CHP'li Veli Ağbaba: Bir darbe dönemi yaşıyoruz

CHP Esnaf Masası, Doğu ve Güneydoğu Anadolu gezisine Mardin'de devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba milletvekilleriyle beraber yaptığı açıklamada doğu illerindeki işsizlik ve yoksulluğa dikkat çekti. Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve HDP'ye açılan kapatma davasına da tepki gösteren Ağbaba, "Türkiye’de hukuk askıya alınmış, milli irade tecavüze uğramıştır." dedi.

Ağbaba'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

ESKİDEN YARDIM DAĞITAN ESNAF ŞİMDİ YARDIMA MUHTAÇ HALE GELDİ

Gündemimiz işsizlik, yoksulluk, esnaf… Türkiye’de bize gösterilenle yaşanan farklı. Gezimize Van’dan başladık. Bazen ilçelere gittik, bazen köylere gittik. İşsizlerle, esnafımızla konuştuk. Yaşadığımız şeylerle bize gösterilen şeyler zıt. Televizyonlarda büyüyen bir Türkiye gösteriliyor ama bu bölgede kişi başına düşen milli gelirin bin dolar düştüğünü gördük. Esnaf bitme noktasında. Eskiden bu bölgedeki esnaf yardım dağıtırken şimdi esnaf yardıma muhtaç hale geldi. Bölgede Türkiye ortalamasının üzerinde bir işsizlikle karşı karşıyayız. Özellikle gençlerde yüzde 50’yi aşan bir işsizlik var.

TARİHİMİZDEKİ UTANÇ SAYFALARINDAN BİRİ

Türkiye’nin gündemi işsizlik yoksulluk, biz ise dünden beri bir milletvekilinin vekilliğinin düşürülmesini tartışıyoruz. 17 Mart tarihini Türkiye unutmaz. Nasıl ki Enis Berberoğlu’nun tutuklanması Türk siyasi tarihinde yer alacaksa Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi de tarihimizde yer alacak ve utanç sayfalarından biri olacak.

Yine ne tesadüf ki dün akşam HDP’ye kapatılma davası açıldı. Bu davanın açılması siyasidir. Küçük ortak talimatı vermiş, büyük ortak ise harekete geçmiş ve uygulamıştır. Yargı siyasetin emrindedir."

"MİLLİ İRADENİN IRZINA GEÇİLDİ!"

Ağbaba, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a yönelik yapılan uygulamalar için, "Bir darbe dönemi yaşıyoruz. Darbeler seçilmiş insanlara görev yaptırmamak için yapılır. Türkiye’de hukuk askıya alınmış, milli irade tecavüze uğramıştır. Hem HDP’li vekilin milletvekilliğinin düşürülmesi hem de birkaç günden beri CHP’li belediyelere karşı yapılan uygulamalar nedeniyle bunu söylüyorum. Diyor ki 'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu sen İstanbul Belediyesi’nin sadece Fatih’te bulunan binasını yönetebilirsin. İştiraklerini, şirketlerini yönetemezsin.' 16 milyon İstanbul’lu İmamoğlu’na oy verirken bütün şirketleri yönetmesi için verdi. Bu, milli iradenin ırzına geçilmesidir." dedi.

Ağbaba sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbul ve Ankara belediye başkanlarımızın yetkileri neden ellerinden alınmak isteniyor? Çünkü arpalıkları, paraları ellerinden alındı. Bunların dini, imanı her şeyi paradır. Rüşvetleri kesilince 'Mansur Yavaş, sen yönetemiyorsun' demeye başladılar. Yakında şirket yönetimlerine Melih Gökçek atanırsa şaşırmayın. Bu kadar ahlaksız bir siyasetle karşı karşıyayız."

EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR TAZMİNAT DAVASI

İktidarın; fezlekelerle, tazminat davalarıyla muhalafeti yıldırmaya çalıştığını belirten Ağbaba, "Bizleri fezlekelerle, tazminat davalarıyla susturmaya çalışıyorlar. Herhalde şimdiye kadar bir siyasi parti liderine verilen en çok fezlekeyi Kemal Kılıçdaroğlu aldı. Ya da bir siyasi partisi liderine dünyada eşi benzeri görülmemiş bir tazminat davası açıldı." dedi.

"ORTADA BİR SUÇ VARSA ORTAĞI AKP'DİR"

Ağbaba şöyle devam etti:

"Herkes gerçekleri görecek. Umutsuzluğa gerek yok. Bu operasyonların nedeni anket sonuçlarıdır. Erdoğan görüyor ki hiçbir şartta seçimleri kazanmıyor. Bu nedenle milletvekilliği düşürüyor, siyasi operasyonlar yapıyor. Bir siyasi partiye oy verenlerin tamamını terörist ilan ediyor. HDP’ye Kobane olaylarından dolayı dava açılıyor. O dönemde barış süreci masasının bir tarafında AK Parti vardı bir tarafında HDP vardı. Bir tarafında bakanlar vardı; Mahir Ünal vardı, Efkan Ala vardı, Yalçın Akdoğan vardı, Beşir Atalay vardı. Bu yanlışsa AKP’ye de bir şey yapın. Emri veren kimdi? Recep Tayyip Erdoğan’dı. Ortada bir suç varsa bu suçun ortağı AKP’dir.

"Umutsuzluğa yer yok. Diktatörlüğün karşısında kim varsa onlarla beraber bu seçimleri kazanacağız. Genel Başkanımızın selamlarını hepinize basın aracılığıyla bildiriyoruz."