HDP'li Mithat Sancar: AYM’de de hâlâ bu rezalete karşı içi sızlayan hâkimler var
Mithat Sancar, HDP grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Sancar, mafya-siyaset-medya ilişkisi ve HDP'ye açılan kapatma davası hakkında değerlendirmelerde bulundu.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisine açılan kapatma davasına ilişkin olarak, "Elimizde bir tek toplu iğne bile kalsa o toplu iğnelerle yeni yol açacağız" açıklamasını yaptı.
Kapatma davasının yalnızca HDP'ye değil demokrasi mücadelesine de açıldığını belirten Sancar, "Kapatma davasında savunmayı sadece bizim hukuk büromuz yazmayacak. Çünkü bu dava sadece HDP’ye karşı açılmadı. Bu dava Türkiye’de demokrasi mücadelesine karşı açılmış bir dava." düşüncesini dile getirdi.
"Bu mafyatik düzeni değiştirmek için mücadele ediyoruz"
Sancar partisinin grup toplantısında konuştu. Sancar, "İçinden geçtiğimiz bu dönem tekçi, baskıcı, inkarcı zihniyetle eşitlik, adalet ve özgürlük isteyen zihniyet arasında mücadelenin final yolu olacaktır. Finale doğru gidiyoruz. Bu ülkedeki tüm ezilenlerin mücadele ortaklığını pekiştirmek istiyoruz. Hakikat ve adalet mücadelemizi sonuna kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Yolsuzlukluk, yoksulluk, zulüm üreten bir yıkım sistemiyle karşı karşıyayız. Ortaya saçılanların haddi hesabı yok ama kime sorarsanız bunlar daha buz dağının görünen kısmı. Boğazına kadar yolsuzluğa, talana, ranta bulaşmış kurumlardan medyasına, yargısına, bürokrasisine varıncaya kadar her yeri bu kirlilik çarkının dişlisi haline getiren bir iktidar düzeni var bu ülkede. Bu mafyatik düzeni değiştirmek için mücadele ediyoruz." dedi.
"Bugün suçun en büyük merkezi tepeden tırnağa mafyalaşmış, yalan, talan ve kan iktidarının düzeni"
Sancar şu ifadeleri kullandı:
Karşımızda bulunan sistem on yıllardır aynı araçlarla aynı yöntemlerle aynı şahıslar işliyor. Bunlarla varlığını sürdürüyor. Ayak izlerine bakarak suçun merkezi durumundaki mağaradan uzaklaşmamak. Hep birlikte yapmamız gereken şey suçun merkezine doğru ilerlemek. Bugün suçun en büyük merkezi tepeden tırnağa mafyalaşmış, yalan, talan ve kan iktidarının düzenidir.
Bu temizliğiyle, inancıyla, kararlılığıyla bu düzenden ve sistemden çıkışı sağlayacak güç HDP’nin mücadelesidir. Saldırıların sebebi budur. Biliyorlar bu sisteme gerçek alternatif halklar için özgürlük, inançlar için eşitlik, emekçiler için refah, gençler için umut, kadınlar için hayatlarını kendilerinin belirlediği bir düzen. İşte bu fikriyat HDP’nin temelidir.
"HDP iktidarın kimyasını bozdu"
HDP’ye saldırıyorlar, saldırmaya devam edecekler. Bu iktidarın korkusu büyüktür, HDP iktidarın kimyasını bozmuştur. İktidarın gittiğini görüyorlar. Biz bekleyerek, bu son gelmeyecek. Biz demokrasi ittifakını seçimlere odaklı bir mesele olmadığını defalarca söyledik.
Demokrasi güçleri 24 Haziran’da Demokrasi Konferansı’nı gerçekleştirdi. Görevimizi kimseye havale etmiyoruz. Mücadelenin her alanında var olacağız. Görev ve yol sadece partimizin kurullarında oluşmuyor. Bundan sonra yürüyüşümüzün her aşamasını Türkiye’nin ezilenleriyle, dışlananlarıyla, emekçileriyle, halklarıyla bir araya gelerek gerçekleştireceğiz.
"Kapatma davasında savunmayı sadece bizim hukuk büromuz yazmayacak"
Kapatma davasında savunmayı sadece bizim hukuk büromuz yazmayacak. Çünkü bu dava sadece HDP’ye karşı açılmadı. Bu dava Türkiye’de demokrasi mücadelesine karşı açılmış bir dava.
Savunmayı da mahkeme salonlarında okumak için yazmayacağız. Bu savunmayı hukuk yoluyla demokrasi mücadelesinin gelecekte parlak bir belgesi olacak şekilde hazırlayacağız. Şüphesiz bu iddianameyi çürüteceğiz. Zaten bu iddianame çürük, yine de işimizi ciddiye alıyoruz. Demokrasiyle hukuk mücadelesini nasıl buluşturduğumuzu göstereceğiz. Şüphesiz bu iddianameyi okuduklarında vicdanları harekete geçecek hukukçular vardır, AYM’de de hâlâ bu rezalete karşı içi sızlayan hâkimler var.
Baştan aşağı suça batmış, şiddet üreten bu iktidarın kendisi bu davayı açtırmıştır, iddianameye de HDP’yi şiddetle ilişkilendiren güya deliller koydurmuşlardır. Asıl şiddet odağı olan bu iktidarın kendisidir. İzmir İl Binası’nda Deniz Poyraz yoldaşımızı katlettiler. Şiddet arıyorsanız bize değil bize yapılana bakacaksınız. Şiddetin odağı kim? Daha dün Siirt'te 2 göçmen katledildi. Şiddetin odağı bizzat iktidarın kendisidir.
Hafta sonu Onur Yürüyüşü'ne de polis vahşice saldırdı. Bir gazetecinin boynuna basarak öldürmeye teşebbüs etti. George Floyd örneği hâlâ hafızalardayken bundan bile ürkmeyen pervasız bir şiddet aygıtıdır. Şiddet, İçişleri Bakanı Yardımcılarının savunduğu şeydir.
"HDP midir şiddetin odağıdır?"
HDP midir şiddetin odağıdır? Hadi oradan. Hâkkari’deki sivil ölümlerini mi sayayım, orman yangınlarını mı sayayım. Bingöl 4 gündür yanıyor. En önce yüreği yanan biziz. Ormanları yakanların hangi rant planları için hareket ettiklerini biliyoruz. Binlerce kez de halkın önüne serildi bunlar. Siz bu partiyi mi kapatabileceğinizi düşünüyorsunuz?
"Kapatma davası korku, korkaklık davasıdır"
Kapatma davası korku, korkaklık davasıdır. Mahkeme kararı ne olursa olsun HDP fikriyatıyla ve halkların ortak mücadelesiyle her gün yeniden bu düzene karşı mücadeleyi sürdürecek. Eğer hesap seçimse inanın kapatsanız da seçimlerde ülkenin geleceğini belirleyecek gücünü sonuna kadar ortaya koymanın yolunu yaratacaktır. Elimizde bir tek toplu iğne bile kalsa o toplu iğnelerle yeni yol açacağız. İstedikleri kadar dava açsınlar, her türlü oyunu sahneye koysunlar, bunların miladı doldu. Onlara sonun geldiğini gösterecek şey de hepimizin ortak mücadelesidir. AKP’ye oy veren bütün yurttaşlarımız olan biteni görüyorlar.