Devlet Bahçeli'den Sedat Peker'in videolarıyla ilgili ilk açıklama: Asıl mafya, asıl kanun kaçağı...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 100 maddelik yeni anayasa önerisi için, "Değerli ve saygın anayasa çalışmamızın bütününe nüfuz etmeden karalamak, kötü göstermek art niyetliliktir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, erken seçim tartışmalarına ilişkin “Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır” dedi.
Anayasa taslağına yapılan yorumlara tepki gösteren Bahçeli, “Türk milletinin istikbale yönelik irade ve mesajı parlamenter sistemin muazzam bir yönetim reformuyla aşılması demek olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, yani Türk tipi başkanlık modelidir. Eskiye dönüş uçurumdur” dedi.
Sedat Peker videolarının ardından iktidara gelen eleştireler için de Bahçeli, “Asıl mafya, asıl kanun kaçağı, asıl millet düşmanı terör örgütleriyle el ele verenlerin bu kapsamda ne konuşmaya yüzleri ne de insan çıkacak halleri vardır. Cumhur İttifakı’nı mafya ile ananlar bozuk maya ve mizaçlarına boyun eğmişlerdir. Türkiye’de çetelerin hükmü bitmiştir. Türkiye’de mafya düzeni değil, milletin egemenliği hakimdir” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yazılı bir açıklama yaptı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini öven, muhalefeti sert eleştiren Bahçeli’nin açıklamasının satır başları şöyle:
“İSRAİL YAPTIKLARININ BEDELİNİ ÖDEMELİDİR: Filistin Siyonist kuşatma altındadır. İsrail güvenlik güçleri en iyi bildikleri terör yöntemlerini kullanarak Filistinli sivillere ateş yağdırmaktadır. Nitekim Gazze Şeridi’nde bulunan Beyt Hanun Bölgesi’ne dün gerçekleştirilen hava saldırısında 9’u çocuk olmak üzere 24 Filistinli kardeşimiz hayatını kaybetmiş; 103’ü de yaralanmıştır. İsrail’i kınıyor, katlettiği masumlara Allah’tan rahmet, yaralılara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Arap Ligi başta olmak üzere, AB’den ABD’ye kadar birçok ülke ve çevreden cılız kınama mesajlarından başka müessir ve müdahaleci hiçbir tepki de görülmemiştir.
Bu kapsamda uluslararası kamuoyunun trajik gelişmeler karşısındaki tutumu ve suskunluğu kaygı verici niteliktedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin acil toplanma kararı yeni bir oyalama sürecini başlatmamalıdır. İslam İşbirliği Teşkilatı’yla Arap Ligi’nin somut ve caydırıcı adımlar atması, Filistin’in kanayan yarasını pansuman tedavilerle geçiştirmekten uzak durması yegane öncelik olmalıdır. İsrail yaptıklarının bedelini ödemelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi zulmün hesabını İsrail devletinden sormak mecburiyetindedir.
SEÇİMLER 2023 HAZİRAN AYINDA YAPILACAK: Bazı gazetelerin ve köşe yazarlarının planlı zillet propagandasına kurşun askerlik yapması husumet cephesindeki hareketliliği gözler önüne sermiştir. Türkiye’nin erken seçim gündemi olmamasına rağmen; ısrarla, inatla, iddiayla seçim olacak diyenler sadece hayallerinin oyuncağı değil, aynı zamanda kirli maksatlarının da esiridir. Cumhur İttifakı’nın ortak ve sarsılmaz kararı açıktır.
Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır. CHP’den İP’e, HDP’den diğer sipariş ve kumandalı partilere kadar bütün siyasi aktörler hesabını buna göre yapmak durumundadır. Tezvirat müelliflerinin erken seçim dayatması beyhude çabadır. Millete hizmeti değil hezimeti reva gören zillet ittifakının içine düştüğü yozlaşma ve çaresizlik acınacak seviyelerdedir.
BÖLÜCÜLÜĞÜN SİYASİ AYAKLARI ALENİLEŞTİ: CHP’nin Dersim isyanından özür dileme sırasına girmesi, yüzleştik helalleştik hezeyanları bir bakıma aziz Atatürk’ün eserlerine ve emanetlerine tam bir ihanet olarak karşımızdadır.
Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’ın haksızlığa uğradığını ifadeyle birlikte HDP’yi siyasal hayatımızın vazgeçilmez unsuru olarak tanımlaması terör örgütüyle suç ortaklığını teşhir etmiştir. Bölücülüğün siyasi ayakları alenileşmiştir. CHP yönetiminin Cumhuriyet’in kuruluş rotasından sapması hem kendi tarihine hem de milletimizin hükmü şahsiyetine dış bağlantılı operasyondur.
ESKİYE DÖNÜŞ UÇURUMDUR: Milliyetçi Hareket Partisi’nin 100 maddelik anayasa önerisinden hemen sonra paçaları tutuşan CHP, İP ve gizemli ortakları HDP’nin eşzamanlı olarak güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili çağrıları akıl tutulması, siyasi tükenmişliktir.
Türkiye, parlamenter sistemi denemiş, ancak kargaşadan ve krizden başka bir netice alamamıştır. Parlamenter sistem, siyasi anlaşmazlıkları tırmandırmış, kısa ömürlü koalisyon hükümetleriyle ülkemize enerji ve zaman kaybettirmiştir. Devlet yönetimindeki kilitlenmeler, erkler arasındaki gerilimler, siyasetteki cepheleşmeler, bir yanda demokrasi dışı arayışları kamçılamış, diğer yanda sosyal ve ekonomik bunalımları tetiklemiştir.
Milli birlik ve dayanışma ruhu parlamenter sistemin açmazlarından dolayı ağır hasar görmüştür. Türk milletinin istikbale yönelik irade ve mesajı parlamenter sistemin muazzam bir yönetim reformuyla aşılması demek olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, yani Türk tipi başkanlık modelidir. Eskiye dönüş uçurumdur.
CHP VE İP, HDP TARAFINDAN TUTSAK ALINDI: ‘HDP’ye hakaret edilerek toptan Kürtlere hakaret ediliyor’ diyebilecek kadar gözünü ve gönlünü karartan, bir ara da HDP’yi Kürt siyasal hareketi olarak görerek terörün değirmenine su taşıyan İP’in başkanı, bölücülüğün yeni reklam yüzü olarak sivrilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP’nin geciken kapatma davasını tekrar açması gereken şu günlerde, CHP ile İP’ten PKK aparatına övgüler yükselmesi esasen şühedaya hakarettir. Aynı zamanda sözde Ermeni soykırımı tanıyan terör uzantısı HDP’nin takdir ve taltif edilmesi, bir bakıma Asala’ya onaydır, Ermeni diasporasına selamdır.
Unutulmasın ki, dağda elde edilmiş stratejik üstünlüğün Meclis’te kaybına göz yummamız mümkün değildir. CHP ile İP, HDP tarafından tutsak alınmıştır. Bu tablo Türk siyaseti ve demokrasi adına utanç verici bir durumdur.
TÜRKİYE’DE MAFYA DÜZENİ DEĞİL, MİLLETİN EGEMENLİĞİ HAKİMDİR: CHP ile İP’in mafyalaşmış siyasetten bahsetmesi hezeyandır. CHP’nin uyuşturucu baronlarıyla nasıl içli dışlı olduğunu biraz hafıza tazelemesi yapanlar hemen göreceklerdir.
Asıl mafya, asıl kanun kaçağı, asıl millet düşmanı terör örgütleriyle el ele verenlerin bu kapsamda ne konuşmaya yüzleri ne de insan çıkacak halleri vardır. Cumhur İttifakı’nı mafya ile ananlar bozuk maya ve mizaçlarına boyun eğmişlerdir. Türkiye’de çetelerin hükmü bitmiştir. Hukukun üstünlüğü varken mafyanın varlığı düşünülemeyecektir. Türkiye’de mafya düzeni değil, milletin egemenliği hakimdir.
CİDDİYETSİZLERDE CİBİLİYET YOKTUR: Daha bir sayfasını okumadıkları anayasa öneri metnimizi önyargılarla tenkit etmek, toptancı mantıkla reddetmek, hayal mahsulü isnatlarda bulunmak Türkiye’nin dağılan, çözülen, marjinalleşen, perişanlık yaşayan çapsız muhalefet anlayışının belgeli vesikasıdır.
CHP Genel Başkanı, ‘amaç gündem değiştirmektir’ diyerek hiç kimseyi şaşırtmamıştır. İP’in ahlaken sorunlu ve ayıplı yorumu ise siyasi iflasın tam bir ilamıdır. Saadet Partisi Genel Başkanı’nın ‘millet karnını doyurma derdinde, ne anayasası’ ifadesi de gaflettir.
CHP, İP, SP heves ve heyecanla HDP/PKK’yla kurdukları masada kaleme aldıkları anayasa taslağı mutfakta mı hazırlanmıştır? Anayasa’nın ilk dört maddesine neşter vururlarken pilava kaşık mı sallamışlardır? Bazı köşe yazarları kalemlerini zillet mürekkebine batırıp yalana teşrifatçılık yapmışlardır. Siyasi ve ideolojik taassupların enkazı altında kalmak bu tiplerin ortak özelliğidir. Ciddiyetsizlerde cibilliyet yoktur. Bilmemek ayıp değildir. Fakat bilmeden biliyormuş gibi davranmak tarihi yanlıştır.”