CHP'li Tanrıkulu: İşkence uluslararası bir suçtur

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, işkenceye dikkat çekmek amacıyla TBMM'de bir basın açıklaması düzenledi.

CHP'li Tanrıkulu: İşkence uluslararası bir suçtur

Tanrıkulu'nun yaptığı basın açıklaması şöyle;

Türkiye’de işkence uygulamasına ilişkin kamuoyunun vicdanını derinden yaralayan korkunç bir örnek olarak öğretmen Gökhan Açıkkolu’nu konuşuyoruz kaç gündür. Gökhan öğretmen 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası gözaltına alınmış ve bu sırada gördüğü işkence ve kötü muameleye dayanamayarak gözaltının 13. gününde geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetmişti. Aradan 1,5 yıl geçtikten sonra Gökhan öğretmenin suçsuz olduğu ortaya çıktı, görevine iade edildi! Bu korkunç olay 15 Temmuz sonrasında daha da sistematik hale gelen işkence uygulamasının asla unutulmayacak örneklerinden biri olacak ve yıllarca unutulmayacaktır.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) tarafından 24 Ekim 2016 tarihinde açıklanan "Açık Çek, Türkiye'de Darbe Girişimi Sonrası İşkenceye Karşı Koruma Tedbirlerinin Askıya Alınması" isimli raporda işkence ve kötü muamele iddialarına yer verilmiş ve İçişleri Bakanlığı da bu rapora ilişkin 1 Kasım 2016 tarihinde bir açıklama yapmıştı. Söz konusu basın açıklamasının 40. maddesinde Adalet Bakanlıkları bünyesinde, basında çıkan işkence ve kötü muameleye ilişkin iddiaların ivedilikle incelenmesi için bir birim oluşturulduğu açıklanmıştı.

Açıklamada şu ifadelere yer verilmişti: “15 Temmuz sonrası süreçte, ceza ve tutukevlerinde kötü muamele ve işkenceye dair medyada yer alan iddiaları takip etmek üzere bir birim Adalet Bakanlığı nezdinde oluşturulmuştur. Söz konusu birim, medyada yer alan her türlü haber ve yorumu titizlikle takip edecek, ivedi bir şekilde incelenmesini sağlamak için yetkili makamlara iletecek ve incelemelerin sonucunu da kamuoyuna açıklayacaktır.”
Adalet Bakanlığı’nın bu birimin faaliyetleri ve yaptığı incelemelerin sonuçlarını bir an önce kamuoyuna açıklamasını bekliyoruz. Kaç işkence iddiası araştırılmış ve bunlar hakkında ne tür tedbirler alınmıştır? Hükümet bunu açıklamakla mükelleftir!

Anayasa’nın 17. maddesi bireyin dokunulmazlığını, fiziksel ve ruhsal bütünlüğü ilkesini düzenler.

2005 yılında yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu’nun “işkence“ başlıklı 94. maddesinde de işkence yasağı açıkça belirtilmektedir:

“(1) Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Suçun;
a. Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı,
b. Avukata veya diğer kamu görevlisine karşı görevi dolayısıyla,
İşlenmesi halinde, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Fiilin cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi halinde, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) Bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılır.

(5) Bu suçun ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek cezada bu nedenle indirim yapılmaz.

(6) (Ek: 11/4/2013-6459/9 ) Bu suçtan dolayı zamanaşımı işlemez.“
Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 147 ve 148. maddeleri de işkence altında elde edilen delillerin geçersiz olduğunu detaylıca açıklar.
TCK’nın 95. maddesi de işkence suçuna verilen 3-12 yıl arası hapis cezasının işkencenin etkilerine göre (Örneğin kurbanın akli veya fiziksel bütünlüğü üzerinde sonuçları olmuşsa ceza oranı arttırılabilir.) hükmünü taşır…
Dahası işkence vakalarında Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapmak teorik olarak mümkündür.

Fakat bu yasal tedbirlere rağmen insan hakları örgütleri sırf 2017 yılı içinde en az 1.929 kişinin işkenceye maruz kaldığını ortaya koymaktadır. AKP Hükümeti döneminde işkence görenlerin sayısı ise 20 bin civarındadır! İnsan hakları örgütleri bu sayıları basına yansıyan iddialar üzerinden derlediklerine göre Adalet Bakanlığı’nın işkence iddialarına karşı oluşturulduğu iddia edilen birimi de bunlardan haberdardır. Dolayısıyla Adalet Bakanlığı’nın en az 1.929 işkence iddiasını incelemiş olması gerekmekte ve bunlara ilişkin tüm sonuçları kamuoyuna açıklamış olması beklenmektedir.

Diyarbakir Barosu’nun hazırlamış olduğu 2017 yılı cezaevleri hak ihlalleri raporu da süngerli oda, darp-işkence ve kötü muameleye ilişkin vakaları ortaya koymuştur.

Birleşmiş Milletler İşkence Özel Raportörü NilsMelzer de Türkiye’de işkence iddialarının arttığını açıkladı. Melzer, gözaltındakilerin kaba ve şiddetli dayak, elektrik şoku, buzlu suya maruz kalma, uykusuz bırakma, tehdit, hakaret ve cinsel saldırı gibi işkence yöntemlerine maruz kaldıklarına ilişkin raporların bulunduğunu, buna karşın Hükümetin işkenceye karşı ciddi bir önlem almadığını açıklayarak Türkiye’deki insan hakları savunucularının tespitlerini de teyit etmiş oldu.

Raportöre göre iddiaları araştıracak, failleri ortaya çıkaracak ve hesap soracak bir mekanizma oluşturulmazken, savcılar OHAL kapsamında gerçekleştirilen eylemler için cezasızlığı öngören KHK’leri gerekçe göstererek iddiaları incelemiyor veya takipsizlik veriyor.

2002 yılında “işkenceye sıfır tolerans” iddiasıyla yola çıkan AKP,yolun sonunda işkenceciye sonsuz tolerans noktasına gelmiştir.
Sadece bununla da yetinilmediğini, Hükümet Mensuplarının çeşitli açıklamalarla kolluk güçlerini işkence ve kötü muameleye doğrudan teşvik ettiğini biliyoruz.

Daha yakın zamanda İçişleri Bakanı, kolluk güçlerini açıkça işkence yapmaya çağırmış, “uyuşturucu satıcısının ayağını kırmayan polis görevini yapmamıştır” demişti.

Keza TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Cezaevi Alt Komisyonu Başkanı Mehmet Metiner, darbe girişiminin ardından “Yakalanma esnasındaki yediği tekme tokatlarla ben ilgili değilim. Ben olsaydım ben de aynısını yapardım. Fazlasıyla yapardım” demişti.

İşkence, insanlık onuruna yönelik en aşağılık saldırılardan biridir. İşkence suçu sadece ulusal değil uluslararası bir suçtur. Bu suçu işleyenler, işlemeye teşvik edenler, işkence yapmayı emredenler ve bu kanunsuz emre uyanlar er veya geç hukuk önünde hesap verecekler.

Etiketler
Ekmek İşkence Milletvekili TBMM