlu, partisinin Pendik 1'inci Olağan İlçe Kongresi'nde yaptığı açıklamada, AKP-MHP ittifakına tepki gösterdi.

Davutoğlu, "Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli şu anda Çin konusunda Türkiye'de Maocu zihniyetin temsilcisi olan marjinal bir partiye teslim olmuş durumdadırlar, konuşamazlar. Ama biz konuşuruz, bizi de susturamazlar" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu'nun açıklamalarının satır başları şöyle:

"Bu ülke kadına şiddet manzaralarını hak etmiyor. Hepimizin ayağa kalkması lazım. Sadece mesaj yayımlamakla değil, omuz omuza vererek kadınlarımızın izzetini, onurunu, haysiyetini korumamız lazım.

Kadınlarımıza yönelik şiddetin tahammül görmesine izin vermeyin. Şu ya da bu gerekçeyle kadınlarımıza saldıran vahşilerin kısa sürede gözaltından çıkmalarına ya da ceza almadan tekrar sokağa çıkmalarına izin vermeyin.

Biz iktidara geldiğimizde kadına karşı şiddet en ağır şekilde cezalandırılacak ve asla hiçbir şekilde indirime tabi olmayacaktır.

Buradan iktidar sahiplerine sesleniyorum, yandaş bazı iş adamlarınızın ve onların akrabalarının etrafında beşer, onar koruma varken kadınlarımızın korumasız bırakılmasına asla rızamız yoktur ve bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz.

Bu sene Gelecek Partisi olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tecavüz, kısırlaştırma ve zulüm altında olan, toplama kamplarında her türlü insanlık ve kadın onuru çiğnenen Doğu Türkistanlı kadınlarımıza adadık biz.

Kaşgar'da, Urumçi'de bütün o güzel diyarlarda ata yurtlarında erkekler toplama kamplarına alındıktan sonra kadınların yalnız kaldığı evlere Çinli erkekler yerleştiriliyor ve her eve domuz eti yenmesi şartı koşuluyor. Tecavüzler BM tarafından tescil ediliyor.

BM Doğu Türkistan'da fiili soykırım uygulandığını ilan etti. 39 ülke imza attı, Kanada Parlamentosu, Hollanda Parlamentosu, Japonya Başbakanı, Finlandiya Başbakanı, Yeni Zelanda Başbakanı ses verdiler ve Doğu Türkistan'daki zulmü durdurun dediler.

Peki sesi çıkmayan var mı? Utanmadan oturdukları makamda dilleri lal olmuş olanlar var mı? Var, maalesef onlar da Ankara'da oturuyor. Dünyanın her yerinden ses veriyorlar da, Ankara'dan ses yok. Hani dünya 5'ten büyüktü Sayın Erdoğan? Bu 5'in içinde Çin yok mu?

Dünyaya başkaldırdığını söyleyen başınız neden Çin'in önünde onursuzca eğiliyor? Nedir sizi Çin'e mahkum eden? Neden?

Hani milliyetçilik taslayan Sayın Bahçeli, Türkçe'nin mekanında, Kaşgar'da, Kaşgarlı Mahmud'un, Yusuf Has Hacib'in diyarında kadınlarımızın onuru çiğneniyor, sen neredesin Allah aşkına? Ankara nerede?

Ankara'dakiler susabilir, Gelecek Partisi'nin bütün teşkilatlarına talimatları verdik bütün illerde, ilçelerde bu hafta Doğu Türkistanlı kadınlarımız için ayağa kalkılacak, imzalar toplanacak, o onurlu kadınlar kendi ana yurtlarında başı dik dolaşacaklar.

Ses vermemekle de kalmıyorlar, daha vahimi Çin Büyükelçiliği önünde toplanan ya da şehirlerde meydanlarda toplanan Doğu Türkistanlı kadınlar yerlerde sürüklenerek protestoları engelleniyor. Kime yaranıyor bunlar?

Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli şu anda Çin konusunda Türkiye'de Maocu zihniyetin temsilcisi olan marjinal bir partiye teslim olmuş durumdadırlar, konuşamazlar. Ama biz konuşuruz, bizi de susturamazlar.

Emniyet Teşkilatı "KADES" uygulamasını duyurdu. Şiddete uğrayan kadınlar 6 dilde muhatap bulabilecekler ama Kürtçe konuşursa muhatap bulamayacaklar. Bu ne biçim bir anlayıştır Allah aşkına?"