CHP'li Aykut Erdoğdu: Bu yıl bir erken seçim ihtimali görmüyorum
CHP İstanbul milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Aykut Erdoğdu, erken seçim tartışmalarına dair konuştu.
CHP İstanbul milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Aykut Erdoğdu, erken seçim tartışmalarıyla ilgili, “Bu yıl bir erken seçim ihtimali görmüyorum ama erken bir kaos ihtimali öngörüyorum. Bu taşınabilir bir durum değil ” dedi.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu değerlendiren Erdoğdu, hem ekonomik kriz hem de pandemi nedeniyle insanların çok ağır depresyon geçirdiğini ve bunun daha fazla taşınamayacağını gördüğünü bildirerek, insanların az da olsa birikimlerini tükettiğini, ailevi dayanışmalarla ayakta durmaya çalıştığını bildirdi.
Ülkenin bu duruma daha fazla dayanmasının mümkün olmadığını anlatan Erdoğdu şunları söyledi:
“Bizim milli servetimiz çok az. Türkiye’nin milli serveti, milli gelirinin en fazla iki katı. O yüzden olacaklardan ürküyorum. Eskinin dış borçla, ithalatla ve varlık satışıyla yaşanan balayı günleri bitti. Bunun bedeli çok ağır olacak. Orta kesim yoksullaşacak.
Yoksulların bir kısmı açlık sınırının altına düşecek. Üst orta gelir dediğimiz beyaz yakalılarda bile durum çok kötü. Sosyal yardıma muhtaç avukat, doktor, mühendisler var. İktisat, işletme mezunu çocuklar en niteliksiz işlerde çalışmaya başladılar. Bunları dert etmiyorlar, başları sıkıştığı an yoğun bir milliyetçilikle, yoğun bir İslamcılık söylemiyle ortaya çıkacakları bir konu bulup gerçekleri gizlemeye çalışıyorlar.
Şimdi HDP’yi kriminalize edip CHP’yi de bu partiyle iş çevirmekle suçlayıp İyi Parti üzerine oynuyorlar. Her söylemleri, yazdıkları her senaryo, bu ittifakı parçalamak üzerine kurulu. Bütün bunlara baktığımızda ben önümüzdeki yılın haziran ayından itibaren ülke siyasetinin de çok karışacağını görüyorum. Bu durum hazinede yetişmiş bir bürokrat olarak beni ürkütüyor.”
ÜLKE 70 CENTE MUHTAÇ DURUMDA
Mevcut işsizliğin pandemi nedeniyle daha da ağırlaştığını bunun da talebi düşürdüğünü ifade eden Erdoğdu, bu durumun da durgunluğa yol açacağını söyledi. Erdoğdu şöyle devam etti:
“Durgunlukta normalde enflasyonun düşmesini beklersiniz, ama düşmeyecek. Çünkü ekonomi ithalata bağımlı. Yani attığımız her 10 adımdan 3’ü ithalata bağlı. Döviz kuru bu kadar yükseliyorsa günün sonunda kredi faizleri maliyetleri çok yükselecek ve maliyet enflasyonu ile karşı karşıya kalacağız. Enflasyon bu şekilde yapışkan bir şekilde kaldıkça faizler yüksek seyretmeye devam edecek. Bunun tek çözümü var, yurt dışından uzun vadeli kaynak girmesi. Ama bu ihtimal de yok, çünkü Türkiye’ye hiç kimse güvenmiyor. Türkiye şu anda 70 cente muhtaç durumda. Üstelik döviz bulamadığınız taktirde bu sosyal patlamayı TL basarak engellemeye çalışırsanız da enflasyon iyice fırlayacak. Bu sefer sarmalın başına dönülecek.”
HALKIMIZ HAZIRLIKLI OLMALI
Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanının ekonomik kriz nedeniyle erken seçim yapamayacağını düşündüğünü ifade eden Erdoğdu, “Bu yıl bir erken seçim ihtimali görmüyorum ama erken bir kaos ihtimali öngörüyorum. Bu taşınabilir bir durum değil. Bu yoksulluk daha fazla sürdürülemez, ülke bir kaosa doğru hızla gidiyor. Onun için ben halkımızın hazırlıklı olmasını tavsiye ediyorum. Hazırlıklı olmamız gereken şey, kararlı, yurtsever, demokrat duruşumuz olmalıdır. Ve demokrasi dışında hiçbir yola hiç kimse tavassut etmesin. Bizim felaketimiz bu olur” dedi.
ŞARK HİZMETİ KAFASI BİTMELİ
Türkiye’nin bu bedbaht halinden kurtulmasının yolunun öncelikle demokrasi ve adalet olduğunun altını çizen Erdoğdu, geçtiğimiz aylarda atanan Hazine ve Maliye Bakanı’nın bunu gördüğü için bir kredibilite yaratabilmek amacıyla gittiği her yere Adalet Bakanı’nı da götürdüğüne dikkat çekti. “Türkiye’nin demokrasi ve adalet sorununu çözmeden hiçbir şey yapamazsınız” diyen Erdoğdu açıklamasını şöyle tamamladı:
“İlk yapmamız gereken, etnik köken nedeniyle, mezhepler nedeniyle bölünmüşlükten kurtulmamız gerekiyor. Güvenliği demokrasi ile sağlamalıyız. Bu ülkeyi rahatlatır. Ülkenin en ağır sorunu adalet sorunu. İkinci olarak dış politika da gerçekçi ve barışçı politikalar izlemeliyiz. Büyük konuşulup hamasi nutuklar atılan çağlarda değiliz. Anadolu’yu çölleştirdiler. Ne kültür ne üretim kaldı. Ülkenin her tarafını kalkındırmamız gerekiyor. Bölgesel kalkınmışlık farkı kaldırılmalı. Örneğin İstanbul sanayi şehri değil, bir hizmetler şehri olmalı.
CHP iktidarında sanayiyi Anadolu’ya yayacağız. Bunun için ulaşım ve iletişim maliyetlerini düşüreceğiz. Bütün illeri yük taşıyacak demiryollarıyla birbirine bağlayacak, bunları da limanlara bağlayacağız. Her şeyden önce oranın üniversitesini, oranın kültürünü kalkındırarak nitelikli elemanların severek oralara gitmesini sağlayacağız. Artık şark hizmeti kafasının bitmesi gerekiyor. Kısacası ülkeye bir kurucu bakış açısı gerekiyor, bunu gerçekleştireceğiz. Böyle yaparak bir sonraki nesle doğru dürüst bir ülke bırakabiliriz.”