Türkiye, Ezidi soykırımını tanımıyor: Teklife yanıt yok
Ezidilere yönelik IŞİD tarafından yapılan soykırımın tanınması için Meclis’e sunduğu kanun teklifine yanıt verilmeyen HDP'li Feleknas Uca'nın Ezidileri ziyaretine de izin verilmiyor.
IŞİD’in 3 Ağustos 2014'te Şengal’de yaşayan Ezidi toplumuna karşı gerçekleştirdiği soykırımım üzerinden 4 yıl geçti.
5 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 6 bine yakın Ezidi kadın ve çocuğun esir alınıp, tecavüz edildikten sonra köle pazarlarında satıldığı soykırım, Avrupa Parlamentosu (AP) ve Ermenistan tarafından tanındı.
'73. Ferman' olarak bilinen soykırımın Türkiye tarafından da tanınması için geçtiğimiz Nisan ayında Meclis'e kanun teklifi sunan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Ezidi Milletvekili Feleknas Uca, IŞİD tarafından Şengal'de yapılan katliamın dünya kamuoyu tarafından sadece izlendiğini söyledi.
Ezidi halkının tarihi boyunca fermanlara maruz kaldığını belirten Uca, Mezopotamya Ajansı'ndan Özgür Paksoy'a yaptığı açıklamada, “Ezidi halkı, diline, kültürüne, kimliğine sahip çıktığı için büyük bedeller ödedi. Ezidi inancı yok edilmesine yönelik girişimler katliamlarla sonuçlandı. Bu nedenle 3 Ağustos Kürt halkını ortadan kaldırmaya yönelik bir katliamdı” dedi.
KATLİAM ÖNCESİ 'BAYRANDA ÇAY İÇMEYE GELECEĞİZ' BİLDİRİSİ DAĞITTILAR
IŞİD’in işgal saldırısı öncesinde 'Bayramda çay içmeye geleceğiz' yazılı bildiriler dağıttığını, ancak saldırıya karşı uluslararası güçlerce herhangi bir önlem alınmadığını vurgulayan Uca, "Katliam öncesi halk savunmasız ve silahsız bırakılmasaydı, bugün 6 bin Ezidi kadın, IŞİD'in elinde olmazdı, binlerce kişi katledilmezdi. Öyle ki insanlar açlıktan yaşamını yitiriyordu. 450 bin Ezidi göç etmek zorunda kaldı. Şengal Dağı’nın dili olsaydı, anlatsaydı. Yaşanan zulmü haykırsaydı" ifadelerini kullandı.
‘ŞENGALLİ ANNELER KATLİAMA KARŞI DİRENDİ, DİRENİYOR'
Şengal’de yaşanan katliamın Kürt halkında yara açtığını söyleyen Uca, şunları söyledi: “Şengal zulme karşı direndi, topraklarını terk etmedi. 70 yaşında Şengal Dağı’nın mevzilerinde direnen bir anne, bütün Kürt kadınları için mücadele etti. Annelerimiz halen direniyorsa, IŞİD'in elinde bulunan kadınlar içindir. Bu mücadele Kürt halkının özgürlüğünün sağlanması ve statüsünün sağlanması için sürüyor.”
EZİDİLER HALEN ÇADIRLARDA YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR
Yine IŞİD’in saldırılarından dolayı göç etmek zorunda kalan 33 bin Ezidi’nin sınırları aşarak Şırnak’ın Uludere ilçesinden bölge kentlerine geldiğini hatırlatan Uca, aradan geçen 4 yılda binlerce Ezidi’nin halen AFAD çadırlarında yaşamını sürdürmek zorunda bırakıldığına işaret etti.
IŞİD KATLİAMINA KARŞI VERDİĞİ KANUN TEKLİFİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Ezidilerin 'Çarşema Sor Bayramı’nın kutlandığı 4 Nisan 2018’de Türkiye’nin, IŞİD’in Şengal’e yönelik katliamını resmi olarak tanınması için Meclis Genel Kurulu’na verdiği kanun teklifine halen yanıt verilmediğini ifade eden Uca,
“Katliam Türkiye devleti tarafından kabul edilmezken, Êzidîlere tehditler sürüyor. Kanun teklifine neden şimdiye kadar cevap verilmedi?” diye soran Uca, “Devlet neden 2 yıldır AFAD kampına gidişimize dahi izin vermiyor? Kamp yarı açık cezaevi durumunda. Êzidîlerin bulunduğu AFAD kampı ile cezaevi arasında fark yok. 21. yüzyılda nasıl bir ortamda yaşıyoruz. Êzidî bir vekil olarak Êzidî kampını ziyaret edemiyorum. Devletin Êzidî toplumuna ilişkin politikası burada ortaya çıkıyor” diye konuştu.
