Ankara'da kazan kaynıyor: AKP'de Erdoğan sonrası için kavga başladı!
Son günlerde AKP içinde yaşanan hareketlilik Ankara kulislerinde sıkça dile getirilmeye başlandı. Sedat Peker'in yayımladığı video ise kulisleri kaynatan bir diğer konu oldu. Peki AKP'de Erdoğan'ı zora sokan durumla ilgili neler yapıldı?
Son günlerde AKP içinde yaşanan hareketlilik Ankara kulislerinde sıkça dile getirilmeye başlandı. Sedat Peker'in yayımladığı video ise kulisleri kaynatan bir diğer konu oldu. Peki AKP'de Erdoğan'ı zora sokan durumla ilgili neler yapıldı?
Günboyu'nun Ankara kulislerine dayandırdığı haberi şöyle:
Başkent'te aylardır kabinede değişiklik yapılacağına dair bir beklenti var ama müthiş bir çatışma yaşanıyor siyasette.
Eski Hazine Bakanı Berat Albayrak'la İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Tayyip Erdoğan sonrasına ilişkin liderlik kavgasını da artık artık bilmeyen yok.
Ve son dönemin bütün kavgaları bu ikilinin mücadelesinin bir sonucu olarak yaşanırken her patlak veren siyasi skandalın ardında ikisinden birinin olduğu da sır değil...
Bugün sizlere Ankara'nın derin kulislerinden bilgiler verip önümüzdeki günlerde yaşanacaklara biraz ışık tutacağım.
Süleyman Soylu, bilindiği gibi Tayyip Erdoğan'a DP Genel Başkanlığı döneminde demedik laf bırakmamıştı ama gün geldi Soylu AKP'ye katıldı, Çalışma Bakanı oldu sonrasında da İçişleri Bakanlığı gibi önemli bir göreve geliverdi.
Herkes şaşırmıştı lakin Ankara'nın derin ilişkilerini bilenler hiç şaşırmadı. Zira İçişleri kadrolarında Fetöcüler'in temizlenmesi ve kadroların doldurulmasında derin siyasilerden Mehmet Ağar'ın etkisi konuşuluyordu.
Tayyip Erdoğan, Mehmet Ağar'la yakınlaşmış, oğlunu da Elazığ'dan milletvekili yapmıştı.
Oysa aynı Ağar, 2007'de Demokrat Parti ile ANAP'ın birleşmesini dinamitlemiş, o günlerde Ankara kulislerinde bu dinamitleme işinin o günün 'CEMAATİ'nin organizasyonu olduğu anlatılmıştı.
Ve aynı Süleyman Soylu, DP Genel Başkanlığı'ndan ayrıldıktan sonra 'CEMAATE HİZMET ETTİĞİ' gerekçesiyle Genel Başkanlığı'nı yaptığı partiden ihraç edilmişti.
Gelelim yakın zamana.
Tam kabine değişecek derken bir baktık ki, Andımız tartışması yeniden alevlendi, Soylu'nun memleketi Trabzon'un Emniyet Müdürü yakalanan silahları basına gösterirken mermilerden ANDIMIZ yazdırıp basına servis etti.
Mesajın asıl sahibi Süleyman Soylu'ydu.
Hükümetin bir politikasına rağmen bir polis müdürü hükümet politikasına aykırı eylem yapamazdı.
Berat Albayrak belki kayıptı ama Pelikancı ekip çalışıyordu.
Kokain çeken AKP'deki danışmanın ve 2 milyar dolarlık kripto parayı tokatlayıp yurt dışına kaçan 'bitcoinci yakışıklı'nın Süleyman Soylu'nun fotoğrafları sosyal medya aracılığıyla servis ediliverdi kamuoyuna.
Karşı hamleler gecikmiyordu elbet kabine değişikliği beklentisi varken.
Bir baktık Ruhsar Pekcan skandalı patladı Ankara'da.
Tayyip Erdoğan hiç vakit kaybetmeden Pekcan'ı görevden aldı ki, mevzi mücadelesinde fazla zarar görülmesindi.
Derken Sedat Peker'in evine yapılan baskın ve ardından Sedat Peker'in videolarla karşı hamlesi geldi gündeme.
Yakın zamana kadar 'Tayyip Abisi' adına milleti 'kan dökmekle' tehdit eden Sedat Peker'e yönelik bir operasyon başlamıştı.
Peker'in 'abileriyle' arasının niye bozulduğu merak edilirken Sedat Peker'in Mehmet Ağar'ı hedef alan videoları geldi gündeme.
Ankara siyaseti domino taşı gibidir.
Taşlar yıkılır ama en baştan taşları kimin yıktığı görülmez, bilinmez.
Peker son videolarla Mehmet Ağar'a yönelik ithamlarda bulunurken aslında 'kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla' nokta atışı yapıyor..
Peker, Ağar'a üstü kapalı olarak diyor ki, "Pelikancı ekip ve dolayısıyla sahiplerine karşı beni korumazsanız ben de konuşmaya devam ederim. Ben konuştukça sadece sen zarar görmezsin, senin AKP içindeki elin Süleyman Soylu da zarar görür, benden uyarması!"
Sonuç itibariyle bu durumda en zor durumda kalan isim de doğal olarak Tayyip Erdoğan.
Bir yanında damadı, bir yanında devletin derin ilişkilerine sahip Mehmet Ağar ve Ağar'a yakınlığıyla bilinen Soylu.
Ama eminiz ki önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak yeni dosyalar bugüne kadar ortaya çıkanlardan daha çok gürültülü çıkartacak.
Bu nedenle başta Melih Gökçek olmak üzere bakanlık koltuğu hayali kuranlar daha uzun bir müddet hayal kurmaya devam edecek gibi görünüyor.