'Kılıçdaroğlu'yla dalga geçmişlerdi ama o bile bu kadarını tahmin etmemiştir'

Karar yazarı Akif Beki, "Kılıçdaroğlu’nun, ‘kara para niye vergilendirilmiyor’ eleştirisiyle dalga geçmişlerdi. Suç parasına örtülü affı savunanlar, hiç değilse o paradan vergi kesilsin diyeni suçu meşrulaştırmakla suçlamaz mı bir de!" dedi.

Beki'nin bugünkü yazısı şöyle:

Yalnız İçişleri Bakanı Soylu mu! AK Parti sözcüleri ve yardımcı gazetecilerinin hiçbiri fırsatı kaçırmamıştı.

Kılıçdaroğlu’nun, ‘kara para niye vergilendirilmiyor’ eleştirisiyle dalga geçmişlerdi.

Uyuşturucudan, yolsuzluk, rüşvet ve kara paradan vergi alınmazdı, devlet yakalar ve gereğini yapardı.

“Allah’ım aklıma mukayyet ol” diye kükrüyordu İçişleri Bakanı.

AK Partililer, Allah’tan Kılıçdaroğlu’na akıl, fikir diliyordu.

Kara para aklamaktan aranan Sezgin Baran Korkmaz’ın kafesten uçurulduğu ay yaşanmıştı bu tartışma. Aylar geçti, tespit edilen mal ve hesaplarına el mi kondu?

O günden bu tarafa ortalığa saçılanlara bakınca millet de aklına mukayyet olmakta zorlanıyor.

CHP lideri, güya ne dediğini bilmiyordu.

Sanki vergi tahsili için, uyuşturucu ticaretinin serbest bırakılmasını istemişti.

Sedat Peker’in ifşalarıyla skandallar patlayınca kimin, ağzından çıkanı kulağının duymadığı anlaşıldı.

Gerçekten de ne dediğini tam bilmiyormuş Kılıçdaroğlu.

O, sadece Varlık Barışı’nı hicvettiğini sanıyordu.

Kayıtlı ticaretin, beyan edilmiş gelirin, sigortalı işin varsa kaçarın yoktu. Söke söke ödüyordun vergini...

Ama asgari ücretten kesilen verginin kuruşu, sisteme sokturulan kayıt dışı paradan kesilmiyordu.

Yurt içi veya yurt dışından kayıt dışı paranı getirirsen ne kaynağı, nereden nasıl kazandığın soruluyordu. Ne de vergiye, stopaja tabiydi. Vergi incelemesine bile alınmıyordu.

Kaynağı belirsiz para; uyuşturucu parası da olabilir, yolsuzluk ve rüşvet parası da, vergiden kaçırılmış para da...

Sisteme sokarak legalleştirdiğin sürece, akladığın paranın hangi cins illegal para olduğu senin sorunun. Alakadar etmezmiş gibi vergi dairesi ilgilenmiyor, devlet bilmek dahi istemiyor.

Üstelik mevzuat; kazancın yasadışı yollarla, suç faaliyetlerinden elde edilmiş olmasını vergilendirmeye engel görmüyor.

Alın teriyle, bileğinin hakkıyla çalışandan; kazanırken de harcarken de söke söke vergisini alıyor devlet.

Kriminal parasını aklama imkanı verdiklerinden niye almıyor peki?

Varlık Barışı’ndan, vergilendirilmemiş her türlü gelirini beyan edenlerin yanında bilumum kara paracılar da yararlanıyor.

Vergi dairesi niye Sezgin Baran Korkmazlara ayrıcalık tanısın? Baba, evladına yapmaz bu kıyağı. Torpilleri nereden geliyor?

Vergi kaçırmayıp gelirini bildiren, payına düşen vergiyi düzenli ödeyen mükelleflerin günahı ne ki enayi yerine konuyorlar?

İşte, dürüstlüğü cezalandıran bu haksızlığa dikkat çekiyordu Kılıçdaroğlu.

Fakat o bile söylerken bu kadarını tahmin etmemiştir. Meğer ne boyutlardaymış...

Ekonomiye, kaybettirdiği vergiden daha büyük bir faydası var derseniz...

Varlık Barışı’yla sisteme giren kayıt dışı para, trilyonlar değil. Baktım haberlere, yıllık 10 milyar liralarla ifade ediliyor.

Mücadele yerine barışılan paraları toplasan, Merkez Bankasında buharlaştırılan 128 milyar doların zekatı etmez.

Yani zulasını bildirenden başkasına esaslı bir hayrı yok bu barışmanın.

Yine de 13 yılda 7 defa Varlık Barışı çıkarılmış. Sonuncusunun başvuru süresi haziranda dolmuştu. Cumhurbaşkanlığı kararıyla 6 ay daha uzatıldı.

Verilen mühlette başvurusunu yetiştiremeyen varsa mahrum kalmayacak, yeni kazançlar da bildirilebilecek bu sayede.

Suç parasına örtülü affı savunanlar, hiç değilse o paradan vergi kesilsin diyeni suçu meşrulaştırmakla suçlamaz mı bir de!

Allah’ım, kara parayla hesapta gözünün yaşına bakmadan mücadele eden Bakan Soylu’yla birlikte vergisini gününde, aksatmadan ödeyen vatandaşların da aklını koru sen!