Kılıçdaroğlu'ndan rant kurbanlığına İstanbul örneği
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, kentsel dönüşüm konusunda öncelikle "Yaşadığımız kentten memnun muyuz?" sorusunun yanıtlanması gerektiğini söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında Karşıyaka’da başlattığı, Örnekköy’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla gerçekleştirilen tören atma töreninin ardından Karşıyaka Deniz Baykal Kültür Merkezi’nde “Yaşanabilir Kentsel Dönüşüm Çalıştayı” düzenlendi.
Çalıştaya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, , İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve ilçe belediye başkanları katıldı.
RANT KURBANLIĞINA İSTANBUL ÖRNEĞİ
Çalıştayda konuşan Kılıçdaroğlu, kentsel dönüşümde planlamanın rantı getireceğini ancak bu rantın bir grup azınlığa değil alanda yaşayan vatandaşlara pay edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Kentsel dönüşümdeki aksaklıklara İstanbul örneği üzerinden değinen Kılıçdaroğlu şunları söyledi; “Aslında hepimizi bir kenti şu veya bu şekilde yaşıyoruz. Birinci soru, yaşadığımız kentten memnun muyuz? Memnun değilsek neden? Kentlerimiz beton ormanlara dönüştü ve bu bizi üzüyor. Deprem kuşağı var ama binalar depreme dayanıklı değil. Kentsel dönüşüm nasıl bir dönüşüm? Beton ormana dönük bir dönüşüm mü? Arkadaşlarımız ‘Yaşanabilir bir kentsel dönüşüm markasını yaratalım’ dediler. Biz bunu yapalım dediler.
Her kent, kendi rantını yaratır Rantsız bir kent olmaz. Rantı yaratan temel unsur da planlamadır Planlama, bir kentte rantı ortaya çıkarır. Peki biz rantı kimin için kullanacağız? Bir avuç kişi için mi yoksa orada yaşayanlar için mi? Biz rantın kentte yaşayanlar için kullanılmasını istiyoruz.
Kuşkusuz kentte sadece bizler yaşamıyoruz. Bizim dışımızda canlılar da var. Onların da orada olma hakkı var. Bu en çok İzmir’e yaşanıyor. Yani kentsel dönüşüm yapılırken doğa ile barışık kentler olması da çok önemli. Ayrıca kentlerin engelliler için de yaşanabilir olması lazım.
Sayın Başkan konuşurken 3 temle ilkeden bahsetti. Uzlaşma. Daha sonra bu insanların kentin dışına sürmemek gerekiyor İstanbul’da bunu çok örneklerini gördük. İnsanlar kentin varoşlarına sürdüler ve o alanlara bir avuç kişi getirildi. İkinci ilke de yerinde dönüşüm. Bu ilkeler önemli. Tabii kent sakinlerine bu imkanlar sağlanırken şöyle bir sorunla karşılaştık. Özellikle İstanbul’da Kentsel dönüşüm yapıyorsunuz, şikâyet var.
Müteahhitle vatandaşı karşı karşıya getiriyorsunuz. Müteahhit işini yapmadığında vatandaşın hakkını koruyacağı bir yer yok. Bu konuda da belediyemiz çok güzel bir karar aldı. Vatandaş sadece belediye ile muhatap oluyor ve hakkının elinden alınması gibi bir risk olmuyor.
İzmir’i yaşanabilir bir kente dönüştürebilmek için attığınız adımlar çok önemlidir. Bir İzmir milletvekili olarak bütün belediye başkanlarımıza teşekkür ederim. Bütün engellemelere rağmen belediye başkanlarımız tarih yazıyorlar ve gelecek kuşaklar bunu görecekler.”
TUNÇ SOYER: HALKI RANTA KURBAN ETMİYORUZ
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Başkan Soyer, kentsel dönüşümde 3 temel prensibe vurgu yaptı. Kentsel dönüşümden elde edilecek değer artışı ve rantın vatandaş için kullanılacağına dikkat çeken Başkan Soyer, şunları söyledi; “İzmir’de dönüşümü gerçekleştirmek üzere 3 ilke koyduk.
Birincisi uzlaşma esası, ikincisi dönüşümün yerinde ve adil gerçekleştirilmesi, insanları birbirinden koparmadan, yaşamanın içinde olması. Üçüncü ilkemiz de bu sürecin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin güvencesi altında düzenlenmesi. İzmir’de yenileme ihtiyacı olan alanlarda yüzde 100 uzlaşıyı amaçlıyoruz. Tüm dönüşüm alanlarında yüzde 100 uzlaşıyı esas alıyoruz.
Bu doğrultuda vatandaşlarımıza ilk elden bilgi vermek ve projelerin bölge sakinleri tarafından sahiplenilmesi için dönüşüm alanlarımızda iletişim merkezleri açıyoruz. Böylece vatandaşlarımız planlama ve tasarım süreçlerine dahil olmalarını sağlıyoruz. İkinci prensibimiz yerinde dönüşümü sağlamak. Biz riskli alanlardan başlayarak dönüştürülmesi gerek almaların sadece depreme dayanıklı olmasıyla yetinmiyoruz Bir yandan dirençli yapılar inşa ederken bir yandan da orada alışılagelmiş yaşam bibimin bozulmadan korunmasını esas alıyoruz Yani hem yaşam kalitesini artırırken hem de mevcut kültüre ilişkilerini devam ettirmesini sağlıyoruz.
Üçüncü prensibimiz dönüşümün İBB’nin güvencesi altında olması. Kentsel dönüşüm kapsamındaki tüm çalışmalar belediyemizin kontrolü ve güvencesi altında gerçekleşiyor. Dönüşüm almalarındaki tahliye sürecinde hane başına kira desteği veriyoruz ya da toplu konutlarda geçici iskan imkanı sağlıyoruz. Teslim edeceğiz konutlar için kura çekimini vatandaşların lehine yapıyoruz. yani kuranın ardından kalanları müteahhit hakkı olarak devrediyoruz.
Türkiye’de örneği olmayan bu yaklaşım sayesinde halk ve müteahhit karşı karşıya gelmiyor. Bu alanlarda oluşan değer artışını hak sahiplerine ve bölge halkına paylaştırıyoruz. Yani rant ve değer artışı belirli toplumsal kesimlere değil bu alanda yaşayan kesimlere veriliyor. Yani İzmir’de dönüşümüm güvenilir, adil, sağlam, güvenilir ve şeffaf yürütüyoruz ve halkı ranta kurban etmiyoruz.
20 Ekimde gördük ki İzmir’in yapı stokunun yenilenmesi gerekiyor. Bu birçok büyükşehir için gerekli Yani dönüşüm sadece kaçak yapıların olduğu alanlarda yapılması kanaatini de değiştirmemiz gerekiyor. Depremde ağır ve orta hasarlı kabul edilen yapılar ve 1998 sonrasında ruhsatlandırılıp riskli olan yapılar için kolaylık sağlayan yapılar için imar düzenlemesini İzmir Büyükşehir Meclisinde geçirdik. Bu sayede depremde evleri hasar gören vatandaşlar evlerinin yeniden inşasında hak kaybı yaşamayacaklar.
İzmir’in tüm yapı stoku envanterimizi çıkarmak için İnşaat Mühendisleri Odamız ile protokol imzaladık ve bunun için 2021 bütçemizden 200 milyon liralık kaynak ayırdık. Amacımız İzmir’deki tüm binaları için depreme dayanıklılık, zemin ve bina niteliğini gösteren bir yapı kabilesi oluşturmak.
Özetle İzmir’in 6 farklı bölgesinde dönüşüm için tıkıt tıkır çalışmaya devam ediyoruz Önceliğimiz bu kentteki vatandaşların yaşam hakkını korumak. Afetlere dayanıklı ve doğaya saygılı bir kent yaratmak. Bu çalıştayın bu amacımıza büyük katkı sunacağına inanıyorum.”,
YAŞANABİLİR KENTSEL DÖNÜŞÜM MASASI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ise Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla "Yaşanabilir Kentsel Dönüşüm Masası" oluşturulduğunu dile getirdi. Yürüttükleri çalışmalarda teorinin yanında uygulamaya dönük somut faaliyetlerde bulunduklarını belirten Akın, "Konunun uzmanı akademisyenlerin, meslek odalarının görüşlerini almakla birlikte doğrudan uygulayıcıların yaşadığı sorunları da eğilmekte, iktidarımızda kentsel dönüşümün yaşanabilir olması için alternatif politikalar hazırlamaktayız." dedi.
Dünyadaki başarılı kentsel dönüşüm örneklerini ele alıp mevzuatın aksayan yönlerini değerlendirdiklerine işaret eden Akın, çalıştayda uygulayıcıların, meslek odalarının görüşlerini alarak sonuç bildirgesi açıklayacaklarını ifade etti.
CHP olarak kentsel dönüşümü afet riskine karşı ciddi bir hazırlık niteliğinde olarak gördüklerine vurgu yapan Akın, yerinde ve toplum yararına dönüşüm konusunun olmaz olmaz ilkelerinden olduğunu belirtti. İktidarın kentsel dönüşüm uygulamalarını eleştiren Akın, "Bizim modelimiz yaşanabilir kentsel dönüşüm olarak anılacak." diye konuştu.