AKP'li eski bakandan itiraf gibi sözler: Hepimizin ödemesi gereken bedeller var!
AKP'nin eski Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay muhalif partilerin tek bir çatı altında birleşmeleri gerektiğini dile getirdi. Günay, "Bu gelinen yerde hepimizin dahli var, hepimizin ödemesi gereken bedeller var." çıkışıyla dikkat çekti.
Karar Gazetesi’nin Youtube kanalındaki Bi'Karar Ver programına AKP’nin eski bakanlarından Ertuğrul Günay konuk oldu. Günay, “ya demokrasi, ya otokrasi” diyerek muhalefet partilerine tek bir çatı altında toplanma çağrısı yaptı.
Günay "Bu büyük birliktelik bir parti çatısı altında mı olur, çok kuralla belirlenmiş bir demokrasi ittifakı mı olur bilmiyorum ama bir sinerji yakalansa, inanın çok fazla insan muhalefet hareketine katılır. Mümkünse tek parti çatısı olmalı. Önümüzde iki seçenek var: Ya demokrasi oy vereceğiz, ya otokrasiye." dedi.
HEPİMİZİN ÖDEMESİ GEREKEN BEDELLER VAR
Türkiye’de artık demokrasi için mücadele etmenin gerektiğini söyleyen Günay, sağ ve sol kavramlarının Türk insanının bilincinde tam oturmadığını ve bu sebepten dolayı da tek bir ittifak partisinin büyük bir sinerji yaratabileceğini dile getirdi. Herkesin eteğindeki taşları dökmesi için çağrıda bulunan Günay, şunları söyledi:
“Sağ sol tabirleri dünyada var ancak bizim Türkiye’deki insanın idrakiyle tam oturmadı. İttifak için tek bir parti olabilirse çok iyi olur. Çok iyi bir sinerji yaratır. Adalet ve Kalkınma partisi artık kendi bloğunu temsil etmiyor. Peki kim temsil ediyor?
Dört beş tane parti var biz temsil ediyoruz o bloğu diye. Olmaz, eğer bu bireysel bir kariyer savaşları değil de hakikaten ülke için bir demokrasi mücadelesiyse, bu gelinen yerde hepimizin dahli var, hepimizin ödemesi gereken bedeller var. Ödeyin kardeşim bedelinizi. Herkes eteğindeki taşları döksün, bir çatı altında toplansın."
"AK PARTİ DEVLETLEŞTİ"
Günay, AKP'nin ilk yıllarını ve günümüzdeki durumunu karşılaştırarak şunları söyledi:
"2007-2008'lerde iktidarın çevresine yaklaşamayacak olan bir takım çevreler şu anda iktidarın ortakları hale geldi. AK Parti bir siyasi parti olmaktan çıktı, devletleşti.”
“Anadolu insanı, devletle baş edemeyeceğini biliyor. Eğer devleti temsil eden güçten şikayetçiyse, ilk fırsatta onun dersini veriyor. Bu hep böyle oldu. Şimdi yine öyle olacak" şeklinde konuşan Günay, şu anki iktidarın ülke yönetiminde din kavramını öne çıkarmasının doğru olmadığını ve bu anlayıştan uzak durulması gerektiğine ithafta bulundu:
"Dini bugün siyasette öne çıkaranlar, katiyen inanç sahibi değiller, istismarcılar. Benim kadar inanç sahibi olmadıklarına inanıyorum."
AK Parti oylarının neden erimeye başladığına yönelik yorumlarda bulunan Günay, 'Kararsızlar'ın artık bir iktidarın seçmeni olmadığını ise şu sözlerle dile getirdi:
"Bu kadar güçlü ve baskıcı bir dönemde kararsızlar artık iktidarın potansiyel seçmeni değildir. İktidarda oyunu vermiş ama bugün artık vermeyeceğini söyleyenlerdir. Onları büyük ölçüde muhalefete yazmak lazım."
"SÖZ KONUSU DEMOKRASİ İSE GERİSİ TEFERRUATTIR"
Kurulacak ittifak süreci ile ilgili konuşan Günay, İYİ Parti’nin kendisine benzeyen partilerle bir araya gelmesinin doğru bir hamle olacağını söyledi ve şunları ekledi:
“1-2 yıl içerisinde seçime gideceğiz. Ancak hangi seçim sistemine gidileceğini biliyor muyuz? Hayır. Ben iktidarın mahfillerinde derin bir seçim sistemi arayışı yapıldığını tahmin ediyorum. Muhalefeti derin bir çıkmaza sokacak kendilerini rahatlatacak bir formül arıyorlar.
Öyle bir seçim sistemi gelebilir ki, bu parçalı yapıya büyük zarar verebilir. Olabileceği kadar birlik olmakta fayda var. Ben CHP ile İYİ Parti bir araya gelsin demiyorum. CHP ile İYİ Parti bir ittifakta yan yana dursun tamam ama İYİ Parti kendisine benzeyen diğer partilerle bir araya gelsin.
Geçmişteki siyaset anlayışı değişti. Şu partinin önünde durursam başbakan olurum düşüncesi artık geçti. Böyle lükslerimiz yok. Türkiye artık bunun çok ötesinde bir yerde. Demokrasi, hukuk devleti devam edecek mi? Tekrar seçim olacak mı? Türkiye’de özgür basın olacak mı? Türkiye’de yazı yazıp kitap çıkarabilecek miyiz? Önümüzdeki seçim bununla ilgili önemli bir kritik eşik.
Bu eşikte de hepimizin bir ölçüde bir adım geri çekilmeyi içimize sindirmemiz gerekiyor. Veya birilerini öne çıkarmayı içimize sindirmemiz gerekiyor. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır diye bir söylemi vardır ya milliyetçi çevrelerin, bugün demokratların da ‘söz konusu demokrasi ise gerisi teferruattır’ gibi bir söyleme ihtiyacı var."