Şentop'tan yeni Montrö açıklaması: Herhangi bir sözleşme ismi zikretmedim
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Hak ve hukukumuzu antlaşmalar korumaz; antlaşmaları hak ve hukukumuzu koruma kudretimiz ve kararlığımız var eder" açıklamasında bulundu.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Montrö Sözleşmesi'yle ilgili yeni bir açıklamada daha bulundu.
Şentop'un açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Ben herhangi bir anlaşma, sözleşme ismi zikretmedim. Soruyu soran gazeteci arkadaşımızın iyi niyetle o anda aklına gelen bazı anlaşmaların isimlerini zikrederek, ben yine herhangi bir anlaşma isimleri söylemeden iç hukuktaki düzenlemelerden bahsettim. Bir süre sonra bazı çevrelerin başta Montrö olmak üzere bana yönelik isnatlar olduğunu gördüm. Gizli saklı beyanat değil. TV'de canlı yayınlanan bir program. Ortalama zeka seviyesini düşünerek konuşuyoruz. Bunun altında olanlar için benim yapabileceğim bir şey yok. Montrö, Lozan gibi anlaşmaların özel durumu vardır. Ben boşanma ile ilgili hukuki prosedür anlatsam insanları boşanmaya teşvik mi etmiş olurum. bu kadar saçmalığı anlamakta zorlanıyorum.
Başta Montrö olmak üzere Türkiye'nin taraf olduğu, İstiklal Harbi neticesinde kazandığımız mevzilerle ilgili tartışma yoktur. Aklımızdan geçmez. Türkiye'de siyaset yapan bazı kişilerin sözü ya da kişiyi eleştirirken ne dediğine bakmak lazım. Birkaç kötü niyetli insanın yaptığı çarpıtma üzerinden sanki bu sözü söylemişim gibi ifade edilmesinden üzüntü duyuyorum. Türkiye'nin sınırlarını, güvenliğini koruyan anlaşmalar değil, ordumuzun gücü, milletimizin istiklal sevdasıdır. 10 gün önce Cumhuriyet'in manşeti var 10 Temmuz 1936 tarihli. Bedbin (karamsar) hava hakim diyor. O gün Cumhuriyet Gazetesi'nde Yunus Nadi imzasıyla yayınlanan başyazı var. Bunu bizzat Atatürk'ün kaleme aldığı söylenir bazı hatıratlarda. Biz dilediğimize dilediğimiz gibi geçme hakkı tanırız, buna muktediriz diyor. Türkiye'nin özgüvenine bakınız.
'PLANLI BİR PROVOKASYON'
Atatürk büstlerine saldırılarla ilgili de konuşan Şentop, olayla ilgili incelemenin sürdüğünü belirtti ve saldırıları 'planlı bir provokasyon' olarak nitelendirdi.