Kılıçdaroğlu'ndan HDP, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ile ittifak açıklaması
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV’de katıldığı programda Millet İttifakı'nın geleceğine ilişkin konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV’de katıldığı canlı yayında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın pandemide zor günler geçiren vatandaştan ‘helallik’ istemesi ve bu konuda muhalefetten yükselen erken seçim çağrısına değindi.
Kılıçdaroğlu, Halk TV'de Liderlerle Söyleşi programında Gazeteciler Suat Toktaş, Gökmen Karadağ, İpek Özbey ve Ozan Gündoğdu'nun sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu'ndan 'Sedat Peker - Süleyman Soylu' tartışmasına ilk yorum
“BIRAK KARDEŞİM SEN HELALLEŞMEYİ”
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
* Helalleşme diyor ama neyin helalleşmesi? Vatandaş sizden hibe bekliyor. Dükkanı kapattı, ‘bana yardım et’ diyor. ‘Çoluk çocuğum aç, kirayı ödeyemiyorum, faturaları ödeyemiyorum’ diyor.
* Erdoğan para yok diyemez. Para var. Para yok lafını asla kabul etmiyorum. Birileri için para var. Üstelik dolar, euro ve her türlü imkan var. Doların fiyatı yükseldiği zaman 5’li çete seviniyor.
* Köprüden geçerken, tünelden geçerken dolar üzerinden para ödeyeceksin. Bunlar döviz garantili. Peki esnaf, kahveci, büfeci taksici, bunlar ne yapacak? ‘Gel helalleşelim’ diyor. Bırak kardeşim sen helalleşmeyi. Sen önce bunlara geçinebileceği bir imkan sağla, para ver. Para var ama o paranın adaletli dağıtılması lazım.
Kılıçdaroğlu'ndan Süleyman Soylu'nun istifa iddialarına çarpıcı yorum! Bahçeli'ye de çağrıda bulundu
“GERÇEKTEN HELALLEŞMEK İSTİYORSA 5’Lİ ÇETEYE PARA VERMEYECEK”
* Helalleşme olayı sadece ve sadece insanları avutmak, insanların inançlarını veya duygularını sömürmek amacıyla ‘onların sıkıntılarını ben nasıl unutturabilirim’ çabası. Bu çaba beyhude bir çabadır. Bu sıkıntıları yaşayan insanlar, bu sıkıntıları unutmuyor.
* Erdoğan eğer gerçekten helalleşmek istiyorsa o 5’li çeteyi parayı vermeyecek. Diyecek ki, ‘Kardeşim bana yıl sonuna kadar izin verin. Bu parayı size değil, esnafa dağıtacağım’. Bunu söyleyecek, o kadar.
“‘ESNAF NASIL OLSA BANA OY VERİR’ DİYE DÜŞÜNÜYOR”
* Şöyle görüyor Erdoğan; ‘Esnaf nasıl olsa bana oy verecek’… Esnaf bana oy vereceğine göre diğerlerine parayı ödeyeyim, esnafa seçime yakın bir kıyak geçerim, hepsini unuturlar’ diye bekliyor.
* 2 milyona yakın esnafımız var. Bunlara 2 milyar 200 milyon lira para verecek. 21 elektrik dağıtım şirketinin fiyatlarında yüzde 17,5 indirim yaptı. Sağladığı miktar 2 milyar lira. 21 elektrik şirketi dağıtıcısına sağladığı imkanı milyonlarca esnafı vermedi.
“SİYASİ TERCİH VARLIKLIDAN YANA”
* Ne demek para yok? Para var ama siyasi tercih esnaftan, vatandaştan yana değil. Siyasi tercih daha varlıklılardan yanadır. O nedenle pandemi süreci gelir dağılımını olağanüstü bozmaya başladı.”
* Siyasi parti liderlerinin sosyal medyadan peş peşe yaptığı erken seçim çağrıları için Kılıçdaroğlu, “Bu konuda bir eşgüdüm olmadı. Aklın yolu bir zaten. Benim düşündüğümü Meral hanım da, Temel bey de, Gültekin bey de düşünüyor. Aklın yolu bir.”
“TÜRKİYE’Yİ SEVİYORSA SÜRATLE ERKEN SEÇİME GİTMELİDİR”
“Erdoğan erken seçime gider mi?” sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şu cevabı verdi:
* Erdoğan Türkiye’yi seviyorsa süratle bir erken seçime gitmelidir. Türkiye’yi, insanını seviyorsa. Türkiye’yi daha perişan, daha sorunlu bir hale getirmek istemiyorsa bir erken seçime gitmek zorundadır. En büyük hakem halkın kendisi. Memnunsa zaten vatandaş tekrar seçecektir.
* Memnun değilse başka bir insan getirecektir. ‘Hay hay kardeşim, Halep ordaysa arşın burada, sandığı koyuyorum, gelin kardeşim ben tekrar seçileceğim’ desin. Niye demiyor? Halktan korkulur mu? Gecikilen her günün faturası vatandaş üzerinde daha ağır bir yük bırakacaktır.
İTTİFAK GENİŞLEYECEK Mİ?
Millet İttifakı’nın büyüyüp büyümeyeceği ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
* İttifakın genişleyip genişlememesi bugünkü sorun değil. Yerel seçimlerde bir ittifak yoktu ama doğrudan doğruya oluştu. Önümüzdeki süre içinde normal seçimlerde yine oturur konuşuruz. İttifakın içinde kimler olur, kimler olmaz bugünden bir şey söylemek doğru değildir.
* Şöyle bir gözlemim var; belli şeyleri adeta belli bir zaman diliminde ortaklaştırdık. Söylemler dahil. Örneğin güçlendirilmiş parlamenter söylem. Buna benzer ortaklaştırdığımız söylemler var. Bir araya gelerek ortaklaştırmadık.
* Her bir parti kendi içinde tartışıp söylemini gerçekleştirdi. Bir baktım ki sözcükler farklı bile olsa aynı şeyleri dillendiriyoruz. Bu güzel bir şey. İleride uzlaşma kültürünü güçlendirmesi, uzlaşma potansiyelini yükseltmesi açısından son derece güzel.
“SEÇİMLER GELİNCE OTURULUR, HEP BERABER KONUŞULUR”
* HDP bizim ittifakın içinde değildi. HDP önümüzdeki süreç içinde nasıl bir pozisyon alır bilmiyorum. Sayın Sancar, ‘Millet İttifakı içinde değiliz, öyle bir düşüncemiz de yok. Ama Cumhurbaşkanlığı seçimde oturulur, konuşulur’ diyor. O süreç geldiğinde zaten bu görüşmeler bir şekliyle gerçekleşir.
* Şunu kabul etmemiz gerekiyor; HDP’yi bir anlamda Cumhur İttifakı kendi yanında tutmak için özel bir çaba harcıyor. O kadar ki, seçimlerde kırmızı bültenle aranan kişiyi TRT’ye çıkardılar. Buna benzer pek çok çabalar harcadılar. Bu milletin ferasetine güveniyorum. Bunu yemediler, oy için yapıldığını gördüler. Seçimler gelince oturulur hep beraber konuşulur, tartışılır, bir yol haritası belirlenir.
“İKTİDARA GELİRSEK BAYRAM, BAYRAM GİBİ KUTLANACAK”
CHP iktidara gelirse yapılacaklardan bahseden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
* Herkes rahat olsun. Bizim ittifakımızda Cumhuriyet Halk Partisi herkesin güvencesidir. Bu güvencenin yanında Temel bey olacak. Bu güvencenin yanında İYİ Parti ve Meral hanım da olacak. Bu güvencenin yanında Demokrat Parti olacak.
* Eğer olursa, ittifak büyürse Ali Babacan olacak, Sayın Davutoğlu olacak. ‘Aman ha sakın bunlara oy vermeyin, gelirse bunlar olacak’ diyorlar. Hiçbir şey olmayacak.
* Türkiye rahatlayacak. Bayramı bayram gibi kutlayacak. Bu bayram, bayram gibi kutlanıyor mu? Coronada ölenleri bile gizliyorlar. Kaç kişi olduğunu da açıklamıyorlar. Türkiye’nin aşamayacağı bir sorun yok.