Faik Öztrak: İsrafın merkezi Saray'ın kendisi, millete gelen 'porsiyonları küçültün' tavsiyesi
Faik Öztrak, gerçekleştirdiği basın toplantısında Saray iktidarının AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı muaf tuttuğu tasarruf genelgesine tepki gösterdi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, gerçekleştirdiği basın toplantısında Saray iktidarının AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı muaf tuttuğu tasarruf genelgesine tepki gösterdi.
Faik Öztrak'ın açıklaması şöyle oldu:
Erdoğan’ın imzasıyla çıkarılan bu tasarruf genelgesi, Devlet Hazinesi’nin, Sıkıntıda olduğunu ortaya koyuyor. Elbette tasarruf geçimin yarısıdır. Ama tasarruf genelgesi çıkaran Erdoğan, Kendisini tasarruftan muaf tutmuş.
Yine itibardan tasarruf olmaz demiş. Güler misiniz, ağlar mısınız? Devlette israfın merkezi, bizzat Sarayın kendisi, Ama Saray’dan millete gelen, “Porsiyonları küçültün” tavsiyesi…
Saraydakiler yediğinden, İçtiğinden, şatafatından, israfından geri kalmasın diye, Zamlar, milletin üstüne yağmur gibi yağıyor. Atama İçişleri Bakanı, “Temmuzla beraber, ekonomi şahlanacak” demişti. Temmuz’da şahlanan zamlar oldu. Elektriğe yüzde 15, Doğalgaza yüzde 12 ile yüzde 20, Üniversite harçlarına yüzde 10 zam geldi. LPG’ye yapılan 39 kuruş zam da cabası. Zamların zamanlamasında bu sefer de ince işçilik unutulmamış.
Elektriğe, doğalgaza yaptıkları zamları, Ay sonuna getiriyorlar ki, Temmuz’da verilecek ücret ve aylık zamları, Memurun, emeklinin cebine girmeden eriyip gitsin. Türkiye böyle bir hinliği, Böyle bir zulmü, Ne gördü, ne de duydu. Nizamü’l Mülk ne güzel söylemiş, “Küfr ile belki, Amma zulm ile payd â r kalmaz memleket.” Son olarak Erdoğan Şahsım Hükümetleri eliyle, Devlette “yönetim”, Yani kurumlar da çökertildi. 1879’da kurulan Maliye Teftiş Kurulu kapatıldı. 1945’de kurulan Hesap Uzmanları Kurulu kapatıldı. 1960’da kurulan Devlet Planlama Teşkilatı, Ve Devlet Personel Başkanlığı kapatıldı.
Devlete liyakatli kadrolar yetiştiren tüm bu kurumlar Birer birer tasfiye edildi. Şimdi anlaşılan sıra, 1930’da kurulan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na geldi. 3 yılda dört Merkez Bankası Başkanı gördük. Neredeyse her 9 ayda bir, başkan değiştirildi. Değişen Para Politikası Kurulu üyeleri de cabası…
Bugün Türkiye, yüzde 19 ile Tüm dünyanın en yüksek yedinci faizini veriyor. Şimdi ABD Merkez Bankası tıpkı, 2013 Mayıs ayında yaptığı gibi, Yeniden “parasal sıkılaştırma” sinyallerini veriyor. Brezilya’dan, Meksika’sına, Macaristan’dan, Rusya’sına pek çok ekonomi, Paralarının değerini koruyabilmek için, Faiz artırımlarına başladı bile…
Biz de ise Erdoğan, Temmuz, Ağustos’u gördükten sonra, Merkez Bankası’na “faiz indirme” talimatı veriyor. Küresel ekonomide yeni türbülanslar ufukta, Ama bu türbülansı göğüsleyecek, Önemli kurumların başında gelen Merkez Bankası’nda, Tecrübeli orta ve alt kademe yönetici kıyımı başladı. İyi yetişmiş bu yöneticilerin yerine, İş bilmeyen, tecrübesiz isimler atanıyor. Bir Merkez Bankasının en önemli sermayesi itibarıdır. Bu itibar sermayesinin en önemli unsuru da, İyi yetişmiş, liyakatli kadrolardır. Erdoğan Şahsım Hükümetini, Özellikle de Hazine ve Maliye Bakanını uyarıyorum.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı da çökertmeyin. Milleti perişan etmeyin. Değerli Basın Mensupları; Aziz Milletimiz, Türkiye’miz büyük bir ülkedir. Potansiyeli çok yüksek bir ekonomidir. Zaman daralsa da Genç nüfusumuz, canlı iç pazarımız tüm dünyanın ilgi odağıdır. Yine Türkiye’miz, Afro-Avrasya coğrafyasında çok kritik bir konumdadır. 4,5 saat uçuş mesafesinde; - 58 ülkeye, - 1,5 milyar nüfusa, - 22 trilyon dolarlık bir pazara erişim imkânına sahiptir.
Bu göreli üstünlüklerimizi, Dünyadaki yeni eğilimleri de doğru okuyarak, Sıçrama tahtası yapmamız çok kolaydır. Bugün dünya Washington Mutabakatından, Cornwall Mutabakatına geçişi konuşuyor. Daha adil, Daha kapsayıcı, Kimseyi dışlamayan ekonomik, Ve sosyal politikaların önemi artıyor. Yeşil-dijital dönüşüm kendini tüm dünyaya dayatıyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Ülkemizi ve tüm dünyayı kucaklamak üzere, Dört Ana Sütun üzerine inşa edilmiş bir stratejiyi, “Üç Yeni” dediğimiz, Yeni Kurallar, Yeni Kurumlar, Yeni Kadrolar eliyle uygulayacağız.
Bu “üç yeniyle” uygulayacağımız Dört ayaklı stratejimizin ilk ayağında; Hukuk devletini, Demokrasiyi ve kuvvetler ayrılığını, Yeniden ayağa kaldırmak, Milletimizin can ve mal güvenliğini sağlamak var. Biz yepyeni ve güçlendirilmiş bir parlamenter sistemle, Dünyaya örnek bir demokrasiyle, Cumhuriyetimizi taçlandırmaya hazırız. Stratejimizin ikinci ayağında; Küresel pazarlarda yarışma gücümüzü, Üretimimizi ve gelirimizi artıracak politikalarımız var. İşsizliği azaltacak, Ülkede katma değeri artıracak, Yeşil ve dijital dönüşüme ayak uyduracak, Yepyeni bir büyüme anlayışını hayata geçirmeye hazırız. Stratejimizin üçüncü ayağında; Artan refah ve gelirin adil paylaşımı var.
Büyümeden ve refahtan, Tüm vatandaşlarımız yararlanacak. Bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Aile Destekleri Sigortasıyla, Fakiri, garibi gurebayı kucaklayacağız. Ve stratejimizin dördüncü ayağında, Tüm bu yapıyı sürdürülebilir kılmak için, Çevresel, ekonomik ve mali sürdürülebilirliğe dikkat edeceğiz. Paris İklim Antlaşması’nı onaylayacağız.
Biz hazırız. Cumhuriyet Halk Partisi hazır. Milletimiz de herkesin ne yaptığını görüyor. Herkesin notunu veriyor. Sandık önüne geldiğinde de gereğini yapacak. Erdoğan Şahsım Hükümetini evine gönderecek. Benim söyleyeceklerim bu kadar.